9. Bölüm, Endişelenme, bu bir sürpriz.

16.2K 284 52
                                    

Gece

"Alo?"

"Üzgünüm, çok üzgünüm. Toplantıda tıkılıp kaldım. Söz birazdan çıkacağım!"

Gece yüzünü asarak sağa sola bakındı.

"En azından unutmamışsın."

"Tabi ki unutmadım. Birazdan görüşürüz. Seni seviyorum."

Telefon kapandı. Gece ve İdil Rusya'dan, diğerlerinden önce dönmüştü çünkü Levent ve Güney'in bazı işlerle ilgilenmesi gerekiyordu. Bir hafta sonra sonunda, geçen haftası dönmüşlerdi. Levent ve Gece bugün beraber yeni evleri için mobilya bakacaklardı ama Levent tabi ki geç kalıyordu. Önünde durduğu mobilyacıya girip dalgın bir şekilde koltukların ve sehpaların arasında yürümeye başladı. Levent bir dekoratör tutup her şeyi kataloglardan seçebileceklerini söylemişti ama Gece her şeyin kendilerini yansıtmasını istiyordu. Tüm koltukların, duvarların, halıların bembeyaz olduğu ölü evlerden birinde yaşayamazdı. Telefonu çalmaya başladığında kendisine yardım isteyip istemediğini soran bir görevliden kurtulmaya çalışıyordu. Peşine takılmalarından hiç haz etmezdi.

"Merhaba. Gece Alptekin ile mi görüşüyorum?"

"Evet?" arayanın Levent olduğunu varsayarak ekrana bakmadan açmıştı telefonu.

"Sizi katıldığınız seçmeler hakkında arıyorum. Yönetmen ve yapımcının görüşmek istediğini söylediler."

Bir an için nefesi kesildi. Kendine gelmesi bir kaç saniye sürdü.

"Tabi ki, nerede, ne zaman?"

"Seçmelere katıldığınız bina, giriş katında sekretere sorarak bulabilirsiniz."

"Anladım. Peki ne zaman gitmem gerekiyor?"

"Mümkünse, şimdi."

Gece telefonu kapatıp kafasını toparlamaya çalışarak çıkışa yöneldi. Bir taksi çevirirken Levent'in sekreterini arayıp bir işi çıktığını söylemesini rica etti.

-

Levent'in odasının önüne geldiğinde sekreterin işaretiyle eli kapı kolunda, durdu.

"Levent Bey önemli bir görüşme yapıyor. Bitene kadar kimseyi almamamı istedi."

Pek hoşlanmadığı kadına bir şey söylemeden bir koltuğa oturup beklemeye başladı.

"Merhaba. Nasılsın?"

Ses korkutucu bir biçimde tanıdıktı ama soru ona değil, masanın ardındaki sekretere sorulmuştu. Gece'ye arkası dönük olan adam Güney'di. Onu Rusya'dan döndüğünden beri görmemişti. Kendisinden uzak durmasını söylemişti ve bu onunla tanıştığından beri verdiği en doğru karardı. Gece, kadının ilgisini saklamayarak konuşmasını izledi.

"İyiyim, ya sen? Kolun nasıl?"

Güney sağ kolunu eliyle sıktı.

"Çok iyi, senin sayende. O kadar ilgilenmeseydin kim bilir şimdi ne halde olurdum."

Öylesine ya da değil, flört ettikleri çok belli oluyordu. Yaptığı o korkunç şeyden sonra, nişanlı bir adam olarak önüne gelenle flört ettiğini görmek ne kadar iyi bir karar verdiğinin kanıtıydı.

"Ne demek! Bu arada içeri girebilirsin, Engin beyle konuşuyorlar."

Gece aniden ayağa kalktı.

"Kimseyi almamanı söylediğini sanmıştım."

dedi yüksek bir sesle. Şaşkınlıkla ona dönen Güney'e bakmamıştı, bakamazdı. Doğrudan sekretere bakıyordu, adı neyse artık.

"Ama Güney Bey ortaklardan sayılır, değil mi? Bir sorun olacağ-"

YasakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin