Jungkook
Jimin "Tahmin et ne yapıyorum?" dedi. Jimin beni zorla bardan alıp bir restorana getirmişti. Bütün ekip terasta sigara içiyorduk.
Hoseok, "Biz neyi kutluyoruz şu an?" diye sordu.
Jimin gülerek, "Kendime araba aldım," dedi.
Gözlerimi devirip, "Beni kıskandı," dedim.
Jimin omuz silkerek, "Ne var, parayı başka nereye harcayacağız biz?" diye yanıtladı.
Namjoon, "Keşke bunu yankesici olarak bıraksaydık," dedi.
"Boşver, kafamız dağılır işte," dedim. Cidden buna ihtiyacımız vardı.
Hepimiz sigaralarımızı içiyorduk. Bu anlar, aramızdaki bağı daha da güçlendiriyordu. Her ne kadar hayat zor ve karmaşık olsa da, birlikte olmak her şeyi daha katlanılabilir kılıyordu.
Jimin'in ayarladığı mekana geçtik. Cidden kalabalık bir partiydi.
Jimin'in düzenlediği parti, göz kamaştırıcı bir atmosfere sahipti. Restoranın içi, rengarenk ışıklarla aydınlatılmıştı ve her köşede çeşitli renklerde parıldayan ışıklar vardı. Ortam, müzik ve neşe dolu bir enerjiyle doluydu. İnsanlar, dans ediyor, sohbet ediyor ve içkilerini yudumluyordu.
Her taraf, Jimin'in yeni aldığı arabasının fotoğraflarıyla süslenmişti. Duvarlarda büyük posterler, masalarda minik çerçevelerle sergilenen fotoğraflar ve hatta barda bile Jimin'in araba fotoğraflarına rastlamak mümkündü. Herkes, yeni arabayı kutlamak için bir araya gelmiş gibi görünüyordu. Müzik, eğlence ve neşe dolu bir atmosfer, herkesi büyülüyordu.
Jimin tam bir sosyal kelebek olduğundan buna şaşırmıyordum. Parti yavaş yavaş başladığında elimdeki viski ile etrafta dolanmaya başlamıştım. İnanılmaz ama bu sadece bir araba aldı diyeydi. Belki de bu aralar fazla gerildik diye kafa dağıtmak istemişti. Yarım satin ardından parti iyice enerjik bir hal almıştı. Müzik oldukça yüksekti. Ama bu ses bile Jimin'in sinirli bağırışını bastıramadı.
"Ben bir şey çalmadım bunları cebime sokmuşlar!" Jimin'in sesine doğru ilerleyip ona ve güvenliklere baktım.
"Bay Park üzgünüm bunu ihbar etmeliyiz." dedi güvenlik Jimin'in aksine oldukça sessizce.
"Sikerim seni he!"
"Jimin! Ne oluyor!"dedim Jimin'e dönerek.
"Üzgünüm efendim bay Park'ın üstünden çalınan cüzdan ve saatler çıktı."
Jimin arkasını dönüp gitmeye yeltendi bağırırken. "Sen yaptın! Ben gidiyorum!"
Kesinlikle Jimin yapmıştı ama kendi partisinde rezil olması kötü olmuştu.
"Jimin sakin olsana!"diyerek kolunu tuttum.
Ortalık iyice karıştığından bütün parti de mahvolmuştu. Herkes yaşanan rezillik sonucu dağıldı. Jimin'i zar zor ordan çıkartıp bahçede toplandık. Zar zor çıkarttık çünkü sürekli bağırıp adamları tehtid ediyordu.
Hoseok sinirle bağırıyordu, "Orospu çocuğu Taehyung yaptı."
"Her suçu ona atmamız doğru mu?" dedi Yoongi. Haklı olabilirdi ama bizimle uğraşan başka kim vardı ki?
Namjoon sinirle araya girerek, "Deprem olsa bile suçlusu o bundan sonra."
Kafamı duvara vurup erken biten partiden arta kalanlara baktım. Bu Taehyung'un işi miydi? Sanmıyorum.
"Taehyung'a beni göndermeyin nolur." dedim göz devirerek.
"Hayır sen gideceksin, bir tek seni öldürmüyor. Hangimiz giderse düşünmeden kafasına sıkar." diye devam etti Hoseok. Ondan kaçamıyordum bir türlü. "Evini bulmaya çalışacağım. Hadi şimdi dağılın. Jungkook sen de tetikte ol."