Sevda ve Dilan.

79.5K 1.9K 11
                                    

Selam! Öncelikle böyle birşey paylaşmamın nedeni 25.Bölüm eksik olmuştu. Ve ben ne yaptıysam düzelmedi. Sevda ve Dilan sahneleri eksik olmuş. Bende okumanız için o sahneleri bir daha yayınlıyorum. Ayrıca bölüm ne zaman gelir bilmiyorum. Daha yeni Hastahaneden eve geldim. Whatsapp grubunda olanlar biliyor. Problemlerim var bu aralar. Onun için bölüm ne zaman gelecek bilmiyorum. Ayrıca uzun yazacağım içinde geç gelecektir.


Geldiği lavaboda midesini boşaltan genç kadın tekrar yerine gitmek için kapıya doğru ilerledi. Ondan önce acılan kapı ile eli havada asılı kaldı. Geri adım atarak içeri giren kişiye yer verdi.

İçeri giren kadını gören Sevda elini ağzına kapatmış ve gözlerini kapatmıştı. Bu görmek istediği en son kişi idi. Ne yapacağını bilemeden öylece durdu. Kabinlerden birinin kapısı açıldığında nihayet gözlerini kapattı. Dolan gözlerini kapıya çevirdiğinde küçük acı dolu bir inleme kaçtı dudaklarından. Elini savunmacı bir tavırda karnına getirdi. Her şeyi isterdi ve yahut beklerdi ama onu görmeyi beklemezdi. Kadın ona bakmadı bile. Eğer yüzüne baksa idi anlardı kimin olduğunu. Henüz ne yapacağına karar veremeyen Sevda orada durdu. Tekrar açılan kapı ile o tarafa baktığında Dilanın da kendisine baktığını es zamanlı olarak gördü. Zaman denilen kavram kendini yitirmişti. Sadece duygular kalmışti. Öfke, nefret, kin, kıskançlık ve daha bir çok duygu bir arada idi. Ama AŞK.... İşte her şeyi yıkan şey. İnsanları kişiliğinden uzak yapan iyiyi kötü yapan. Ve iki iyi arkadaşı düşman yapan lanet duygu. Her çift gözde aşk, kıskançlık ve nefret yer edinirken sadece birbirine baktılar.

Sevdaya doğru adım atan genç kadın nefretin yer edindiği gözler ile genç kadına gitti. Zordu. Sevdiğin adamın kollarında bir başkasının olması. İnsanın arkadaşı ise bu kişi işte o daha bir zordu. Daha bir acıtıyordu. Tam karşısında durduğu kadına baktı. Güzeldi. Hemde çok güzel.

"Nasılsın Sevda?"

Düz tonda çıkan sesi soğukluğunu koruyordu. Aslında kıskanıyordu. Ama hakkı yoktu. Olmayacaktı da. Eline baktı. Karnında ki eline. Tahmin etmesi zor değildi. Hamileydi Sevda. Hemde sevdiği adamdan. Ağlamamak için avuçlarına tırnaklarını batırdı. Asla yenilmez imajı vermeyecekti. O sadece sevmişti. Sonunun olmadığını bildiği halde sadece sevmişti. Agit onun hata yaptığını düşünsede o sadece kendini korudu. Agiti korudu. Aşkı uğruna yanan Dilan karşısındaki kadına eski arkadaşına baktı. Elini Sevdanın elinin üstüne koydu. Sevda elinin üstündeki ele baktı. Dilanı böyle beklemiyordu. Aksine yıkılmış olarak görmeyi bekliyordu. Ama.... Karşısında ki güzel kadın dim dik duruşu ile Sevdayı bir kez daha yanılttı.

''Hamilemisin?''

İçi yana yana canı acıya acıya söyledi bu kelimeyi. Oysa ne çok isterdi kendisinin bu kelimeyi duymasını. Kader işte. Yıkar da yakar da.

'Dolma' dedi içinden. Dolan gözlerine inat o kelimeyi söyledi. 'Ağlama Dilan. Agit mutlu. Ağlama Dilan Agit baba oluyor.' her bir kelimesinde daha çok yanıyordu. Başını eğip hafifçe gülümsedi. Cevabı vermeyen Sevda utancından ölmek üzereydi.

''Hayırlı olsun Sevda. Allah an...analı bab....babalı büyütsün'' titreyen sesi ve akmak için bekleyen yaşlar ile konuştu.

Elini çekti. Kafasını kaldırıp Sevdaya baktı. Kıskanıyordu ama kıskanmak istemiyordu. Nefret ile bürünen gözlerini bir anlık kapattı. Etmemeliyim. Diye düşündü. Biliyordu Agiti nasıl evlendiğini. Suçlamıyordu. Ama içinde ki şeytana da söz geçiremiyorduu.

''Agiti çok sev Sevda!'' son sözünü de söyleyip dışarı çıkan kadının arkasından Sevda kendini tutamayıp zemine çöktü. Göz yaşları durmaksızın akmaya başlamıştı. Arkadaşını böyle görmeyi Beklemiyordu.

Kırılan bir kalbin ahı büyük olur ya. Sevda o ahı almıştı. Küçük bir bedel olsa bile ödeyecekti.

BERDEL. (Düzenleniyor!) (Zor Evlilik Serisi 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin