Bölüm 23

41 9 0
                                    

Multi: Eymen

Keremle pizzalar kalsın kalmasın diye atışırken kapı çaldı.
"Ben açıyım istersen?" Dedi Kerem.
Okul çıkış saatiydi tam , kızlar gelmiş olmalıydı. Karşılarında Kerem'i görünce çokta güzel bir tepki vereceklerini sanmıyordum.
"Ben açarım." Dedim gülümseyerek. Bir şey demedi bende değneklerimle kapıya doğru ilerledim. Tekrar çaldı kapı "bugünde herkes sabırsız" deyip kapıyı açtım.
"Eymeen!" Dedim gözlerim yerinden çıkacak gibi olurken. Nerden çıkmıştı ki şimdi Eymen.
"Deriin" dedi özürlü gibi taklitimi çıkartarak.
"Nerden çıktın sen?" Dedim. Şoktan biraz çıkmıştım.
"Ne o sevinmedin mi beni gördüğüne?" Dedi abim.
Hıhı çık sivindim girçiktin. O kadar zaman dursun Kerem bizdeyken çıksın gelsin.
Şans bana bir taraflarıyla gülüyordu sanırım.

"Yaşadığını bilmiyordum. Ondan şaşırdım." Diye dalgaya vurdum.
"Bir kere arasaydın bilirdin , öldüm mü kaldım mı?" Dedi o da hemen.
"Abi olan sensin." Dedim bende.

Başlamıştık yine didişmeye. Her ne kadar beni deli etsede Eymenle didişmek hoşuma gidiyordu. Onu özlediğimi farketmiştim. En son yaz tatilinde görmüştüm. O zaman iki ay kalmıştı. Çok kalıncada didişmeler kavgalara dönüyordu.

"Neyse sus valizimi içeri al." Deyip içeri daldı.
"Ya öküz müsün? Bu ayakla nası taşıyım hayvan kadar valizi?" Diye bağırdım.
Geri gelip baygınca baktı. "Banane kırarken bana mı sordun?" Dedi.
Beni çıldırtmak için yapıyordu. Hatta beni çıldırtmak için hayata gelmişti.

"Banane gelirken bana mı sordun?" Dedim bende direk meydan okur bakışlarımla.
Oflayıp valizini aldı eline. Zaten kendi taşırdı , bana ağır şeyler taşıtmazdı ama sırf uyuzluk olsun diye yapıyordu. İlla bir cinslik yapmasa rahat edemezdi.

Valizini alıp içeri koyduktan sonra kapıyı kapattım.
Ve o an telaş kapladı içimi.
Acaba Eymen Kerem'i tanıyormuydu. Tanısa bir dert tanımasa bir dert.
Tanımasa bu kim , evde yalnızken niye geldi bir ton laf.
Tanısa onunda tepkisi direk bu herifin burda ne işi var.
Keremle bu kadar alıp veremedikleri ne var anlamıyordum.

Salona otursak Kerem çaktırmadan gidebilirdi. Şimdi hiç karşılaşıp atraksiyon yaratmaya gerek yoktu.
Zaten hiçbir şey demeden salona geçti Eymen.
Benim yatağım olan kanepeye gidip yattı.
"Ben açım , ne yemek var?" Dedi ellerini kafasının altına koyarken.
"İnsan bi geçmiş olsun kardeşim , nasılsın iyi misin falan bişeyler der be." Dedim bende diğer kanepeye otururken.
"Geçmiş olsuna katılıyorum kardeşime katılmıyorum evlatlıksın sen diye daha kaç kere söyliycem."dedi.

Küçükken hep sen evlatlıksın deyip beni ağlatırdı. O zamanlar inanıyordum tabi salaktım. Annem onun sevdiği yemeği yaptığında 'evlatlık sende yiyebilirsin' falan diyordu. Artık alınmıyordum hatta gülüyordum bile. Kendimde dalga geçiyordum arada. Ben doğarken annemin yanında birde yengem varmış ona da sormuştum.' Evlatlık falan değilsin ilk doğduğunda çok çirkindin hatta kimseye göstermeden değiştirsem diye düşündüm sonra geri vaz geçtim.' Demişti şakasına.

Yastığı alıp kafasına fırlatınca sustu.
"Ne yemek var diyorum sana." Dedi tekrar.
Bok var yen mi diye bağırasım gelmişti. Pizza desem mutfağa koşardı direk. Eymen pizzaya bayılırdı. Ben getiriyim desem iki elimde değnek var kafamda mı taşıyacaktım tepsiyi ayrıca o kadar güzel pizzayı Eymen'e kaptıramazdım.
"Annem gelir birazdan hazırlar." Dedim.
"Daha gelecekte hazırlıyacakta. Pizza söyleyelim o zaman. Sana da söylüyorum." Deyip telefonu eline aldı.
"Hayır söyleme ben tokum." Dedim.
"Hayret sen ve tokluk aynı cümlede bir garip oluyor. Tabi insan alışık olmayınca." Dedi şaşkın şaşkın.
Yanımda kalan son yastığı da fırlattım kafasına.
Sipariş verdikten sonra telefonunu tekrar cebine koydu.
"Ben gidiyorum." Dedim yalandan sinirle. Fırsat bu fırsat hemen mutfağa gidip Kerem'i yok edebilirdim.
"Nereye?" Dedi umursamazca.
"Çok uzaklara. Sakın peşimden gelme." Dedim koltuk değneklerimi alırken.
"Aman ne gelicem." Dedi iyice yatağa kurulurken.
Hızlıca mutfağa gittim.
Ama kimse yoktu.
Kapıdan çıksa görürdüm veya duyardım. Mutfaktaki pencerede demirliydi çıkamazdı. Acaba salondaki kapıdan bahçeye mi çıkmıştı? Ama kapısı kapalıydı. Her neyse deyip derin bir nefes aldım. Bana bırakmadan halletmişti. Zaten bana bıraksa heycanlanır elime yüzüme bulaştırırdım. Tezgahın üzerindeki pizzayı fırına koyup tekrar salona geçtim.
Eymen kalkıp valizini eline aldı.
"Ben bi üzerimi değiştiriyim." Dedi merdivenlere doğru giderken.
"Gelirken telefonumu da getir." Dedim arkasından.
"Bakarız." Dedi uyuz uyuz.
"Yaa." Dedim cırtlak sesimle.
"Tamam yeterki sus." Dedi. En uyuz olduğu şeydi bu ses tonuyla konuşmam.

Derin yaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin