11.Bölüm.

120K 4.3K 529
                                    

Değersizdi, sevilmiyordu. Fazlalık gibiydi. Gerçi o öyle hissediyordu. 3 gündür odasından dışarı adım atmamış, Barlasın karşısına çıkmamıştı. Ama bugün çıkacaktı. Ayıptı sonuçta. O bu evde gidici değil kalıcı idi. Son kez aynada kendine bakıp odasından çıktı.

Mutfağa girip tek başına kahvaltı hazırlamış, bütün işleri yapmıştı. Dönen başı ile son anda kapı pervazina tutunmuştu. Kendine gelmeye başladığında tekrar işine döndü. Sinirini yaptığı işlerden çıkarıyordu. Ama bugün yine de bir ayrı mutlu idi. Çünkü dün annesi aramış ve bugün geleceğini söylemişti. Çünkü nerede ise 2 Ay olmuştu evleneli.

''Günaydın!''

Sesin sahibine baktığında bunun Görkan olduğunu gördü. Gülümsemesi dudaklarında yer alırken oda ''Günaydın.'' dedi.

Görkan masaya oturup yengesini izlemeye başladı. Oda çok sevmişti Hejayı. Olmayan küçük bir kız kardeş gibiydi.

Heja ellerini yıkayıp oda Görkan gibi masaya oturacağı sırada başı tekrar döndü. Görkan hızla kalkıp Hejayı tutarken Heja ''İyiyim.'' dedi.

Görkan Hejayı oturtup oda karşısında tekrar yerini aldı.

''Ne oldu yenge?''

Gülümseyen Heja ''Sabah erken kalktım ya tansiyonum düştü galiba.'' diyerek güzel bir sohbeti başlattı.

~~~~

Genç adam hala sinirli idi. Arkadaşının dediklerine inanmıyor fakat içinde hala bir şüphe kırıntıları vardı. Bugün annesi gidecekti ve öğrenecekti. Eğer öyle ise aşiret büyüklerinin bunu öğrenmesi gerekirdi.

~~~~

Genç kız mutlulukla açtı gözlerini. Yerinden kalkıp kendisine verilen küçük banyoya doğru ilerledi.

Banyoda ki işlerini halledip tekrar odasına döndü. Tadını değiştirip oda aşağıya indi.

Merdivenlerde karşılaştığı yüz ile gülümsedi.

Hazar gördüğü genç kıza bakıp ''Günaydın.!'' dedi.

Aynı karşılığı veren genç kız ile beraber oda aşağı indi. Hazar kabul etmesede bu kıza karşı kalbinde sevgi tohumları yerleşmeye başlamıştı. Henüz aşk değildi ama onun olmasında istemiyordu.

Mutfağa girdiğinde yengesi ile kardeşi sohbet ediyordu.

Heja mutfak kapısında gördüğü yüz ile gülümsemesi silinirken Yüsranin gülümsemesi iyice genişledi.

''Günaydın!''

Hazar yengesine bakarak bunu söyledi. Ama Hejanın surat ifadesini gördüğünde kaşları çatılı bir şekilde olduğunu gördü. Henüz ne olmuş haberi yoktu. Ama öğrenecekti. Çünkü 3 gündür evde ne doğru düzgün Barlası görmüştü ne de Hejanın fazla güldüğünü. Ayrıca kaç gündür odasından çıkmıyordu. Sevda ise Yüsra ile konuşmuyor gördüğü yerde arkasını dönüyordu. Her ne olduysa iyi bir şey olmadığı kesindi.

Heja yerinden kalkarak odasına doğru çıkmaya başladı. Her merdiven başında nefretini dile getiriyordu. Odanın kapısını açtığında içeri bakmadan girip ''Aptal!'' dedi. Ama başını kaldırıp gördüğü sürat ile küçük bir çığlık attı. Ayrıca elleri ile yüzünü kapattı.
Barlas altında sadece bir havlu ile odanın içinde duruyordu.

Barlas karşısında ki küçük kadına baktı. Utanmışti demek.

