İkilem
Hayaller ve gerçekler üzerine kurulu bir dünya,
Ve ben ikisinin arasına sıkışıp kaldım,
Yalanlar ve doğrular gezindi ruhumda,
Hangisini seçip yola devam edeceğimi şaşırdım...
Saksı
Servis yolculuğu boyunca uyuklamış, kafamı camda sektire sektire garip rüyalar görmüştüm.Ya da daha doğrusu kabuslar.
O kadar tuhaftılar ki servisten inerken hala midem bulanıyordu.İlk başta her şey normaldi.
Annem bana yemek pişiriyor,ocakta kaynattığı yiyecek fokurdayıp taşsa da dalgın bir şekilde karıştırmaya devam ediyordu.Ona bağırmaya çalışsam da aynı şeyi tekrarlıyor bir süre sonra kaynayan şey düzelip tekrar fokurdamaya başlıyordu.Sanki durdurulup tekrar tekrar oynatılan bir video karesi gibiydi.Ve ben ne taşmayı önleyebiliyor ne de o tekrarlanan andan kurtulabiliyordum.Berbattı!Bundan sonrasıysa bir korku filmi gibiydi.Ardından sınıfta beliriyordum, herkes sabit bir şekilde durmuş bana bakıyordu.Herkesin yüzü donuktu fakat tek bir kişi,Cazibe bana kahkahalarla gülüyor gülerken, tıpkı benim kendime yaptığım gibi bileklerindeki kesiklerden kan geliyordu.İşin tuhafı bunu umursamıyordu bile.Bana gülmeye devam ediyordu ve bileklerindeki kan sıranın üzerini kaplayıp akışkan bir şekilde yere damlamaya başlıyordu.Ve son olarak Yabancı...Onu da görmüştüm.Yine yağmur yağıyordu ve Yabancı asfalt yolun ortasında kafasındaki kapüşonuyla oturuyordu.Ona doğru yaklaşıyor yanına, yere bağdaş kuruyordum.
-Biliyor musun?Diyordu bir süre sonra.
Konuşmasını beklesem de susuyordu.Yanıma döndüğümdeyse onu bulamıyordum.Yok oluyordu.
Sonra ürperiyordum.Yabancı'nın aslında benim hayalimdeki biri olduğunu düşünüyor, çıldırdığım için korkuyordum.
Ve kabus son buluyordu.Sınıfa girerken bütün bunları unutmaya çabaladım.Kabus aslında son bulmamıştı.Yeni başlıyordu.
Önce Geveze'nin endişeleriyle boğuştum.Sonra da sınıftakilerin beni kevgire çeviren bakışlarıyla...
Derslere bir türlü konsantre olamıyordum ve Cazibe'yi görmediğim için-sabahtan beri yoktu belli ki gelmeyecekti- sevinsem de aklımdakileri uzak tutamıyordum.Yabancı'yı bulmalıydım.Ama ismini ve yüzünden başka bir şey bilmiyordum ki daha önceleri onu okulda hiç görmemiştim.Ya da dikkat etmemiştim sonuçta sürekli insanları izleyen biri değildim.Onlar da beni izlemezlerdi.Kısa bir süre önce tabi...
Öğle arasında Geveze'nin tüm ısrarlarına rağmen yemekhaneye inmedim.O aptal toplama kampı geleneği gibi görünen yemek yeme yerine bir daha asla gitmeyecektim.Onun yerine, araştırma yapabilirdim!Yabancı da bana benziyordu.Tamam bazı konularda taban tabana zıttık ama temel olarak benziyorduk ve onun da kalabalıktan haz etmediğini hissedebiliyordum.Belki de yalnız olmak istediğimde gittiğim köşelerden birinde ona rastlardım?
Önce tuvalete gittim.Süper bir saklanma mekanıydı değil mi?Tamam bunu sadece ben yapıyor olmalıydım ama Yabancı da bir insandı ve tuvalete ihtiyacı olurdu.Bir müddet lavaboda oyalandıktan sonra gelip giden olmayınca oradan çıktım.
Okulumuz 2 blok ve beş kattan oluşuyordu.Her katta belli sınıflar vardı.Dokuzlar sanki sosyal statülerini belli edermiş gibi 1. kattaydı.Zemin kattaysa yemekhane, spor salonu ve benzeri kompleksler bulunuyordu.Bu sadece birinci blok yani temel derslerin verildiği ana sınıfların bulunduğu bloktu.Diğer blokta, resim, müzik, bilgisayar sınıfları ve bunun yanı sıra kocaman ve rahatsız edici labarotuvarlar ve küçük bir serayla, bir evcil hayvan çiftliği bile vardı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKSI(Tamamlandı)
Teen FictionO, durağanlığın vücut bulmuş hali,konuşmaktan aciz, pesimist ve mazoşist... O, bir anti-sosyal ve öz güvensiz... O, aslında toplumdaki büyük bir sınıfın sadece bir üyesi... O genel olduğu kadar özel de ve sıradan olduğu kadar farklı da... O, camın ö...