"Neden hep karşımda bir sürü engel oluyor Ceyda? Ben çok yoruldum bunlardan." Ceyda'nın dizine yatmıştım ve saatlerdir ağlıyordum. Her şeyi tek tek anlatmıştım. Anlatmak gerçekten çok iyi gelmişti.
"Bir gün hepsi bitecek, merak etme."
"Bitmiyor Ceyda. Hiç biri bitmiyor." Ceyda'nın dizinden kalktım ve gözyaşlarımı sildim. Biramı alıp kafama diktim. Bir anda hepsini yudumlayınca biraz ağır gelmişti ama umrumda değildi. "Sen de bana bir şey söyleyecektin? Sabah öyle demiştin sanki."
"Boşver. Sonra söylerim."
"Söyle işte ya. Hep benden konuştuk. Başka şeyler düşünmek istiyorum şuan."
"Pek zamanı değil ama sanki."
"Ya bizim hiç zamanımız mı oluyor? Anlat gitsin." Biramdan büyük bir yudum daha aldım.
"Ben... hamileyim Ela." Duyar duymaz gözlerim kocaman oldu. Duyduklarıma inanamıyordum.
"Ne! Gerçekten mi?" Şaşkınlıktan ne tepki vermem gerektiğini şaşırmıştım. Sonunda nihayet aklım başıma geldi ve Ceyda'ya sıkıca sarıldım. "Çok sevindim. Eminim harika bir anne olacaksın." Geri çekildiğimde Ceyda'nın yüz ifadesini çok anlayamamıştım. 'Bir sorun mu var?"
"Ben... bilmiyorum Ela. Kendimi anne olabilecekmişim gibi hissedemiyorum. Ayrıca Burak'a bile daha söyleyemedim."
"Sen harika bir anne olursun tabi ki. Bana bile annelik ettin nerdeyse." dedim içini rahatlatmaya çalışarak. "Burak'a neden söylemedin?"
"İlk önce sana söylemek istedim. Sence o da çocuğunun olmasını ister mi ki?"
"Bunu sormadan bilemeyiz Ceyda. Bence sen ertelemeden konuş onunla. Sonra kendisi öğrenirse daha kötü olur."
"Çok stres oluyorum, konuşamıyorum." Yanağından öptüm.
"Ya ben seni yerim ama." Güldüm. "Eminim Burak da çok sevinecek. Dünyanın en tatlı anne ve babası olacağınıza eminim." Sıkıca sarıldım. "Asla kötü bir şey düşünme ve en kısa zamanda Burak'a söyle tamam mı? Saklamamalısın çünkü."
"Şuan berbat durumdasın ama hâlâ beni düşünüyorsun Ela." Güldü.
"Ben şimdi teyze mi oluyorum, hala mı oluyorum?"
"Tabii ki de teyzesin! Seni şimdiden kendi tarafıma çekiyorum." Tekrar Ceyda'nın dizlerine yattım.
"Acaba kız mı olur, erkek mi?"
"Sen galiba cinsiyetçisin sanki."
"Valla öyleyim." dedim inkar etmeyerek. "Ben çılgın bir kız çocuğu teyzesi olmayı çok isterim." Herkes ikisini ayırmadığını söylerdi. Ama bence herkes içinde bir yerlerde birini daha çok severdi. Ben diğerlerinin aksine inkar etmek yerine doğruyu söylemiştim. "Onu kaçırırım kız kıza eğleniriz. Müthiş olur!"
"Yani gün boyu hem seni hem onu merak edeceğim." dedi gülerek. Sonra bir kaç dakika sessizlik oldu. Ne ben bir şey söyleyebildim, ne de o. "Peki... sizin şu operasyon da mı iptal yani? Ayrıldın mı tamamen ordan?"
"Hayır. Yani... bilmiyorum." Gerçekten bilmiyordum. "Belki Kerim artık oraya gitmemi falan istemez. Bilmiyorum." Telefonum çalmaya başladı. Gözyaşlarımı silip kalktım. Arayan Cihan'dı. Telefonu açıp kulağıma götürdüm. "Nasılsın Cihan?"
"İyiyim, sen?"
"İyiyim ben de." Dünyada en çok söylenen yalanın bu olduğunu biliyor muydunuz?
"Seni özledim, aramak istedim."
YOU ARE READING
Hırsız Ajan
RomanceBir hırsız ve bir ajan... İkisi de aynı şeyin peşinde. Tek istekleri Cihan Derin'in acı çekmesi ve onu mahvetmek. Peki ya bunu neden bu kadar çok istiyorlar? Bu yolculukta onları neler bekliyor? Hiç bilmedikleri duygular, hiç bilmedikleri hisler, hi...