Bölüm 7

91 13 2
                                    

Multi: Sude

Girayların dağ evinin önünde kızlarla kar topu oynuyorduk. Giray kapıyı açıp bavulları içeri taşıyınca bizde hızlıca merdivenleri çıktık. Kocaman bir oda vardı iki kişilik yatağı olan oraya üçümüz sığarız diye yerleştik. Giray kapıyı tıklatıp içeri girdi. "Seçtiniz mi?" Dedi gülerek. "Evet burası." dedi Ahsen ellerini açıp odayı göstererek. "Hepiniz mi?" Dedi Giray şaşkınca. "Onca oda var niye bir odaya sıkıştınız." Diye ekledi. "Birlikte kalmak istedik." Dedi Sude de gülümseyerek. Egemen geldi elini Giray'ın omzuna atıp "Dostum kızları anlamaya çalışma demedim mi ben sana kaç kere?" Dedi. Egemen tam bir şebekti ve benim en yakın arkadaşım. Okulda da sıra arkadaşım her halde beni salaklığıyla güldürmeyi başarıyordu. Bu kadar neşeli olması sürekli gülmesi çok mutlu bir hayatı olduğundan değildi. Acılarını gizleme şekli böyleydi. Ağlarken kimseye görünmez sonrada yüzünü yıkar yine gülümserdi. Çok zor bir hayatı vardı. Onun yerinde olsam kaldıramazdım sanırım. Annesi ilkokul ikinci sınıfta beyin tümörü nedeniyle vefad etmiş babasıda bir hafta sonra çok sevdiği karısının yokluğuna dayanamamış ve intihar etmişti. Oğlunu babaannesine ve amcasına emanet etmişti. Zengin bir ailenin tek çocuğuydu. Bütün miras Egemen'e kalmıştı o yüzden. Şuan şirketleri amcası yönetiyordu Egemende elinden geldiğince yardım ediyordu. Kaç kez annesinin babasının yıl dönümünde Egemenle beraber mezarlığa gitmiştik. Benden başka kimsenin gelmesine izin vermezdi yanında. Bir tek benden gizlemezdi göz yaşlarını. Kaç sene geçerse geçsin üzerinden mezarlığa gidince kendini tutamazdı. Sürekli gülümseyen birisini ağlarken görmek hele ki sevdiğiniz birisiyse dayanılmazdı.
"Her neyse saatlerdir yol geliyoruz ve kurt gibi açıktım. Şişko pasta dışında bir şey beceremediğine göre size kaldık kızlar." Dedi Egemen Ahsen ve Sude'ye bakarak. Kilolu değildim ama bana şişko diyordu. Ne zaman yemek yesem laf atıyordu dalga geçiyordu. Tabi birde dayağımın tadına bakıyordu. Sayesinde boksör olmuştum. Ama yumruklarım etki etmiyordu hala diyordu. Elime geçen yastığı fırlatıp "Şişko falan değilim. Ayrıca yemekte yapabiliyorum." Dedim. Yastık Giray'a çarpmasa daha iyi olacaktı tabi. "Öldürcen mi kız çocuğu ne kastın var ona?" Diye bağırdı. "Sussana ya sen. Pardon Giraycım şu salağa atmıştım." Dedim Giray'ın yanına giderek. "Sorun değil." Deyip gülümsedi. Bu çocuk bu kadar iyi olmayı nasıl başarıyordu hayret ediyordum. Biri bana yastık atsa Allah ne verdiyse bende ona atardım. "Pekala siz malzeme alıp gelin. Yaparız bir şeyler." Dedi Sude. "Ne alalım biriniz gelin bari." Dedi Giray, "Aha Derin gelsin senle." Dedi Egemen sırıtarak. Egemen'le Giray'ın arası çok iyi olduğundan beni Giray'a ayarlamaya çalışanlardan biride Egemen'di. "Hani anlamazdım ben." Dedim tek kaşımı kaldırarak. "Salça , yağ , mağ almayıda becerebilirsin heralde?" Deyip sırıttı. Her lafa bir cevap aman altta kalma. Oflayıp "tamam o zaman ben giderim." Dedim. Girayla malzemeleri alıp geldikten sonra biz tavuk sote yapmıştık. Giray'la Egemen de masayı hazırlamıştı.
