Bölüm 2

122 17 3
                                    

Koltuğa yayılmış sırıtıyordu. Tehlikeli bir sırıtıştı asında. Kalbim deli gibi çarpıyordu bana bir zarar verirse diye yakınımdaki şeyleri gözden geçirdim. Çerçevelerim çalar saatim ve telefonum. Süper telefonumu alıp kendimi banyoya kilitleyebilirdim. Biraz sakinleştikten sonra oturan adama baktım büyük sayılmazdı benimle yaşıt veya bir yaş büyüktür diye düşündüm yüzünü ezberlemeye çalıştım lazım olacaktı ne de olsa. Siyah yumuşacık görünümlü saçları siyaha çalan gözleri düzgün burnu ve hafif dolgun dudaklarıyla nefes kesen bir güzelliği vardı. Kaslarıda cabasıydı resmen kas torbası gibiydi.Ama bakışları fazlasıyla soğuk ve korkutucuydu. Burada ne aradığını öğrenmeliydim artık ve korktuğumu belli etmemem gerekir diye düşündüm. Nasıl yapcaksam artık.
"Sen de kimsin?"
"Ah cidden tanımıyor musun Derin?"
"Tanıdıklarıma kimsin diye sormam"
"Şuan sinirli olması gereken kişi gerçekten sen değilsin. Bir an önce kendini affettirmezsende olacaklardan sorumlu değilim şimdiden söyleyim." Kafayı yiyeceğim şimdi ne yaptımda af dileyimki daha kim olduğunu bile bilmediğim biri evime odama gelmiş bana neler diyordu." Bak adımı nerden biliyorsun bilmiyorum. Evime nasıl girdin bilmiyorum ama bir an önce defolmazsan olacaklardan ben sorumlu değilim." Dedim onu taklit ederek. Beklemediği bu cevap karşısında huysuzca kıpırdandı. Birden ayaklanıp karşıma dikildi. Gözlerinden hiç bir his okunmuyordu.Sadece dehşet vericiydi. Bakışları bile tehtid gibiyken tavrı ve ses tonuyla insanı titretiyordu. "Hesabını soracağım sayın Koçak hemde fazlasıyla " deyip dış kapıya yöneldi." Elinden geleni ardına koyma " diye bağırdım arkasından. Kalbim deli gibi çarpıyordu. Neyin nesiydi bu çocuk şimdi. Ne yapmış olabilirimki diye düşünürken kapı çaldı. Ahsen gelmişti sanırım. Fazla evhamlı olduğundan şimdilik ona söylememeyi tercih ettim. "Hoşgeldin" dedim "noldu ikiz hortlak mı gördün bembeyazsın." Dedi meraklı bakışlarıyla. "Ses duydum sandım ona korktum biraz." Diye kıvırdım gözlerine bakmadan çünkü yalan söylemeyi beceremezdim. Karşıdaki tek bi soru sorsa hemen kekeler sesim titrerdi. Ahsen fazla üstüme düşmedi
"Saçlarını yapta çıkalım. Güzel bir butik açılmış Sudenin doğum gününe az kaldı hem hediye bakarız hemde kıyafet." Deyip koltuğa uzandı bana yardım etmeyecekti galiba. Sadece şu çocuğun kim olduğunu öğrenmek istiyordum. Saçla başla uğraşasım gerçekten yoktu. Ama Ahsenin anlamaması için giyinip saçlarımı bol bir şekilde topladım.
"Hazırım hadi çıkalım." Dedikten sonra çantama telefonumu cüzdanımı attım.
"Meyra gelmedi mi?" dedi bir anda. Ah tabi ya Meyra ortalıkta yoktu bizde salak gibi kıyafet düşünuyorduk.
"Hayır gelmedi aramadı da" dedim telaşla
"Ben aramıştım bir ara telefonu kapalıydı."dedi Ahsen gitgide panikle. "Tamam sakin ol ya şarjı bitmiştir." Dedim sakinleştirmek için. Ahsenin şuan krize girmesi en son isteyeceğim şeydi. "Bir daha arayalım bakalım" deyip telefonu elime aldım. Çalıyor... Çalıyor...
"Alo" çok cılız bi ses gelmişti.
"Meyra güzelim neredesin?" Dedim sakin olmaya çalışarak.
"Özür dilerim Derin ben böyle olsun istememiştim." Deyip ağlamaya başladı. Hıçkırık sesleri kulağımı doldururken başka bir ses daha duydum. 'Hayati tehlikesi sürüyor yoğun bakıma alıyoruz' hastanedeydi. Peki neden?
"Hangi hastanedesin Meyra geliyoruz hemen." Dedim
"Hayır hayır Derin sen evden çıkma sakın." Dedi telaşlı ve korkulu. Ne oluyordu?
"Neler oluyor Meyra saçmalama seni yalnız bırakmam hemen nerde olduğunu söyle." Dedim itiraz istemez bi ifadeyle.
