Jungkook
Geceyi onun kollarımdayken huzurla geçirirken aniden bir ses duydum ve doğrulup yandan silahıma sarıldım. Uykumuz hafifti, ben de kıpırdandığımda Taehyung saçlarımı okşadı.
"Sen de duydun mu?" diye sordu.
Yavaşça kalkarak ilerlemeye başladım. Alt kata inerken merdivende gördüğüm silüete ateş edecekken Jimin'in bağırışını duydum.
"DUR MANYAK HERİF, BENİM! VURMA SAKIN!" dedi Jimin.
"Jimin, senin burada ne işin var?" Silahımı indirip ışıkları açtım. "Deli misin sen? Vuracaktım."
"Çakmağımı düşürmüşüm, çok değerliydi, onu alacaktım." dedi Jimin.
"Ee?" dedim kaşlarımı çatarak.
"Sonra kapıyı açtım... Jennie miydi o?"
"Miydi derken?"
"Kaçtı da."dedi Jimin.
"Jimin! Ne saçmalıyorsun sen?" Ona sinirli sinirli bakıp yumruğumu sıktım ve koşarak yanına geldim ve ona bir yumruk attım. "Ne demek kaçtı? Ne demek kaçtı?" Ona bir yumruk daha atıp eğilen bedenine baktım. "Kaç aydır bekliyorum ben o anı?"
"Ne yapayım, kapıya deli gibi bir şey vuruyordu, merak ettim," dedi Jimin.
"İyi bok yedin!" diye bağırdım ve Taehyung'a dönüp sinirle baktım. "Sen bekle dedin! Bak, kaçtı işte! Mutlu musun?"
Taehyung kaşlarını çataraka bana doğru bağırdı. "Kabul ettin sen de sanki bir hafta bekleyelim fikrini ben verdim sana? Ne demezsin öleceğim mutluluktan!"
Jimin sakince araya girmeye çalıştı. "Bir sakin olun!"
"Bir daha bu eve girmeyeceksin kendi yöntemlerinle sen de!" diye bağırdı Taehyung ona.
"İyi be."
"Jimin... Seni öldürmemi istemiyorsan siktir git bul o kadını." Onu itip kapıdan çıkarttım ve o daha kalkamamışken kapıyı kapattım. "Deli olacağım, elimdeydi ve onu kaçırdım... Onun derisini yüzmeliydim... Bu kez daha uzağa kaçacak."
Sinirle elimi kafama koyup kulaklarımı kapattım.
"Bir sakin olsana Jungkook." Dedi Taehyung. Ellerimi çekip yüzümü kaldırdı. "Buluruz bir şekilde biliyorsun ama önce bir sakinleş artık. Zaten ellerini açmış, kapı açılınca da çıkmış demek ki."
"Tamam işte kapı açıldığı gibi onu vuracaktım." Sinirle odaya bakıp yerimde tepindim. Sinirden Taehyung'u bile dövebilirdim. Kendime yediremiyorum onu kaçırmayı. Jimin'in kolunu keseceğim. Jennie'yi küçümsesem de o iyi bir katildi. En azından sıvışma konusunda. "Taehyung kendimi aptal gibi hissediyorum onu odaya bırakıp çıkıp uyudum."
Taehyung o sakin tavrı ile beni sıkıca tutup odaya ilerledi.
"Aptal falan değilsin sen, sakin ol diyorum sana." Bedenimi yatağa atıp yanıma oturup yüzüme baktı. "Bilemezdin Jimin'in geleceğini, belki daha dikkatli olabilirdik ama Jimin gelmese o kapıyı açamayacaktı zaten. Senin bir suçun yok, onu yeniden yakalarız ve yakaladığımız gibi kafasına sıkarsın tamam mı?"
Hala hırsla yatakta debeleniyordum. Hala çok uykum olsa da kendi salaklığımı kendime yediremiyordum. Taehyung baş ucumda otururken elini alıp stresle sıktım.
"İşi beceremeyince deliriyorum bilmiyor musun? Of Taehyung onu senin tüfeğinle vurmalıydım hemen."
"Biliyorum... mükemmelliyetçisin." Debelenmeye devam ettiğimde bileklerimi tutup yatağa bastırıp üstüme çıktı. "Jungkook bana bak! yeter, sakinleş diyorum sana. Bulacağız onu ve halledeceksin bu işi."