Bölüm 16

58 13 1
                                    

Selma hocaya hala , Kürşat hocayada amca demişti. Yani gerçekten akrabalarıydı. İmalı konuşmalarının , bakışmalarının sebebi şimdi anlaşılmıştı.
"Deriiin" diyen Sude'yle beraber düşünce dünyamdan sıyrılıp kendime geldim. "Daldın gittin yine iyi misin?" Dedi endişeli gözlerle. "Selma hoca." Dedim sınıfta boş boş gezinen bakışlarımı Sude'ye çevirerek "Evet" dedi devam etmemi söyler gibi. "Kerem'in halasıymış." Dedim Sude çok şaşırmamıştı sakin bir şekilde "Kürşat hocayada amca demişti Derin doğal olarak halası oluyor neden bu kadar şaşırdın." Dedi. Belki biraz fazla şaşırmıştım evet. Ama Kerem'le ilgili en ufak bilgiler bile şaşırmama neden olabiliyordu. Bir tarafım onun her şeyini bilmek isterken bir tarafım adını bile duymak istemiyordu. Normalde böyle karanlık tehlikeli tiplerden hoşlanmazdım ama Kerem farklıydı sanki. Hayatını merak ediyordum.
"Bilmem beklemiyordum belkide ondandır." Deyip geçiştirdim.
Ahsende gelmişti zaten kantinden. Meyve sularını uzatıp oturdu yanımıza. Meyve sularımızı içerken Sude Ahsen'e "Selma hoca Kerem'in halasıymış." Dedi. Ahsen kaşları kaldırıp "hadi ya!" Dedi. O da azıcık şaşırmıştı. "Her neyse ama artık sana inanıyor gibiydi. Salonda bize en ince ayrıntısına kadar sordu. Ve senin anlattığın Keremden eser yoktu. Gayet sakindi." Dedi Ahsen. "Evet benim de dikkatimi çekti. Baya sakindi." Diye ekledi Sude. "Benimle konuşmak istediği şeyde budur belki." Dedim. "Bencede bununla ilgili olabilir." Dedi Ahsen kafa sallayarak.
"Söyleseydi keşke direk ne söyleyecekse." Dedi Sude. "Selma hocadan kurtulabilseydi belki söylerdi." Dedim. "Neyse kapatalım artık bu konuyu." Dedi Ahsen ayağa kalkarak. Sınıfta oturmakta sıkmıştı gerçekten daha ilk günden. Giray'la Egemen biraz bizle oturmuş sonrada işimiz var deyip gitmişlerdi. Bir işler karıştırıyorlardı ama kafa yoramayacaktım şuan. Normalde kaçmak suçtu bizim okulda ama dönem başlarında ilk gün gevşetiliyordu kurallar. Sivil gelenlere bile bir şey denmiyordu. O yüzden rahatça çıkabilmişlerdi.
Bizde kızlarla biraz bahçede dolandıktan sonra sınıfa çıktık.
Sınıfa girince Zehra yanımıza gelip "Çok heyecanlandım konuşamadım." Dedi hayalleri yıkılmış gibi. Fazlasıyla üzgün görünüyordu. İçim acımıştı birden. Zaten yufka yürekliydim şuan birde üstüne suçluluk duygusu eklenmişti. Zehra'ya bir şey yapmamıştım ama yinede yüreğime laf anlatamıyordum. Zehra'yla beraber sıramıza geçtik. Kızlarında benden aşağı kalır yanı yoktu. Hepimiz fazlasıyla duygusal ve yufka yürekliydik. Ahsen "Zehra üzülmeni istemem ama Egemen'in biraz ağzını aradık. Sevgili istemiyor gibiydi." Dedi nazikce. Zehra'yı kırmak istemediği belliydi. Zehra'nın yinede üzüldüğü belli oluyordu. "Zaten biliyordum olmayacağını." Dedi sahte bir gülümsemeyle. Kendi kendini teselli ediyor gibi devam etti "zaten olsa bile derslerimi çok etkilerdi." Dedi. "Aynen çok zaman harcardınız. Derslerin baya etkilenirdi." Dedi Sude de tesellini destekleyerek.
Zehra ışıl ışıl gözleriyle gülümseyip "yinede çok teşekkürler kızlar." Dedi. Sude sırtını sıvazlayıp "Ne yaptık ki." Dedi mahçupca.
Zehra'yla pek konuşmuşluğumuz yoktu bugüne kadar. Şuan anlıyordum ne kadar iyi bir insan olduğunu. Erkekler dış güzelliğe daha çok önem veriyorlar ama tamamen saçmalıktı. Zehra'nın ışıldayan gözleri insanın içini ısıtmaya yetiyor. Kalbinin temizliği ve yüreğinin saflığıda cabası.
Her neyse.
Zehra kalkıp sırasına geçti. Bizde toparlanmaya başladık. Meyra'yı okulda bulamadığımız için bir de evine bakacaktık. Çantalarımızı alıp kimseye görünmeden çıktık okuldan. Bugün bir şey demeseler bile sorun olsun istemiyorduk. Meyra'ların evi okula çok yakındı. Yürüyerek gitmeyi tercih ettik o yüzden. Babası 15 tatilin başında iş seyahatine çıktı diye biliyordum. 1 aydan öncede dönmeyecek demişti Meyra. Annesinide annemlerle beraber tatilden döndüklerinde görmüştüm bir tek. Evde Meyra yoksa bile annesi olmalı diye düşünüyorduk. Hem annesi Meyra'nın nerede olduğunu biliyordur.
Meyraların evin önüne geldiğimizde Giray'ın arabasını gördük. Onlar da Meyra'yı arıyordu demek. "Bugün sabah erkenden okuldan çıkmalarının bir sebebi olduğunu biliyordum." Dedi Sude arabaya bakarak. "İçeridelerdir kesin hadi bizde girelim." Dedim bende bahçe kapısından içeriye girerken. Kızlarda peşimden girdiler. Kapıyı çaldım ve annesi açtı. "Merhaba Ceyda teyze." Dedim gülümseyerek. "Oo hoşgeldiniz çocuklar." Deyip arkaya bakmaya çalıştı. "Hani Meyra yok mu?" Diye ekledi. "Bizimle beraber değildi ki." Dedim. Kafam karışmıştı kızlara baktım onlarda aynı şekilde bana bakıyorlardı.
"Ama Züleyha hanıma bir arkadaşı gelip sizlerin yanında olduğunu merak etmemem gerektiğini söylemiş. Hatta Derin hep beraber sizin evde kalıyormuşsunuz." Dedi telaşlıca. Züleyha hanım yardımcılarıydı. Küçüklükten beri Meyra'ların evinde yaşadığı için aileden birisi gibi olmuştu. "Biz beraber kalıyoruz ama Meyra hariç. Bizde yerini biliyoruz. Size sormaya gelmiştik." Dedi Ahsen. Ceyda teyze iyice telaşlanmıştı. "Geçinde içeride konuşalım." Dedi eliyle içeriyi gösterirken. Salona geldiğimizde Egemen ve Giray oturuyordu. Bizi görmeyi beklemedikleri belliydi. Giray şaşkınca ayağa kalkıp "Siz de mi geldiniz?" Dedi. Bize cevap hakkı bırakmadan Ceyda teyze "Çocuklar siz biliyor musunuz Meyra nerede?" Dedi endişesi iyice artmış eli ayağına dolaşmıştı. Giray elini saçından geçirip ensesinde tuttu. "Hemen telaşlanma Ceyda teyze. " Dedi Giray sakinleştirici ses tonuyla. "Züleyha hanımla konuşan arkadaşı nasıl birisiymiş peki. Belki tanıdığımız biridir." Dedim. Ceyda teyze endişeli sesiyle "Bilmem sadece erkek bir arkadaşıymış öyle dedi Züleyha hanım. İzne ayrılmıştı bir haftaya kalmaz döner." Dedi Ceyda teyze. "Tamam siz sakin olun biz arkadaşlara falan bakarız. Bir şey olmamıştır telaş yapmayın." Dedim bende omzunu sıvazlayarak. Kerem olayından dolayı saklanıyordu kesin. Annesine kızın beni bir belaya bulaştırdı diyemezdim. Onu telaşlandırmamalıydık. "Aynen bizde bakarız buluruz hemen nerdeyse merak etmeyin siz." Dedi Egemen de gülümseyerek. Ceyda teyze bize bakıp "Saolun çocuklar." Dedi. Bize bakınca gözlerinden yaş aktığını gördüm. Annem merak eder diye hiç mi düşünmemişti bu salak. Bu kadına bunları yaşatmaya ne hakkı vardı.

Derin yaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin