Bölüm 12

70 13 1
                                    

"Mert?" Dedim gözlerine bakarak. "Dur tahmin ediyim. Onu da bilmiyorsun." Dedi alayla sahte bir şekilde sırıtarak. Bakışlarım boş boş her yerde gezinirken Mert'e ne yapmış olabilirim diye düşünüyordum. Benim yüzümden mi hastaneye kaldırılmıştı şimdi? Meyra bana bu yüzden mi böyle garip davranıyordu? "Neden hastaneye kaldırıldı söylesene." Diye bağırdım. Yalan söylediğimi düşünüyordu yine ve yine. Sinirden kollarının kasıldığını görebiliyordum. Birden oturduğum sandalyenin yanına gelip bileğimi bağladığı ipin uçlarını eline aldı. Ateş püsküren gözlerini gözlerime çıkardı. "Benimle oyun oynama." Diye tısladı ellerindeki ipi çekerken. Bileğimi sıkan ipler canımı yakarken gözlerimi doldurmuştu. Gözlerimin dolmak için fazlaca sebebi vardı zaten. Mert'in benim yüzümden bu halde olma ihtimali canımı acıtıyorken bileğimdeki acı hiçbir şeydi. "Sus" diye bağırdı. Hatta kükredi. Yalan söylediğimi düşünüyor öfkesi kat kat artıyordu. "Yalan söylemiyorum." Diye bağırdım bende ona. İpler iyice sıkılaşınca ellerime döndü gözlerim. Morarmıştı ellerim , bileklerim görünmese bile onlarında morardığına emindim. Sıkışı artarken bileğimi bile koparabilir diye düşünmeye başladım. Sadece kasları değildi gücü. Öfkesiyle birleşip imkansızı ortadan kaldırıyordu sanki. Bileklerimdeki acıyı unutmaya çalıştım. Unutulacak gibi değildi ama bunu durdurmazsa hıçkırarak ağlamaya başlayacaktım. Bana inanması gerekiyordu. Ama aklım durmuştu. Sadece acı içinde çırpınıyordum. Gözlerimden akan yaşları umursamadan Kerem'e çevirdim gözlerimi. Gözlerimiz birleşince sımsıkı tuttuğu ip gevşedi. Bileğimdeki acının tadı değişince bileğime bakma isteği duydum ama Kerem'in siyahlarından ayıramadım gözlerimi. "Yalan söylemiyorum." Diye fısıldadım. İçimde yalvarıştı bu fısıltı. Kerem'in afallamış gözleriyle ipi tamamen bıraktı. Ip elinden düşünce bıraktığını yeni farketmiş gibi iplere çevirdi şaşkın gözlerini. Bir inanıyor gibi bir inanmıyor gibi davranıyordu. Ellerini saçına daldırıp Bir iki adım geriledi ve arkasını döndü. Vücudunu saran siyah t-shortünden kasları fazlasıyla kendini belli ediyordu. Kasıldığını görebiliyordum. "Bak. Meyra neden yalan söyledi bilmiyorum ama o yaptırdı. Mert'inde hastanede yatma sebebine kaza yaptı dedi." Dedim bütün bildiğimi söyleyerek. Ona açıklama yapmaktan nefret eder hale gelmiştim. Ne desem inanmıyor sinirleniyordu. Artık ümitsizliğe kapılmaya başlamıştım. Asla inanmayacak gibime geliyordu.
Bana dönüp "Mert benim motoruma bindiği için kaza yaptı." Dedi bana doğru bir kaç adım atıp. Direk gözlerime bakıyordu. Sinirle tısladı ama vereceğim tepkiyide çok dikkatli izliyordu. Duyduğum şeyle gözlerimden yanaklarıma yavaş yavaş akan göz yaşlarım hızını artırmıştı. Ara ara ağzımdan kaçan hıçkırık odada yankılanırken gözlerimi odanın duvarlarında gezdiriyordum. Baktığım yerleri göremiyordum ama. Sadece Kerem'in söylediklerini hazmetmeye çalışıyordum. Oynadığımız aptalca oyun yüzünden Mert ne haldeydi şuan. Eğer ona bir şey olsaydı kendimi asla affetmezdim. Hele Meyra'yı asla. Kuzenine bir şey olsa ne yapardı acaba? Gerçi onda vicdan namına bir şey olduğunu sanmıyorum.
Düşünceler beynime hücüm ederken hıçkırıklarım artmış , yanaklarım sırılsıklam olmuştu. Kafamı sağa sola sallayıp kendime geldim. Kerem hayretle bana bakıyordu. Sandalyenin önüne gelip dizlerinin üzerine çöktü. Gözlerinde az önceki öfkeyi göremiyordum. Değişik bir ifade vardı. Hiç görmediğim bir ifadeydi bu , bana böyle bakması garibime gitmişti. Elini yavaşça kaldırıp yanağıma getirdi. Elini izliyordu pür dikkat. Akan yaşların ıslattığı yanağımı baş parmağıyla silecekken bir anda durdu ve gözlerini gözlerime çevirdi. Kalbimin atışını tüm Bursa duyuyor olmalıydı. Ne yapmaya çalıştığını anlayamamıştım. Şaşkınca ne yaptığı izliyordum. Gözlerimiz buluşunca elini hemen yanağımdan çekip ciddileşti. Bileğimdeki ipi hızlıca çözmeye başladı. Ağzımı açıp tek kelime edemiyordum. Kalbimin atışı biraz yavaşlasada hala normale dönmemişti. Kerem kesinlikle dengesizin tekiydi. Bunu zaten biliyordum ama bugün kesinleşmişti. Bir bileğimdeki ipi kopartacak kadar sıkıyor , öfke saçıyordu. Bir göz yaşlarımı siliyordu. Gözlerime hiç bakmadan ipi çözüp ayağa kalktı ve gitti. Hiçbir şey demeden çekip gitmişti. GİTMİŞTI..

Derin yaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin