-Koş Çağla koşş!
-Koşuyorum zaten. Biraz daha kolumu çekersen kolum çıkacak.
-Peşimizdeler ama. Gel şu taraftan.
Evet tahmin ettiğiniz gibi polislerden kaçıyorduk. Furkan'ın söz verdiği gibi karakola gidip o adamı bulmuştuk. Ama tabiki hiçte tahmin ettiğimiz gibi olmadı. Furkan'ın cebinden silah düştü ve polislerin bakışları da bizim üstümüze döndü. Oysaki filmlerde bu çok kolaydı.
-Tamam sevgilim. Sakin ol. Atlattık.
-Çok korktum Çağla. Bu genç yaşımda hapislerde çürüyeceğimde seni ve çocuklarımızı yalnız bırakacağım diye.
-Çocuk mu?
Ağız dolusu bir kahkaha attım. Biz burda polislerden kaçıyorduk onun düşündüğü şeye bak.
-Evet çocuk. Iki tane. Biri annesi gibi güzel bir kız çocuğu.
Elini yanağımın üzerine koyup okşamaya başlamıştı.
-Biride babası gibi yakışıklı bir erkek çocuğu.
Ormanın içinde bir ağacın önündeydik. Furkan beni bir ağaca yaslamıştı. O kadar yakındık ki nefesi yüzüme çarpıyordu. Siyah gözleri o kadar güzel parlıyordu ki. Aramızda 3cm falan vardı. Taki sert, güçlü bir erkek sesi duyasıya kadar.
-Hey siz. Ikiniz. Buraya gelin.
-Ne koşuşturmalı bir ilişkimiz var be Çağla.
Onun konuşmasından sonra kikirdeyip elini tuttum. Ve koşmaya başladık. Bugün kaçıncı koşuşumuzdu sayamadım.
***
Bir kafede oturmuş nescafelerimizi içiyorduk. Polisleri atlatmıştık. Şimdilik.
-Durup ellerimizi kaldırdığımız anda polis teslim olduğumuzu sanmıştı. Allahım yüz ifadesi ne kadar komikti ya.
-Harbi hani senin annen her zaman yanımızdaydı?
-Her başın belaya girdiğinde yanında olamam dedi.
-Hmm anlıyorum.
Telefonumun titremesiyle gözlerimi sevgilimden ayırdım.
Kimden: Bad Azröss
Nerdesin kızım sen? Yarım saattir seni bekliyorum. Good Girl oldum burda. (Allah korusun çarpılmayayım şimdi .ss)
Eyvah! Bugün Azra ile alışveriş merkezinde buluşacaktık. Unutmuşum.
Kime: Bad Azröss
Ayy unutmuşum kusura bakma. Furkan ile beraberdim. Geliyorum şimdi.
-Ya Furkan ben tamamen unutmuşum Azra ile buluşacaktık.
-Tamam sorun yok. Seni ben bırakayım.
***
-Görüşürüz sevgilim. Kendine dikkat et. Yabancılarlada konuşma. Öyle geç saatlere falan da kalmayın.
-Tamam anne.
-Çağla!
-Öf tamam be. Ama aynı annem gibi konuştun. Yani izlediğim filmlerdeki anneler gibi.
-Ha bu arada. Kesinlikle şort almak yok.
-Aa! O niyeymiş?
-Sevgilimin o güzel bacaklarına benden başka bir erkek bakamaz.
-Hahaha. Peki.
Furkan'a el sallayıp alışveriş merkezine girdim. Azra bana takı dükkanında olduğunu söylemişti. Ee bileklik hastası bir kankanız varsa orada sabahlayabilirsiniz.