''Aç gözlerini utanma!'' dedi. Daha çok utanan Heja arkasını dönerek gözlerini açtı.

''Senin ne işin var burada!'' diye soran Hejaydı.

''Burası benimde odam!'' diyen Barlasa sinirle dönüp ''Bu oda benim. Sen bu odaya gelmiyorsun bile.!'' demişti.

''Gelmemi mi istiyorsun?'' alayla sordu.

''Evli olan her çift ayni odada kalır.'' diyen Heja farkında olmadan kurmuştu bu cümleyi.

''Demek burada uyumamı istiyorsun. Tamam artık bu geceden sonra buradayım!'' diyerek Hejanın gözlerinin kocaman açılmasına sebep oldu. Heja istemiyordu ki bunu sadece sinirle söylemişti. Ayrıca şuan karşısında duran Barlas düşüncelerini hiç iyi bir yere çekmiyordu. O kaslı bedeni ve üzerinden kayıp giden şu damlaları Hejanın yutkunmasini sağladı. Bunu Barlas görmüştü ve yavaş adımlar ile Hejaya doğru ilerliyordu.

Tam önünde durduğunda elini Hejanın yanağına getirip baş parmağı ile alt dudağını bastırdı.

Heja şaşırmış bir şekilde Barlası izliyordu. Hem titremeye başlamıştı.

Barlas fark etmese bile kalbinde küçük bir kıpırtı olmuştu. Ve Hejayı istiyordu. Evet evet Barlas Altıntaş şuan küçük bir kızın çekimine kapıldı. Fark etmeden hızla Hejanın ensesini kendine doğru çekip dudaklarına kapandı.

Öpüşü sert bir hal almışken Heja da fark etmeden karşılık vermişti. Barlas Heja sarılmış bir şekilde onu öperken alnını alnına yaslamıştı.

Dudaklarını ayırıp Heja ya baktı ve ''Bu gece tekrar hazır ol. Aşiret çocuk istiyor.!'' diyerek bahanesini öne sürmüştü.

~~~~

Kapının çalması ile hızla kalkan Heja kapıyı açmaya gitmişti. Kapıyı açtığında gözyaşları çoktan akmaya başlamıştı.

''Daye!'' diyerek annesine simsıkı sarıldı. Aynı karşılığı anneside vermişti. Annesinden ayrılır onu içeri davet etmişti.

Sozdar hanım gelen misafir ile beraber ayağa kalkmıştı. Onlarda birbirine sarılıp oturdu. Sevda ile Yüsra ise kadının elini Öpmüştü. Yüsra bu kadını da Hejanın annesi diye sevmemeye çalışıyordu. Sadece çalışıyordu.

Kadın karşısında gördüğü kız ile bir an afalladı. Çünkü oğlu bir kız var demişti. Bunu öğrenmeyi geç saatlere bırakacaktı. Elbet vardır bir açıklaması.

Heja mutfakta çay koyarken Sevda da yanına gelmişti.

''Annen çok tatlı!'' demişti.

Gülen Heja ise ''Öyledir!'' demişti.

''Heja....'' sıkıntı ile fısıldayan genç kız derin bir nefes aldı.

''Abim senin yanında kalmıyor mu?''

Bakışlarını kaçıran genç kız mırıltı ile ''Yok kalıyor!'' demişti. Sevda biliyordu kalmadığını.

''Hepsi o Yüsra denilen cadı yüzünden!'' diyerek nefretini kusmuştu.

Heja sessiz kaldı.

Çaylar ile birlikte salona giren iki kız yerlerini alarak çay ikram ettiler misafirlerine. Heja annesini çok özlemişti. Hiç gitmesin istiyordu. Ama biliyordu ki annesi gitse yine yalnız kalacaktı.

Kadınlar sohbet ederken hala Yüsra konusu açılmamıştı. Hejanın annesi tam bunu soracağı zaman salonda yankılanan ses olacak olayların başlamasına neden oldu.

''Yüsra güzelim.!''

BERDEL. (Düzenleniyor!) (Zor Evlilik Serisi 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin