21. Bölüm Şüpheli hisler“Küpeli kod adlı terörist Necla Diri, ölü olarak ele geçirildi.”
“Anlaşıldı. Buluşma noktasına ilerleyin.” Küpelinin leşinin fotoğrafları çekildikten sonra helikoptere ilerlemeye başladık. Üçüncü güne kalmadan küpeliyi öldürmeyi başarmıştık. Bu bizim için olması gereken bir şeydi ama timin biraz şımarmasında bir sorun görmüyorum. Helikoptere bindiğimizde timin neşesi üstündeydi. “Komutanım haber ne kadar hızlı yayılır?”
“İddiaya varım üç saat.” Taner, Hakan'ın sorusunu yanıtlamıştı. Fatih hemen “İki saat.” Diyerek sayıyı düşürdü.
“Şu an bile ulaşmış olabilir.” dedi Murat. Silahıma yaslanıp güldüm. “Şimdi öğrenmeseler bile yarın tüm dünya duyacak. O yüzden dert etmeyi bırakın ve zaferin tadını çıkarın. Daha önümüzde Kulaksız var.” Bütün bu konuşmayı bitirdim. Karargaha dönüğümüzde üniformamı değiştirmeden poyraza döndüm. “İstirahat et.” Beremi alıp karargahtan çıktım.
İlk işim Defne’yi görmekti. Kokusu burnumda tütüyor. Konya'da hep göğsümde uyurken bağımlılık yapmıştı zalimin kızı. Bileğimdeki saate baktım. Saat çoktan gece yarısını geçmişti. Bugün nöbeti de yok. Kardeşinin de onda olduğunu düşünecek olursam eğer ışıkları yanmıyorsa onu rahatsız etmeyeceğim. Belki Defin uyumuyorsa kapıyı açıp Defne'yi görmeme yardım ederdi. Telefonumu çıkarıp Defne’yi aradım. Hızlıca yanıtlandı ve o özlediğim ses kulaklarıma doldu. “Komutan? Geldin mi görevden?”
Onun sesindeki endişe tınısı bile beni güldürmeye yetti doğrusu. “Geldim doktor. Müsaitsen dışarı çıkalım mı? Bir tatlıcı buldum oraya gidelim.” Telefondan gelen hışırtılar Defne’nin hızlıca hazırlanmaya gittiğini gösteriyor. Dolabının kapağının açıldığını duydum. “Defne güzelim nolur elbise giyme. Açıldı açılmadı derdine girmeyelim hiç.”
“Rahat edemem zaten pantolon giyeceğim.” Onu beklemeye başlamadan önce eve gidip üstümü değiştirdim. Ben indikten beş dakika sonra Defne gelmişti. Üstüne giydiği haki crop ile beyaz pantolon giymişti. Oldukça güzel bir kadındı. Arabamı açtığımda Defne bindi. Bende onunla beraber binip aracı çalıştırdım. Onu götürmeyi düşündüğüm tatlıcıya sürdüğümde Defne için güzel bir şarkı açmıştım. Defne benim keyfimin yerinde olduğunun farkına varmış ve gülümsemişti.
“Keyfin yerinde bakıyorum.”
“Evet harika bir görevden geldim.”
“Söyleyecek misin peki bana?” Defne gülümseyerek sorduğunda ona söylemektense törende öğrenmesi onun için daha iyi olacaktı. “Hayır çünkü daha havalı bir şekilde öğrenmeni istiyorum. Çok değil bir gün daha bekleyeceksin doktorum.” Defne göz devirip bıkkın bir şekilde nefes verdiğinde gıcık bir şekilde güldü. Onu tatlı bir mekana getirdiğimde Defne profiterol istemişti.
Siparişi verdikten sonra Defne masaya yaslanıp bana doğru eğilmişti. “Söylesene bende seni Çanakkale’ye götüreyim mi? İster misin?” Sorusu beklemesem de fikir güzeldi. Defne'nin büyüdüğü evi, aileyi merak ediyordum. Ne kadar fikrim olsa da doğduğu evi görecek olmak beni heyecanlandırıyor. Bende onun gibi sağ kolumu masaya yasladım ve ona doğru eğildim.
“İsterim neden olmasın. Ailen poyraz timi için yapılacak yıl dönümü törenine katılacak mı?”“Katılacaklar. Ali hepsini toplayıp gelecek. Anneme özel bir davetiye gelmiş ama askeriyeden de ayrı gelmiş. Özel davetiyenin kimden geldiğini bilmiyorlar.” Başımla onu onayladım. Davetiye hakkında bir tahminim vardı ama üstüne düşmedim. Defne’nin ailesiyle tanışacağım için gerildim. “Ailemle tanışacağın için gerilme olur mu? Yeğenlerimde gelecek. Onlara da buradan bir şeyler alalım mı?” Defne elimi tutuyordu. Yeğenleri geleceği için heyecanlıydı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elbruz
Teen FictionŞamil ile Janset'in hikayesini bilir misiniz? Bu hikayeyi herkes bilmez belki ama kavuşamayan iki aşığın ismi olarak nitelendirilir bu iki isim... Birbirine denk olmadığı söylenen iki aşığı.. Bizim hikayemiz ise tam tersi. Biz doğuştan itibaren bi...