Bölüm Playlist ;
Alyssa Reid-Alone Again
1 Yıl.
Onu beklemekle geçen bir yıl. Boşa geçen, ruh gibi dolaştığım 1 yıl. Hayattan kopuk yaşadığım 1 yıl.
Bazı insanlar söz verirler, sadece sözde kalır. Bazıları ise sözüne sadıktır.
Berke, sözü sözde bırakanlardandı.
Hayatıma bir anda doğan güneşti o.Ve bir anda bütün ışığımı elimden alıp beni kör eden. İnsan rüyalarını kabusa dönüştüren insanı inatla sevmeye devam eder miydi?
Ediyordum.
O benim rüyalarımı, hayallerimi, onunla olan geleceğimi çalmıştı.
En çok ta uykularımı çalmıştı benden. Kırıklarımla dolu bir odaya hapsetmişti. Hayal kırıklıklarımla dolu o karanlık odaya.
Bir insan hayali kırılınca,tekrar tekrar hayal eder. Çünkü sonsuzdur hayal dünyası. Fakat insanın umudu kırılınca bir daha düzelmez. Umut kırıklığı insanı sonsuz bir şüpheye sürükler. Zaman artık hiçbir şeyi düzeltmez sadece kırar, döker ve dağıtır seni. Gökyüzüne bakmaya korkarsın çünkü.
Hayat acımasızdır. Alır sevdiklerini sana sormadan. Bir anda silinirler hayatından. Ne olduğunu anlamadan. İnanamazsın, inanmazsın çünkü inanmak istemezsin.
Hayat benden Deniz'i aldı.
Deniz kim mi?
3 sene öncesine kadar hayatımda olan tek insan. Hastalığına yenik düştü. Hatırlıyorum da küçükken yurdun arka tarafında bir yere adımızı kazımıştık.
Deniz ve Derin.
Altına yazdığımız notu da harfi harfine hatırlıyordum. 'Yolumuz hiç ayrılmasın, bizim yolumuz tek olsun ve hep birbirimize çıksın.'
Hastalıklar acımasızdı. Hastanelerden nefret ederdim. Çünkü en çok cinayet orda işlenirdi.
Mezarlıklardan ziyade hastanelerden korkmalıydı insan. Birçok insanın sevdiği, değer verdiği, hayatının rotasını kaybettiği yerdi hastane.
Bende Rotamı o hastanede kaybetmiştim.
Deniz benim rotamdı. Sırdaşım, kardeşim, çocukluğumdu.Çocukluğum elimden kayıp gitmişti. Bana sormadan, acımasızca. Sonrasında eve kapanmıştım. Tek sırdaşım tavanım ve aynamdı.
Her gün aynamın karşısına geçer öylece kendimi incelerdim. Nedensizce. Sonra karşı daireme o taşındı.
Berke.
Bütün kırıklarımı yavaş yavaş, acele etmeden birleştirdi. Bütün eksik olan parçalarımı tamamladı. Hayatıma Bahar'ı getirdi. Yüzümdeki tebessümün sebebi oldu.
Ama bir gün nedensizce gitti. "Gelicem, bekle beni" dedi ve öylesine kayıp gitti göz bebeklerimden.
Benim için Sonrası yoktu.
Sonrası uçurumdu.
Sonrası yangındı.
Ve içimdeki küller bana o yangından armağandı.
Topladığı bütün parçaları fırlatıp gitti ve benim yeniden var olma ihtimali olan parçalarım, daha küçük parçalara ayrılarak tuzla buz oldu.
Söylediği gibi sadece bekledim. Belki gittiğimde gelir diye, dışarıya adım atmadım. Gökyüzünü evime taşıdım.
Çoğu zaman gözyaşlarım yağmur misali yağdı, Hissizliklerim fırtınam oldu ve o beklenen güneş hiç doğmadı.
Bu kadarı yeterdi.
1 yıl fazlasıyla yeterdi.
Gidiyorum. Sırf anılardan bu şehirden kurtulmak için varlığından daha önce haberim olmadığı,yeni varolan Halam'ın yanına gidiyordum.
İzmir'e.
İzmir benim için yeni bir başlangıç olacak. Belki fırtınalarım hiçbir zaman dinmeyecekti ama denemekten kimseye zarar gelmezdi.
Evime son kez baktım. Deniz ve Berke'yle olan anılarım gözlerimin önünden film şeridi misali geçerken, beynime Berke'yle olan anılarımı silmesi için emir verdim.
Ama denemedi bile.
Derin bir nefes aldım ve gelen taksiyi daha fazla bekletmeden bindim. Sahil havaalanı'nın yolunun üstünde olduğu için mecburen geçtik.
Ve ben sahillerden bir kez daha nefret ettim. Her ne kadar her sakinleşmek istedigimde sahile gidicek olduğumu bilsemde, yine de sahillerden nefret ediyordum. Çünkü birçok anılara, sırlara, gözyaşlarına, ayrılıklara şahit olmuşlardı.
Havaalınına gelince parayı ödedikten hemen sonra indim ve bavulumu sürükleyerek içeri girdim.
Kalkışı beklemek için kenarda bir yere oturdum ve sona kalan buraya ait, ona ait anıları silmek adına telefonuma çıkardım ve Berke' yle olan fotoğraflarıma son kez bakarak hepsini sildim.
Belki hafızamdan silinmezdi ama insan birşeyleri görmedikçe elbet unuturdu değil mi?
En azından buna sığınabilirdim.
Anonsumu duyunca valizimide çekiştirerek güvenlikten geçtim. Uçağa bindiğimde telefonuma uçak moduna aldıktan sonra yerime oturdum.
Bir kaç dakika sonra uçağın kalkacağına ve kemerlerimizi takmamıza dair bir anons duyduğumda kemerimi taktım,Telefonumu cebime koydum. Bacaklarımı kendime çekip başımı dizimin üstüne koyduktan sonra camdan dışarı baktım.
Uçak kalkışa geçtiğinde gozlerimi sımsıkı kapatıp açtım ve son olarak bir şeyler mırıldandım.
"Hoşçakal yanlızlığın şehri İstanbul ve hoşçakal Sevgilim, bekledim gelmedin.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
☆ YİNE YALNIZ ☆
ChickLitHerkes terk etmişti onu. Annesi, Babası, Sırdaşı. Ve şimdide sevdiği adam. O yalnızlığa mahkumdu. Yalnız olmaktan çok korkuyordu ve işte şu an yine yalnızdı. Onu bırakıp giden sevdiği adamın ardından tam 1 yıl beklemişti. Ama gelmemişti. Artık gelme...