DÜZENLENDİ ✔
Bu hikaye çalıntı değildir. Sadece başka bir hesapta yazılmıştır.
''Heja.. Heja ğuşkamın neçe! (Heja kardeşim (kız) gitme)!''
Arkamdan bağıran abimin sözlerini duymuyordum. Yüreğim sızlıyordu. Ne ayaklarım taşırdı beni ne de bedenim yüklenirdi ruhumun sancılarını. Elimden geldiğince hızlı koştum.. Fırat'a gitmek ve kendimi Fırat'ın sularına bırakmak istiyordum. Fırat nehri serindi benim aksime. Yanan bendim.. Gözyaşlarım akarken arkamdan abimin sesini duyuyordum. Düşünmek istemiyordum fakat düşünmek zorunda kalıyordum. Neydi ki suçum! Daha 17 yaşında küçük bir kızdım. Babamın bir tanecik gonca gülü... ''Ah baba.. '' dedim içim acıya acıya.. Neydi ki hatam Bu yaşta zorla evlendiriliyordum. Zoruma gidiyordu.. Fırat'a geldiğimde durdum ve bağırdım..
''Beje mı Ey Fırat suncemın çiye! (Söyle bana Fırat suçum neydi!) De Beje (Hadi söyle) Ben daha küçüğüm.. Nasıl gelin olurum.. Ben böyle yanarken sen neden durgunsun..... ''Yere çöktüm. Ben daha onu tanımıyordum ki. Nasıl yapacaktım.... omzumda hissettiğim el ile arkamı döndüm. Abim yanıma oturmuş ve her zaman yaptığı gibi güçlü kollarını sardı bana.. Abim her daim yanımda olmuştu. Bir keresinde Fırat'a düşmüşüm yüzme bilmediğim için çırpınıp durmuşum sonra abim kurtarmış beni.. Ardından yine sarmıştı beni. Yine kurtarsa beni. İzin vermese..
''Neden böyle yapıyorsun Heja? Beje ez bıredeme (Söyle kardeşinim ben) Üzme hadi kendini herşey iyi olacak.''
''Zoruma gidiyor ağabey. Babam bana sormadı bile.. Yaşım daha on yedi. Hem ben onu tanımıyorum ki. Nişana bile gelmedi. ''
Bir oyun sunuyordu hayat bize. Mekan, zaman aynı başrol ise ben. Olay ise çok ağırdı. Taşımayı bilir miydim bilmiyorum. Annem hep narin der bana. Bu yükü evliliği nasıl taşırım.
''Heja gulamın de negri (Heja gülüm hadi ağlama) Hem yaşın o kadar küçük değil ki. Ben Barlas'ı tanıyorum. İyi bir adamdır. Sana sahip çıkar. ''
Abim ne diyordu? Beni vermeye razı mı olmuştu. ?
''Biliyorsun abi küçüklüğüm den beri hep sevdiğim adamla evlenmek istemişimdir. '' dedim.
''Sevdiğin var mı? Eğer varsa andım olsun ki bu nişan bozulur. Seni sevdiğinle evlendiririm. Söyle Hadi var mı? ''Yoktu. Ne sevdiğim ne hoşlandığım biri.. Başımı olumsuz anlamda salladım.
''Bak sana söz veriyorum gülüm. Barlas iyidir. Seni sevecektir. Onu tanıyorum. Hem hiç bir zorluk çıkarmaz. Sende çekmezsin. Gözüm arkada da kalmaz. Ağlama hadi kalk. Gidelim bizi merak ettiler.. '' Başımı olumlu anlamda sallayarak ayağa kalktım ve abimde kalkınca eve doğru yürümeye başladık.1 Hafta önce Mardin.
''Kahretsin! Daye bana neden söylemezsin. Hayır diyorum istemiyorum! ''
Genç adamın siniri yüzünden okunuyordu. Haberi olmadan ona nasıl kız isterlerdi. Hazmedemiyordu. O bir ağaydı. Sorulması gerekirdi!
''Barlas oğlum yapma böyle. Artık evlenmelisin. Bizde torun sevmek istiyoruz. Kimi söylediysek cevabın olumsuz. Bese kuremın. (Yeter oğlum.) Artık yaşında geçiyor. ''Yaşlı kadın gözyaşlarına hakim olamıyordu. Oğlu 26 yaşına gelmişti. Artık evlenmesi lazımdı.
''Daye sabrımı zorlama. İstemiyorum! O kız bu eve gelmeyecek. O kadar. Sözümün üstüne söz istemiyorum! ''Genç adamın sinirden gözü ne annesini ne babasını görüyordu. Deli olmuş gibi bir o yana bir bu yana gidiyordu.
''Yeter Barlas! Evleneceksin. Asıl ben sözümün üstüne söz istemiyorum. Bende Mirza Altıntaş isem o kız bu eve gelecek! ''
Genç adam daha fazla dayanamıyordu. Bu yüzden bir hışımla kapıdan çıktı. Ardından nasıl bir enkaz bıraktığını bilmeden...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDEL. (Düzenleniyor!) (Zor Evlilik Serisi 1)
General FictionTüm seriler birbirinden bağımsız. :)) Yorum yapacaksanız da aklınızın varlığı ile yorum yapın. Gereksiz yorumlara gerek yok!