-Nico-
"B-Ben senin kaçırıldığını falan düşündüm, gerçekten çok endişelendim," diye açıkladı Nico, fincandaki çayına bakarken.
Percy kahvesinden bir yudum aldı. "Eh, iyiyim ve güvendeyim. Benim için endişelenmene gerek yok," güven verici şekilde gülümsedi Percy.
Nico başını salladı ve hafifçe gülümsedi, çayından bir yudum daha aldı ve boğaz ağrısını rahatlamasına sevindi.
"Nico? Sana bir şey sorabilir miyim?" aniden sordu Percy. Nico şaşırarak baktı ama başıyla onaylayarak "Tabii" dedi.
Percy boğazını temizledi, "Um, Will Solace denen çocuk kim?"
Öfkeyle öksürmesi Percy nin gözünden kaçmadı. "Eski bir arkadaş. Reyna hep onun bana aşık olduğunu söyler, ama ben inanmıyorum. Bana bir şey söylemedi ya da bir şey denemeye kalkışmadı," dedi bardağını yandaki masaya bırakırken.
"Onu seviyor musun?"
Nico şaşırmış görünüyordu ama kafasını iki yana salladı, "Sevimli biri, ama benim tipim değil."
Percy dudağını ısırdı, "Peki"
Nico başını yana eğdi, gözleri parlıyordu, "Sen onu... kıskanmadın, değil mi?" dedi.
Percy nin gözleri büyüdü, "Ah, belki bir miktar."
"Aw, bu çok sevimli. Merak etme Perce, beni asla senden alamaz," Nico güldü ve baya kızarsada Percy yi yanağından öptü.
"Bir sorum daha var," dedi sessizce Percy. Nico başını salladı, "Söyle bakayım."
"Biz neyiz? Yani, birlikte miyiz, ya da...?" Percy deli kızarıyordu.
Nico dudaklarını yaladı, "Um, bilmiyorum. Bir birimize henüz teklif etmedik."
Percy'nin dudakları kıvrıldı ve halıya inerek Nico'nun önünde diz çöktü. "Nico di Angelo, erkek arkadaşım olma şerefinde bulunur musun?"
(Orjinalini de yazmak istiyorum; )
"Nico di Angelo, would you do me the pleasure of being boyfriend?"
Nico gülümsedi ve hızlıca kafasıyla onayladı, "Tabiki de, olurum." Kollarını Percy nin boynuna attı ve derince öptü onu, Percy de hemen karşılık verdi. Öpücük tamamen arzulu veya ataklı değildi, tamamen aşk ve şefkat doluydu.
Nico nefes nefese uzaklaştı, "Akşam için yiyecek bir şeyimiz var mı?" diye sordu. Percy bir süre düşündü, ama sonra başını yanlara salladı, "Sanmıyorum, alışverişe çıksak?"
Nico da onayladı ve "Olur, hadi hazırlanalım," dedi, Percy i bir öpücük için daha çekiştirmeden önce.
*Alışveriş Merkezi*
"Percy, o mavi yiyecek boyasını bırak. Zaten ondan 4 tane aldık," dedi Nico iç çekerek.
Percy nin yüzü düştü, "Asla yetmez, aşkım."
Nico güldü ve yeni adını duyunca kızararak Percy ye yaklaşıp saçlarını karıştırdı, eskiye göre uzun olduğundan bu zor olmadı. "Çok çocuksun, Perce."
"Biliyorum, ama alışmalısın," dedi bir kadın sesi. Nico ve Percy arkalarını döndüklerinde Annabeth ve Reyna yı gördüler, ikiside hafif utanıyor ve el ele tutuşuyorlardı.
Percy nin kaşları kalkarak sırıttı. "Şuna bakın, kimlerde hayallerindeki kızı bulmuş."
Annabeth utanmıştı ve Percy ye pis bakışlar attı, üzerine yürürken Reyna nın elini bırakarak gülmeden duramayan Percy'e tehditkar bakışlar atmaya başladı. Reyna ve Nico ise sallamayarak omuz silkti.
"Senin hayallerindeki oğlanla işler nasıl gidiyor?" diye karşılık verdi. Percy kızardı ve Nico nun arkasına doğru yanaştı. Annabeth in dudakların kıvrıldı.
"Yani," konuşmaya başladı Nico. "Siz kızlar birlikte misiniz?" dedi gülümseyerek, Reyna başını salladı ve genişçe gülümsedi. "Aynen öyle," dedi, kız arkadaşını kendine çekerek. "Siz çocuklardan ne haber?"
Nico nun gülümsemesi büyüdü ve Percy nin kolunun, omuzlarını korumacı bir tavırla sardığını hissetti, onun kafasını eğerek hafifçe öptü, etrafta yürüyen insanlardan mırıltılar gelmesine rağmen. 'Aman Tanrım, shipliyorum.', 'Yaoi harika' ya da 'OTP' gibi fısıltılar geliyordu.
"Tamamen benim," dedi Percy öpmeyi bırakıp Nico ya sevgiyle bakarak. Reyna ve Annabeth ağızları açık bakmaya başladı. "Çocuklar, çok ateşliydi," diyebildi sonunda Annabeth. Nico ve Percy den bir gülme patladı.
*Ev*
"Lanet olsun! Birbirlerini seviyorlar işte!"
"Sakin ol, Nico. Her iddiasına varım ki John ve Sherlock birbirlerini gizlice seviyorlardır."
"Ama gerçekleşmesini istiyorum!"
"Nico, sakin ol."
"Gerçekleşsin."
Percy iç çekti ve kollarını erkek arkadaşının çıplak belinde sıkı sıkı sardı, kafasını boynuna dayadı. Nico kıvranarak güldü, "Perce, bu gıdıklıyor."
Sadece üstlerinde boxerlarıyla oturuyorlardı ve Nico nun hassas cildi, Percy ninkinin üstünde olunca heyecanlanıyordu.
Percy uykulu şekilde güldü. "Nico, ben yoruldum, hadi yatmaya gidelim."
"Bir bölüm daha," diye yalvardı Nico, ama Percy çoktan dalmıştı, huzur içinde uyumaya. Nico iç çekerek erkek arkadaşına gülümsedi ve televizyonu kapattı, battaniyeyi üzerine serdi ve Percy nin göğsüne yaslandı, uyumadan önce son düşüncesi, 'Belki de benim için bazı şeyler yoluna giriyordur' oldu.
xx
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The One That Got Away (Pernico/Percico) |Türkçe Çeviri|
Fanfiction|DÜZENLENMEKTE| Hades'in patronu kendinden yaz için New York a gitmesini istediğinde ailesini yeni kitabının tanıtımı için götürürken, Nico ise kalbinin kırıldığı şehre gitmekte isteksizdir. Kötü olan, eski evinde kalması, yanındaki evde ise eski en...