Hikayemize Instagram açtık. @Kotu_Kiz_Wattpad takip edebilirsiniz.
***
Tam o sırada arka taraftan bir polis memuru seslendi ve yanımdaki polis gitti. Of! Şuradan çıktığımda hepinizi Azra ile birlikte öldüreceğim! Birden aklıma annemin söylediği geldi. "Ben her zaman senin yanındayım."
-Anne! Orda mısın?
-....
-Anne!
-Ne bağırıyorsun be gerizekalı? Kendi kendine mi konuşuyorsun?
Önümde durmuş olan polisin arkasından beyaz birşey geçtiğini görmüştüm. Aha işte şimdi hapı yuttun. Ecrin ve Çağla ile uğraşmak neymiş göreceksin. Adam birden havaya dogru yükselmeye başladı.
-Beni mi arıyordunuz? Burdayım işte.
-Yürü be anne bastır.
Kapı birden kitlendi ve siyah uzun saçlarıyla polisin boğazını sıkmış bana arkası dönük annem belirdi. Polis tepiniyordu.
-Kızımı rahat bırakın. Duydunuz mu beni?
Adam olumlu anlamda başını sallayınca boynundaki eller çekildi ve polis yere düştü. Annem de bana doğru dönüp bulunduğum yerin kilidini açıp kolumdan tutup dışarıya doğru sürüklemeye başladı.
-Anne bırak şu hayvanın yüzüne bir tekme atayım yüzü dağılsın pislik.
-Yürü başımın belası yürü. Her defasında senin yanında olamam.
Tabiki elimizi kolumuzu sallayarak karakoldan çıkamazdık. Bu ancak filmlerde olurdu. Önümüze 2 polis daha çıkmıştı. Annem bunlarıda öldürmüştü. Buda yetmiyormuş gibi birde polis arabası çalmıştık. Annem arabanın kapısını açıp oturmama yardımcı oldu. Daha sonra kendisi oturdu. Ve sonra benim evime doğru sürmeye başladı.
***
-Hahaha. Demek sonra Elif altına yaptı ha?
4 kişilik arkadaş grubumla toplanmış ellerimizde birer redbull konuşuyorduk.
-Aynı sen gibi Çağla.
-Şiiişt! Dokunmayın benim sevgilime.
Kollarının arasında olduğum adama baktım. Furkan. Tam 2 yıldır beraberdik. Bu 4 kişilik arkadaş grubumdan biriydi o. Oda bir bad idi. Benimki ilk görüşte aşktı. Ne yani kötüler aşık olamaz mı? Onu elde etmek için elimden geleni yapmıştım. Utku'da birşey bulamayınca bende Furkan'a aşık olmuştum. Furkan'ın üstünde beyaz bir tişört, kırmızı siyah bir ceket, buz mavisi bir pantolon vardı. Benim üzerimde siyah yırtık bir tayt, siyah bir tişört, boynumda tatto chocker, tırnaklarımda siyah ojeler vardı. Bizim 4 kişilik arkadaş grubumuz süperdi ya. Furkan ve ben, Azra ve Kıvanç sevgiliydi. Azra'nın üzerinde mor üzerinde kuru kafa olan bir tişört, altında lacivert bir kot pantolon, Kıvanç'ın üzerinde ise yeşil bir tişört, yanlarında zincirler bulunan siyah bir pantolon, kulağında da kırmızı büyük bir kulaklık vardı.
-Furkan söz ver boş vaktimizde gidip o polisi döveceğiz.
-Söz veriyorum sevgilim. Büyük bir zevkle.
-Hadi hadi susun artık. Gidip birşeyler yapalım mı? Elif'i de alırız.
-Saçmalama Azra. O salağın bizimle ne işi var?
-Yalnız kalmasın diye şey etmiştim.
-Çağla kızma sevgilime. Kötü niyetlidir o. Bir fikri vardır.
-Sağol sevgilim.
Azra ve Kıvanç öpüşmeye başlamışlardı.
-Iy. Peki bu seferlik öyle olsun bakalım.
Furkan'ın elini tutup benim evime doğru ilerlemeye başladık.
***
Girdiğimiz Panaranormal Activity filminden çıkmıştık. Azra'nın isteği üzerine Elif'i de almıştık. Ama o sap gibi kalmamak için sevgilisi Baran'ı da davet etmişti. O da bir good boy'du. Ikisi birbirine sarılmış korkmuşa benziyorlardı.
-Ay Çağla çok korkunçtu ya. Niye bu filme geldik ki? Ne güzel "Süper Güçlü Kızlar" filmi vizyona girmişti. Hem Baran'da çok korktu deyil mi aşkım?
-Evet bebeğim.
-Bebeğim ne be orospulara denir bebeğim.
Bu söylediğine karşılık Furkan'a elimi uzattım. O da hiç bekletmeden bir beşlik çaktı. Nefret ediyorum şunlardan.
***
-Ne yani Ecrin abla. Sen hep burda mı kalacaksın?
-Bir süreliğine Elif. Sonra gideceğim. Sevgilim bekler.
-Senin de mi sevgilin var?
Ağzı bir karış açık anneme bakan Elif'i görünce gözlerimi devirdim. Annemde ona "Valla gerizekalı bu kız" bakışlarını atmakla meşguldu.
-Ne yani çok mu anormal bir sevgilimin olması?
-Yo değil. Ne biliyim sen tanıdığım en kötü kızsın da.
-Iltifat için teşekkürler.
-Nasıl biri?
Bu sözüm üzerine ikiside bana bakmaya başladı. Daha sonra annem önüne dönerek oturmuş olduğu pandufu düzeltti. Elindeki içinde kahve bulunan fincandan bir yudum aldı.
-Siyah gözleri ve kısa siyah saçları vardı. Gülünce yanaklarının yanındaki gamzeler belli oluyordu. Çok yüzsüzdü. Ama Gerçek bir Bad Boy'du. Zaten kişilik değilde iç görünüş önemli değilmi dir?
-Valla Ecrin teyzem haklı.
Elif'in kafasına oturduğum koltuğun hemen yanında bulunan mor yastığı attım. Bu kız bu kadar bayat mıydı? Çok yavaş vurmuştum. oysaki. Hemen eliyle kafasını ovuşturmaya başladı. Daha sonrada kalktı gitti.
-Anne.
-Hmm.
-Beni bırakmayacaksın dimi? Yani seni daha yeni bulmuşken.
-Hiç belli olmaz.
-Eray abiyide seni çağırdığımız gibi çağırırız. Ben hemen Azra'yı arıyorum.
Kalkmaya hazırlandığım sırada kolumdan çok sert bir şekilde çekilip yere düştüm.
-Çağla. Bak. Eray sırf benim yüzümden öldü zaten. Onun hayatını birkez daha tehlikeye atamam. Evet gideceğim. Ama yakında değil. Hadi gel şimdi biraz Avril dinleyelim ha?
Dudaklarım hafif bir şekilde yukarıya kıvrıldı. Belkide annemden daha çok şey öğrenecektim.
***