"Derin çok özür dilerim ama lütfen dediğimi yap. Böyle olsun istemezdim kapıyı pencereyi kapat. Geleceğim merak etmeyin." Deyip kapattı.
Bugün çıldırmazsam kesinlikle bir daha çıldırmazdım. Keşke biriside bana neler olduğunu anlatsaydı.
Meraklı gözlerle bana bakan Ahsene " Anlamadım. Geleceğim evden çıkma dedi bir de özür diledi" dedim. " Ne özürü" dedi " Anladıysam arap olayım." Deyip odamın açık penceresine baktım. Bir anda aklıma az önceki çocuk geldi. Koşarak balkona çıkıp aşağı baktım. Tabure vardı evden kaçarken kullandığım tabure ordaydı benim yaptığım gibi tabureye basıp borudan tırmanmıştı o tabureyi yakalanmamak için kesinlikle orada bırakmazdım. Hırsız değildi kesinlikle. Hırsız olsa ben duşdayken işini hallederdi. Peki ya o zaman kimdi?
Ahsen ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu. "Hastene dedin ne hastanesi ne olmuş." Dedi olayları anlamaya çalışarak
"Söylemedi birşey ama her kimse durumu kritikmiş arkadan doktorun sesi gelince Meyrada ağlamaya başladı." Dedim neler olduğunu anlamadığımı belirtmek için alt dudağımı kıvırdım. İçeri geçip yatağa oturdum dizlerimi kendime çekip kollarımla sardım. Ahsen Sudeyi aramıştı sanırım eve gelmelisin falan diyordu. Çalan kapıyla irkildim. Sude telaşla içeri girip çantasını koltuğa fırlattı. "Neler oluyor." Dedi anlamadığını belli ederek.
Hangimiz biliyoruz ki sanki neler olduğunu.
"Ah bir bilsek" dedi Ahsen. Hislerime tercüman olarak. "Meyra hastanede. Bir yakınının durumu kötü galiba ağlıyordu. Yanına gelelim dedik ama istemedi." Diye ekledi Ahsen. Sude çantasından telefonunu alıp yine geldi yanımıza. "Meyra nerdesin"
Bir umut baktım gözlerine belki yerini öğrenebilirdi. Ağzından çıkan sözleri pür dikkat dinliyordum.
"Tamam bitanem geliyorum. Sakin ol sen." Dedi. Sevinçle yerimden kalktım Meyra'nın özürünün sebebini öğrenecektim en azından. Sude'nin bir anda omuzları çöktü. "Neden?" Gözlerindeki ifade endişe mi korku mu çözememiştim. Telefonu kenara bırakıp bana baktı. "Hayatının tehlikede olduğunu ve seni evden çıkarmamamız gerektiğini söyledi." Sude'ninde ayarları bozulduğuna göre süper üçlü olmuştuk şuan ağlasak mı sinirlensek mi korksak mı bilmez bir halde duruyorduk.
"Nedenmiş peki" dedi Ahsen.
"Dikkatli olun deyip kapattı" dedi Sude korkuyorlardı evet bende korkuyordum ama Meyra'nın yanına gitmeliydik.
"Off saçmalamayın hadi gidiyoruz." Deyip ayaklandım. Ahsen endişeli bir şekilde "Biz Meyra'nın yanına gidelim sen kal hemen Meyra'yı alır geliriz." Dedi "Bişey olmaz merak etmeyin o kadar insanın içinde öldürmez heralde gizli katilim veya her ne haltsa işte." Deyip sırıttım. Kızların endişesi azalsın diye gülmeye çalışmıştım ama pek başarılı olamamıştım.
"Saçmalamayı kesin Meyra'nın lafıyla hayatım tehlikeye falan girecek değil. Bizde evde oturcak değiliz." deyip montumu giydim. Kızlarda huzursuzca kalkıp giyindi.
Hastaneye geldiğimizde Yoğun bakım kısmında Meyra bitkin bir şekilde oturuyordu. Meyra güçlü bir kızdı ama şuan başkası oturuyordu sanki önümde.
"Iyi misin güzelim" diye sarıldı Ahsen. Meyra geldiğimizi yeni farketmiş olacakki Ahsen'e sonrada bana baktı. Ahsen'in kolundan çıkıp birden bana yöneldi.
"Evden çıkma demiştim lanet olası gebermek mi istiyosun?" Diye bağırdı. Meyra'da korkuyordu ama en azından nedenini biliyordu. Benimde öğrenmeye hakkım vardı. "Ne saçmalıyorsun Meyra ?" Diye bende ona bağırdım iyice sinirlerim bozulmuştu artık. Tam bir şey söyleyecekti ki polisin gelmesiyle sustu.

Derin yaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin