Hastahaneye nasıl geldi bilmiyordu. O kadar korkmuştu ki ne yaptığını bilmiyordu. Sadece telaşlı ve korkulu idi.
Şimdi ise bekleme salonunda oturmuş bekliyordu. Kendine şaşıyordu. Daha bir kaç ay öncesine kadar bu küçük kadından nefret ediyordu. Ölse dönüp bakmayan Barlas Altıntaş bugün korkuyordu. Hejaya birşey olacak diye korkuyordu. Nefesi kesilmiş gibi oluyordu. Sinirlerini kontrol edemiyordu. Tam bir saattir buradaydı. Ama henüz kimse bir şey dememişti. Daha fazla oturmayan Barlas ayağa kalkmış koridorda dolaşıyordu. Aslında bir haber bekliyordu doktordan. Müjdeli bir haber. İşte bu haber ona iyi gelirdi. Küçük bir Barlas ya da Heja ona iyi gelirdi. İnşallah dedi içinden. İnşallah bu defa kaybetmemek üzere olur.
Sonunda odadan çıkan doktorla Barlas ona doğru ilerlemiş ve hemen.
''Nesi var?'' demişti.
Gülümseyen doktor ise.
''Sadece yorgun düşmüş. Tansiyonu da düşmüş.'' dedi.
''Bebek yok mu?''
Sorduğu soru ile genç doktor başını yere eğmiş ve gülmemek için dudaklarını ısırmıştı.
''Doktor bey bebek diyorum?'' cevabını alamadığı soruyu tekrar sormuştu.
''Üzgünüm ama yok!'' diyen doktor geçmiş olsun dileklerini de söyleyip hemen gitmişti.
Barlas ise Hejanın odasına girmek için harekete geçti. İçi burkuldu. Oysa o bir bebek bekliyordu ve bundan nerede ise emindi. Yatakta yatan kadına baktı hala uyuyordu. Yorulmuştu. Belliydi. O yüzden sessizce yanına geçip sadece oturdu.
~~~~
2 gün sonra.(gün geçirmekte üstüme yok!)
Kara bulutlar kasvetli havanın Geleceğinden haberdar ediyordu. Evde tek başına olmanın verdiği korku ile televizyon sesini son ses yapmış ve ona odaklanmış oturuyordu. Evde yalnız olduğu zaman bir yerlerden mutlaka pes çıksın isterdi. Açtığı diziyi izlerken arada yorum yapıyordu. Gülüyordu. Ağlıyordu. Beni affet dizisini izleyen Heja kendini oldukça kaptırmış olmalı ki çalankapının sesini bile duymuyordu. Zira duysa bir an önce yerinden kalkar ve kapıya giderdi. Zaten yağmur yağmaya başlamıştı. Ve oldukça çok yağıyordu. Kapı bir kez daha çalındı. Sonunda duyan Heja korku ve heyecanla kapıya koşmuş ve açmıştı. Karşısında sırılsıklam olan bir Barlas beklemediği ortadaydı. Fakat gördüğü şey ise sırılsıklam bir Barlas oldu.
''Pepbu (Amanın) ''
İlk tepkisini ortaya koyan kadın elini ağzına götürmüş ve yoldan çekilmişti. İçeri giren Barlas soğuktan titriyordu.
''Bir saattir kapıda bekliyorum kadın!'' diye bağırmış ve odasına doğru çıkmıştı.
Heja ise koşar adım peşinden gitmiş ve ona yardım etmişti. Titreyen kocasına bakan kadın onu banyoya sürükledi. Küvete oturttuğu kocasının tişörtünü üstünden çıkardı. Kaslı vücuduna bakan Heja yutkundu.
''Heja.... '' dedi Barlas.
''Hı'' diyebildi sadece. Çünkü aklı şuan yerinde değil Barlasın vücudunda idi.
''Heja çok güzelsin!'' dedi.
Gülen Heja ateşi olduğu için böyle konuşuyor sandı.
''Bıştağue rastkı (sırtını doğrult ~ayrıca Bıştağue yazıldığı gibi okuyun ilk u sonra e) ''
Sırtını doğrultan genç adam karısına baktı.
''Heja soyun!'' dedi.
Eli dona kalan genç kadın kocasına baktı.
''Aklede seredeyı (aklın başındamı) '' dedi Heja.
''Sende yıkan! '' dedi kocası.
Soğuk suyu açan Heja Barlasın inlemesine ve küfür etmesine şahit oldu.
Gülmemek için kendini tutan genç kadın kocasına baktı.
Sonunda zorluklarla biten banyonun ardından kocasını giydirmiş ve yatağa yatmasını sağlamıştı.
''Nereye gittin ki bu kadar ıslandın? '' diye sordu.
''Burada ki şirkette işim vardı!'' dedi sert sesi ile.
''Peki ne zaman Mardin'e döneceğiz?''
''Yarın!''
~~~~
''Agit! '' diye bağırdı.
Mutfağa giren kocasına sarılan Sevda aşkını bir kez daha gösterdi.
''Çok mutluyum!'' dedi karısı. Nedeni ise iki gün önce hamile olduğu ortaya çıkmıştı.
Saçlarıni öpen kocası ''Bende delalamın!'' demişti.
Kocasından ayrılan kadın artık sorması gerektiği soruyu sordu.
''Yine Dilanın yanındamıydın? ''
~~~~
Karşısına oturan kadına baktı. Küçük kahve gözleri ve uzun saçları. Ah mükemmeldi. Sanki birazda ona karşı soğuk.
''Neden uzak duruyorsun benden?'' diye sordu.
Soğuk bakışlarını hasta adamın yüzüne diken genç kadın cevapladı.
''Sadece kalbimi koruyorum!'' diye cevap verdi.
''O kalp artık benim Heja'm!''
Heja'm!?
''Heja'm!''
''Evet Heja'm!'' dedi.
''Bana öyle deme!''
Diyen kadın arkasına yaslanmış ve kocasına dönmeyecek şekilde arkasını döndü.
Yatakta bir o tarafa bir bu tarafa dönen genç kadın doğrulmuştu. Uykusu gelmeyen Heja ellerini yüzüne getirdi.
''Ah yarabbi!'' diye inledi.
''Sus!''
''Yat!''
''Sen yat!''
''Uykum yok!''
''Uykum var!''
''Uyu o zaman!''
''Susarsan uyuyacağım!''
''Sisirsin iyiyiciğim!''
Doğrulan Barlas sinirle karısına baktı.
''O büyük dilini koparırım!''
''Uyu lütfen!''
Bir anda Hejanın üstüne çıkan Barlas çenesini tutmuş ve fısıldadımıştı.
''Beni Yüsrayı sevmediğime pişman etme Heja!''
Bölüm bitti yayınlayayım dedim. Ayrıca yine içime sinmedi yahu. İki bölümdür cidden olmuyor. Her neyse kızlar şimdi bu hafta bölüm hiç yok. Nedenim ise halam öldü. Elazığa gideceğim. Aslında sizin için vazgeçmiştim. Ama halam ölünce mecbur gideceğim. Bu yüzden bir kaç gün bölüm olmayacak. Ama geldiğim gibi birden fazla bölüm yayınlayacağım. Böylelikle bu açığı kapatacağım. Umarım beni anlarsınız çünkü keyfimden değil. Neyse görüşürüz inşallah bir kaç gün sonra. Sizi seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDEL. (Düzenleniyor!) (Zor Evlilik Serisi 1)
General FictionTüm seriler birbirinden bağımsız. :)) Yorum yapacaksanız da aklınızın varlığı ile yorum yapın. Gereksiz yorumlara gerek yok!