Saat geç olduğundan dışarı çıkmama kararı almıştık. Yarın önce kayak yapıp sonra Bursa'yı gezecektik. Akşamda Giray'ın bir arkaşının barına gidecektik. Annem beni Giray'a emanet ettiğinden muhtemelen içmeme izin vermeyecekti. Bir film açıp izlemeye başladık. Aslında ben iki gündür yine uyuyamamıştım. Gözlerimden uyku akıyordu artık. Bir haftadır doğru düzgün uyuduğum söylenemezdi. Her an bir yerlerdenden bir şey çıkabiliyordu. Kerem piskopatının ne yapacağı belli olmuyordu. En son oyuncak köpek olayından sonra birde mesaj atmıştı 'umarım sevimli köpecik yüzünden bir yerlere çarpmadınız.
KEREM' çarptırcam en sonunda ben seni. Resmen tatilimin içine ediyordu. Ama onun sayesinde buraya gelmiştik yoksa evde oturup annemin ders çalış ders çalış diye laflarını dinlemek zorunda kalacaktım. Annemi ikna etmek biraz zor olurdu ama Giray Ahsen ve Sude hep beraber hemen halletmişlerdi. Bir sonraki gün apar topar yola çıkmıştık. Yine hiç kimse olayla ilgili tek kelime etmiyordu. Kerem'e Meyra'nın oyunu olduğunu nasıl kanıtlayacağımı düşünüp duruyordum bende. Filme odaklanamıyordum bir türlü. Uykusuzluktan başım çatlıyordu zaten. Boş boş ekrana bakarken birden yola atlayan köpekle yerimden sıçramam bir oldu. Gözlerimin önüne o oyuncak köpeğin önümüze çıkışı ve çığlığım gelmişti. Vücudum kasılırken avucumda bir acı , yanaklarımda bir ıslaklık hissediyordum. Giray hemen filmi kapatmıştı. Ahsen'le Sude gelip bana sarıldılar. Sude ellerimi avcunun içine alıp nazikçe öptü kanıyordu. Sanırım tırnaklamıştım. Ahsen de göz yaşlarımı silip yanağımdan öptü. "Hadi canım uyuyalım artık." Dedi kafa sallayıp merdivenlere yöneldim. "Bir şey olursa seslenmeniz yeterli yan odadayız."dedi Giray. Pijamalarımızı giyip yatağa bağdaş kurup oturduk. "Ankara'ya dönünce ilk iş Meyra'yı bulup bu işi hallediyoruz artık." Dedi Sude. "Bencede geç bile kaldık." Dedi Ahsen. "Giray bakmış evde değilmiş." Dedim bakışlarımı yorganda gezdirerek. "Okulların açılmasına daha var bir şey yaparsa Kerem." Dedi Sude telaşlıca. "Zaten manyaktın piskolojinde bozuldu deli manyak bir şey oldun çıktın başımıza." Deyip gülerken boynuma sarıldı Ahsen. Bende Sude'yi çektim gülerek. Içeriden gelen boğuşma seslerini duyunca susup dikkatlice dinledik. Egemen'le Giray'ın sesi gelince rahatladım. Egemen yine ne yapmıştı acaba. Gülüp yatağa girdik. Sude korkunç korkunç şeyler anlatınca Ahsen cırlamaya başladı. Bende korkuyordum ama Sude'yi dinlemediğim için sorun yoktu. Ahsen korkup ışığı açınca camın önünden bir karartı geçti. Birden çığlık atıp yorgana sımsıkı tutundum. Saniyeler içerisinde de kapı açılmış Egemen'le Giray gelmişti. Odaya göz gezdirip bana baktılar şaşkın şaşkın. "Ne oldu canım?" Dedi Sude sırtımı sıvazlayarak. "Cam." Dedim yani demeye çalıştım. Kendim bile zor duymuştum sesimi. Kalbim kulağımda atıyor , ellerim titriyordu. Titremeyi durdurmak için yumruğumu sıkıp tırnaklarımı avuçlarıma batırdım. Bu sefer bilerekti acı çekmek istiyordum. Bir hafta önceki sıkıcı hayatıma dönmek istiyordum. Gördüğüm şeyden emindim hayal değildi. "Ne oldu cama bir şey mi gördün?" Dedi Egemen. Egemen'in bile bu kadar endişeli ve ciddi görünmesi garibime ve komiğime gitmişti. Gülmek istiyordum ama dudaklarım donmuş gibi hareket edemiyordu.

Derin yaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin