Bölüm 24

46 7 3
                                    

"Derin uyan annecim." Diye bir sesle gözlerimi araladım. Tekrar kapanmak için savaş veriyordu gözlerim. Tekini kapatıp tekiyle baktım anneme.
"Kahvaltını hazırladım. Ben şimdi çıkıyorum. Bir ihtiyacın olursa ararsın." Dedi.
"Tamam" deyip yan döndüm. Tekrar kapattım gözlerimi. Gözlerim kapanmış galip gelmişti ama uykum kaçmıştı.
Tekrar açtım gözlerimi.
Sehpanın üzerine koymuştu hazırladığı kahvaltı tepsisini.
Eymenle beraber çıktılar.
Hiç aç hissetmiyordum kendimi. Dün Egemen fazlasıyla doyurmuştu beni. Bir haftadır yaptırmadığımı bırakmamıştım. Ben kahkahalar atarken o acı çekiyordu. Napıyım onlar okuldan çıkana kadar sıkıntıdan patlıyordum. Biraz eğlenmek benimde hakkımdı. Daha çıkış saatlerine de çok vardı harbiden. Eymen de yoktu bugün , en azından onunla uğraşıyordum zaman geçiyordu.
Arkadaşlarıyla buluşcakmış. Külahıma anlatsın. Sevgilimin yanına gidiyorum demek neden bu kadar zordu anlamıyordum. Eymen maldır salaktır ama adam gibi adamdır valla. Kaç senedir aynı kişiyle çıkıyordu. Herkes babası gibi adamlara aşık olmak ister ben abim gibi bi adama aşık olmak istiyordum. Benimle uğraşırdı uyuzluk yapardı ama gerçekten çok efendi biriydi. Nerde ne yapması gerektiğini çok iyi bilirdi.

Biraz uzandıktan sonra kalkıp kahvaltımı yaptım. Annem yokken ayağımın üstüne basıyordum. Öyle daha kolay oluyordu. Acımıyordu da zaten. Ama annem yok öyle iyileşmez , yok yamuk kaynar kemiğin , yok bişey olur bir ton evham yapıyordu. Biraz raad olmak gerek bu hayatta bence. Fazla kasınca her şeyin daha çok sarpa sardığına inanan kesimdendim ben.
Kalkıp yatağımı topladım. Tepsiyide mutfağa götürdüm. Artık koltuk değneklerimi çok kullanmıyordum. Üstüne basmak daha kolayıma geliyordu.

Tekrar salona gelip bilgisayarımı aldım elime.
Twitterda gezinirken tık tık diye bir ses geldi.
Hemen müziği durdurup sesin nerden geldiğini anlamaya çalıştım. Tekrar geldi aynı ses. Salonun penceresine biri tıklıyordu. Kalkıp perdeyi açtım.
"Kereem!" Dedim şaşkınca.
Bana pizza yaptığı günden beridir görmüyordum onu. Ortadan kaybolduktan sonra bir daha sesi soluğu çıkmamıştı. Bendede telefon numarası olmadığı için bir şey diyememiştim.

Kerem karşımda kocaman gülümseyerek bana bakıyordu. Siyah giyinmemişti bugün.
Kerem siyah giyinmemişti.
Gözlerime inanamıyordum.
Deri bir ceket içinde beyaz bi kazak altına da kot giymişti. Yine kusursuz görünüyordu. Acaba hiç mankenlik veya oyunculuk teklifi almıyor mu diye şaşırmıyor değildim açıkçası.

Pencereyi açıp "Ne güzel süpriz" dedim bana da bulaşan gülümsemesiyle.
"Size gelmedim çirkin bayan." Dedi burun kıvırıp küçümser bakışlarıyla.
"Allah Allah sensin çirkin." Dedim.
"Çarpılırsın." Dedi gülerek.
Evet çarpılabilirdim. Bu büyük bir yalandı. Çocuğa çirkin demiştim resmen. Ağzımla gözüm yer değiştirse hakkı vardı yani.

"Kime geldin peki? " dedim umursamazca. "Buralarda güzel bir kız varmış. Onu arıyorum." Dedi o da uzaklara bakarak.
Benim niye haberim yok öyle bi kızdan. Yan komşumuz Bakiye teyze taşındı yerine güzel bi kız geldi de benim mi haberim yoktu.
"Adı şeydi. Imm." Deyip düşünür gibi çenesini sıvazladı.
"Dip miydi Derin miydi öyle bir şey." Dedi alayla.
Gerizekalı ya. Valla oyunculuk yeteneği vardı bu çocukta. Istemsizce yine sırıtıyordum.
Keremde bana bakıp güldü.
"Gelmiycek misin içeri?" Diye sordum.
"Hayır seni götürcem. Sıkılmışsındır diye düşündüm hem de kontrole gitcez." Dedi.
"Sıkılmak ne kelime." Dedim baygınca.
"Tamamdır o zaman hadi bekliyorum." Dedi.
"Hazırlanıp geliyorum." Deyip pencereyi kapattım.
Misafir gelirse üzerimi değiştirmem için bir kaç kıyafetimi getirmişti annem salona. Hemen ispanyol paça pantolonumla lacivert kazağımı giydim. Telefonumla cüzdanımı çantama koyup montumu giydim.
Bir tane koltuk değneği yeter diye tekini evde bırakıp çıktım.
Kerem kapının önünde bekliyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 22, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Derin yaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin