Derin yara

Bölüm 6

Multi: Giray

Işığı yakıp yavaşça kalktım. Tam nota elimi uzatmışken kapı açılınca "Hiii!" Diye zıpladım. "Sakin ol sakin ol benim. Iyisin değil mi?" Deyip ellerini omzuma koydu. "Iyiyim iyiyim bir şey yok. Sanırım bu kağıdı yapıştırıp gitti." Dedim çenemle kağıdı göstererek. Bir eliyle kağıdı aldı diğer eliyle belimden yatağa yönlendirdi. Yanıma oturduktan sonra kağıda baktık.
'KURTULDUĞUNU SANMA
KEREM'
Giray öfkeden kuduran gözlerini halıda gezdirirken kağıdı buruşturup fırlattı. "Bu herif sana yaklaşamayacak Derin söz veriyorum sana." Dedi benim gözlerim hala kağıttaydı. Meyra'nın yalan söylediği gitgide kesinleşiyordu artık. Ama bunu benim bilmem değil Kerem'in bilmesi gerekiyordu. Hala intikam peşindeydi. Ne yapacağı belli olmadığından korkuyordum da biraz. Insanın yapmadığı bir şeyle suçlanması sinir bozucuydu.
"Kerem miydi peki gelen görebildin mi?" Dedi Giray gözlerime bakarak. O mavilerin etrafı sinirlenince hafif kızarıyordu ve ürkütücü görünüyordu. Gökyüzü gözlerine gülmek daha çok yakışıyordu. Hayır anlamında başımı sallayıp "Kerem'den kısa birisiydi." Dedim ifadesizce. Hislerim yorulmuştu artık. "Pekala bu gece seninle kalmamı ister misin?" Dedi. Uyuma başımı bekle desem bu yorguluğuna rağmen gözünü kırpmadan beklerdi. "Hayır zaten yorgunsun senide yordum buraya kadar Giray kusura bakma." Dedim gülümsemeye çalışarak. "Ahsen'i veya Sude'yi arayalım onlar gelsin istersen." Dedi benim için çabalaması hoşuma gidiyordu. Tam cevap verecekken kapı açıldı. Annem "Giraycım içecek bir şeyler ister misin?" Diye sordu. Giray'ın annesiyle annemin araları gayet iyiydi. Komşuda sayılırdık. Bu yüzden sık sık görüşürdük. Annem Giray'ın bana olan ilgisini biliyor ve hiç bir erkeğe güvenmemem konusunda beni sık boğaz eden kadın Giray konusunda gayet rahat bırakıyordu. Girayla sevgili olmamı istiyordu yani. Giray'ın annesi Sibel teyzede beni çok severdi. Böyle bir gelinim olsa dediğini duymuştum kaç kere ama Giray'ı sadece arkadaşım olarak görüyordum. "Saol Sanem teyzecim bende kalkıyordum zaten." Deyip ayaklandı. "Kalsaydın biraz daha." diye ısrar etti annem. "Geç oldu yarın yine uğrarım. Gece dikkatli olun." Dedi alttan Giray'ı cimciklememle sıçradı. "Neden" dedi annem tek kaşını kaldırarak. Al işte zeki kadın. "Yani lafın gelişi" diye kıvırdı Giray. "Hee. Iyi geceler Giraycım annene selam söyle." Deyip kapıyı kapattı annem. "Annem bilmiyor. Bilmeyecekte. Haluk amca'nın oğlu olduğu ortaya çıkarsa yanlış anlaşılır ortalık karışır." Diye açıkladım. "Haklısın." Dedi ve balkon kapısına baktı. Içerden dışardan inceledikten sonra "Kilitlersek bu kadar kolay açamazlar." Deyip kilitledi. "Bir kez daha gelirse falan bu odada durma çık hemen." Diyede ekledi. Giray'ın hakkını asla ödeyemezdim. Ne olsa hemen koşup geliyor , her konuda yardımcı olmaya çalışıyordu. "Iyi ki varsın Giray." Dedim gülümseyerek. Eğilip alnımı öptü. Ilk defa beni öpüyordu. Bana yaklaşırken bile onu terslememden çekinirdi hep. Geri çekilmemiştim bende. Giray'ın varlığını daha çok hissetmiş biraz daha rahatlamıştım. Gözlerinin içi gülerek "Iyi geceler." Dedi. "Çok teşekkürler iyi geceler Giray." Deyip bende gülümsedim. Gittiktem sonra kağıdı alıp tekrar tekrar inceledim. Bu gece uyku yoktu bana. Ajandamı çıkarıp arasına koydum kağıdı. Gelen tıkırtılarla gözlerimi araladım. Sabaha karşı uykuya dalmıştım galiba. Giray o ışıldayan gözlerle ve gülümseyişiyle bana bakıyordu. "Günaydın." Dedi saate bakıp "Ne zaman geldin" dedim. Normalde bu saatte işte olması gerekiyordu. Sabahları cafe akşamları bar olduğundan gece gündüz çalışıyordu. "Patron izin verdi bugün." Dedi. Babası kaytarmasına hayatta izin vermezdi. "Nasıl izin aldın." Dedim şaşkınca. "Giraycım çok çalışıyorsun harap ediyorsun kendini git biraz gez dolaş bugün izinlisin dedi patron bende kıramadım." Dedi inci gibi dişlerini göstere göstere sırıtırken. Bende gülüp dolabıma yöneldim. "Bugün bir şeyler yapalım ister misin?" Dedi gözlerime bakarak. Herkes iki günlük ömrüm kalmış gibi davranıyordu. "Neden olmasın." Deyip gülümsedim. Benim için babasını ikna etmişti buraya gelmişti bende ona bugünümü ayırabilirdim. Koyu renk kotla asker yeşili kazağımı alıp banyoda giyindim. "Nereye gidiyoruz." Dedim yatağımı düzeltirken. "Bowlinge ne dersin?" Dedi eksik olmayan gülümsemesiyle. "Süper" dedim bende gülerek. Telefonumun titrediğini fark edip elime aldım. Sude arıyordu.
"Alo güzellik ne yapıyoruz bugün bakalım." Cumartesi günleri genelde kızlarla gezer dolaşır pasta yerdik. Ama bir seferlik onları ekebilirdim sanırım.
"Girayla plan yapmıştık bugün." Dedim mahcupça. "Peki o zaman bizde yarın takılırız. Hadi size iyi eğlenceler."deyip kapattı. Bizde Giray'ın arabasına binip Avm'ye doğru gitmeye başladık. "Istersen kızlarda gelsin." Dedi Giray. "Yok sorun değil yarında onlarla buluşurum." Dedim. Avm'ye geldiğimizde biraz dolanıp bowling salonuna geçtik. Gülüp eğlenerek bir saat bowling oynamıştık. Kazanan Giray olmuştu , kötü sayılmazdım bowlingte ama Giray fazlasıyla iyiydi. Kaybeden taraf olarak hamburger ısmarladım Giray'a. Hamburgerlerimizi yerken
"Annene anlat istersen artık."dedi Giray bu konunun aklından hiç çıkmadığına emindim ama benim moralimi bozmamak için konuyu açmıyor , açtığı zamanda çekinerek konuşuyordu.
"Zaten yanlış anlaşılma gibi bir şey. Telaş yapıp ortalığı ayağa kaldırmasınlar. Meyra'nın oyunu olduğu ortaya çıkınca bırakır peşimi." Dedim. "Ya sana bir şey yaparsa o zaman anlatmak daha kötü olmaz mı?" Dedi gözlerimin içine bakarak. Endişesi gözlerinden okunuyordu. "Merak etme bir şey olmaz." Dedim gülümseyerek. "Nasıl bir şey olmaz Derin. Dün ben yetişene kadar bir şey yapabilirdi sana. Bu gidişle tekrar gelecek gibi görünüyor." Dedi sinirliydi ama beni korkutmamak için sakin konuşmaya çalışıyordu. Elimdeki hamburgeri bırakıp peçeteye ağzımı silip "Evet olabilir güvende sayılmam ama bir şey yaparsa diyede kendimi eve hapsedemem." Dedim Giray'ı sakinleştirmek istiyordum. Benim için fazlasıyla endişeleniyordu. "Zaten tatildeyiz ben babama bir şeyler uydururum. Okul açılana kadar bir yerlere gidebiliriz." Dedi aslında süper fikirdi kaç gündür doğru düzgün uyuyamıyordum bile. Biraz uzaklaşsam sakinleşirdim , rahatlardım. "Babanı ayarlayabilirsen neden olmasın." Dedim gülümseyerek. Olumsuz yanıt bekliyordu galiba anında gevşeyerek kocaman gülümsedi. "Ayarladım say." Dedi gözleri ışıldayarak. "O zaman bende annemle konuşup bizimkilere haber veriyim." Dedim gülüşümü hiç bozmadan. "Tamamdır Uludağ'a gitmeye ne dersin." Dedi. Ankara dışında her yer olurdu valla. "Harika olur derim." Dedim. "Oteller doludur şimdi yer bulabileceğimizi sanmıyorum. Bizim dağ evinde kalırız." Dedi. Çok daha iyi olurdu. "Tamam bende anneme söyleyim haberleşiriz akşam." Dedim hamburgerimi tekrar alıp bitirdim. Birazda Avm'de dolaşıp arabaya bindik. "Egemen'e ben haber veririm , sende kızlara söylersin." Dedi radyonun sesini kısıp. Kafa sallayıp dışarıyı izlemeye başladım. Bir anda önümüze çıkan şeye çarpmamak için direksiyonu kırıp çalılıkların arasına girdi Giray. Torpidoya sımsıkı tutunmuştum. Kalbim deli gibi çarparken , şaşkınlıktan gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Olanları sindirmeye çalışırken , Giray arabayı durdurmuş elini omzuma koymuş "Derin iyi misin? Bir yere çarpmadın dimi? Deriin!" Dedi. Kafamı sallayıp kendime geldim. "Iyiyim." Dedim şaşkınca. "Sen iyi misin peki?" Diye ekledim. "Iyiyim ben." Deyip arabadan indi , bende indim. Önümüze çıkan şeye çarptık mı çarpmadık mı diye bakmaya gittim bende Giray'ın peşinden. Oyuncak bir hayvan çıkınca karşımıza Giray'la birbirimize baktık. Ikimizde neler olduğunu anlayamamıştık. Yerden oyuncak köpeği alıp inceledi. Kurunca yürüyen köpeklerdendi. Elinden alıp altına üstüne iyice baktım. Karnına bastırınca "Derin KOÇAK" Dedi.