Bölüm 15

1.1K 83 39
                                    

*Diğer gün*

-Percy-

Percy ve Nico hoş bir gün geçirdi. New York sokaklarında yürüdüler ve denizde oynadılar, Percy gerçekten çok eğlenmişti. Akşam için pizza ısmarlamışlardı ve şimdi de 'Heat' denilen kulübüne gitmek için hazırlanıyorlardı, Nico'ya Leo tarafından söylenmişti ve Nico da gitmek zorundaydı. Nico'nun eski arkadaşı da onlarla gelmeyi kabul etmişti, Anubis.

Percy, kaslarını belli eden siyah bir tişört, gri bir şort ve converselerini giymişti. Saçlarını serbest bırakılmış gibi taradı. Deniz yeşili gözleri heyecanla parlıyordu.

"Percy, hazır mısın? Anubis burada," diye çağırdı Nico, salondan.

"Evet, şimdi geliyorum" diye cevapladı, cüzdanını alıp kapıyı açtı, arkasından kapatarak merdivenlerden indi.

Nico'yu gördüğünde Percy'nin nefesi kesildi. Simsiyah saçları güzelce temizlenmişti. Normalden daha koyu saçları düzleşmiş ve gözlerinin önüne düşmüştü, yüzünü mükemmel derecede çerçevelemişti. Siyah bir tişört ile deri ceketini ve siyah jeansi ile birlikte asker botlarını giymişti. Gözleri daha yoğun, daha canlı bakıyordu.

"Vay canına, harika görünüyorsun," dedi Nico sırıtırken.

"S-Sen de."

"Hadi gel, Anubis'i bekletmeyelim." Nico kapıyı açarak geceye adım attı, Percy de onu takip etti.

-

Kulübün dışı harikaydı. Parlayan alev temaları her yerdeydi, sanki sahte ateşler tarafından yutulmuş gibiydi. Camlar kocamandı ve kırmızı çerçeveler içindeydi. Büyük bir kapı ve eski kapı tokmağı vardı. Kapıda yazan şeyler Percy'nin dikkatini çekti, 'LGTB+ Friendly' yazıyordu.

Percy Nico ya dönerek, "Nico, LGTB'nin anlamı ne?" diye sordu.

Anubis gülmesini tutamadı. Nico da boğuk bir gülümseme koydu. "Lanet olsun Leo," dedi bıyık altından, gülümsemesi yüzünü süslüyordu.

"Nico? Ne anlama geliyor?" dedi Percy kafası karışırken.

Nico nun gülümsemedi biraz azaldı. "Bunun anlamı, Percy hayatım, gay bara giriyoruz."

-

Percy, müzikle dans eden Nico'yu izliyordu. Ses sağır edici derecedeydi, duygularını kör ediyordu, sanki uyurgezer gibi hissettiriyordu. Ama gene de, Percy hiç bu kadar canlı hissetmemişti.

Barda Anubis'in yanında oturuyordu ve daha önce hiç denemediği birayı yudumluyordu, Anubis daha fazla alması için ısrar ediyordu. Sorun yoktu, ama Percy bir tane daha alabileceğini sanmıyordu. Belki de tek bardakla kalmalıydı, sonuçta sarhoş Nico'yu eve o götürecekti ve bilinçli olmalıydı.

"Nico'yu daha önce bu halde görmüş müydün?" dedi Anubis sırıtarak, Percy kafasını sağa sola salladı. "Benden söylemesi Percy, bu çocuk tam bir vahşi. Bayılana kadar içebilir ve dans edebilir. Çok çetin ceviz, bu çocuk, hoşuma gidiyor."

Percy gülümsedi ve bir yudum daha bira aldı. "Aynen, bende."

Dans ederek Nico'ya yaklaşan sarışın çocuğu gördü. Kollarını Nico nun belinde gezdiriyor ve zemindeki kalçası, Nico'nunkinin tam karşısındaydı. İnliyordu. Bunu sadece o, Nico ya yapabilirdi. Bir dakika, ne? Kötü Percy! Senin olmayan birini sahiplenemesin! Şimdilik.

"İyi misin dostum? Birini öldürmeye hazır gibi görünüyorsun," dedi Anubis sırıtırken, Percy'nin Nico ya bakışını takip etti. "Ah," dedi Percy nin öfkesini fark edince.

"Kim olduğunu biliyor musun?" dedi Percy hırlayarak.

Anubis onaylayarak başını salladı. "Nico'nun eski arkadaşı. Adı Will Solace, kaynaklarım, Sadie ve Carter a göre, tanıştıklarından beri Nico ya çok büyük aşk besliyormuş. Yerinde olsam dikkat ederdim. İyi biri ama, rekabetçi." Anubis birasından bir yudum daha aldı.

Percy ellerini umursamaz bir tavırla salladı, gözleri buzdan daha soğuktu. "Tamam, bilmek istediğim buydu." Nico, Percy'ye baktı ve gözleri buluştu. Dudakları hareket etti sanki rüzgarda sallanıyormuş gibiydi, müzik çok yüksekti duyması zordu ama mesaj açıktı. Gel buraya.

"Geri dönerim" Percy oturağından indi ve Nico'yu bulana kadar bütün sarhoş ergenlerin arasında dolaştı, heyecanlı ve nefes nefese. Will gitmişti.

"Ne isti-" Percy cümlesini tamamlayamadan Nico dudaklarına atlayıp şehvetle öptü. Nico'nun elleri, Percy'nin saçlarında geziniyor ve bacakları, Percy'nin belinde kaydırıyordu.

Percy Nico'nun kalçalarından tutarak destek verdi ve daha derin öpmeye başladı, Nico'dan iniltiler alana kadar. Dilini Nico'nun dudaklarından kaydırdı, izin için sordu ve Nico'da tamamen verdi.

Birkaç dakika sonra Nico, Percy'nin dilini emmekten uzaklaştı, Percy nefesi kesilircesine inledi.

"Hiçbir şey istemiyorum, sadece bunu yapmak istiyorum," dedi Nico nefessizce, sesi Percy'ye son derece ateşli gelmişti.

Gerçi Nico alkol yüzünden berbat kokuyodu, ama Percy, Nico'nun onu öpmeyi istediğinden emindi, çünkü sarhoş olduğu için değildi, ateşli ve tutkulu bir öpücüktü.

*3 saat sonra – Gece 2 civarı*

"Geç oldu, Nico, gitmeliyiz," Percy müziğin arkasından bağırdı. Nico başını salladı, gözleri alkolden sarkmıştı, Anubis'in arabasına kadar sürünerek gitti.

Ev gidiş yolunda Nico, kafasını Percy'nin omzuna koymuştu ve Percy de kafasını Nico'nun saçlarına eğmişti. Anubis dikiz aynasından onlara baktı ve iki oğlanı izleyerek kendi kendine gülümsedi.

"Geldik, odaya götürmek için yardıma ihtiyaç var mı?" dedi Anubis sırıtırken, arabanın arkasına bakıyordu.

"Hallederim, tuttum onu. Bıraktığın için sağ ol Anubis," dedi Percy gülümseyerek.

"Her zaman, çocuklar."

-

Percy dikkatlice Nico'yu yatağa bıraktı ve örtünün altına soktu. Nico'yu pijamalarını giyeceği kadar ayakta tutabilmişti ama sonunda Percy'nin kollarına çökmüştü.

"İyi uykular, Nico" diye fısıldadı, Nico'nun alnına bir öpücük kondurdu. Masa lambasını söndürdü ve yavaşça odadan çıkarak kapıyı arkasından kapattı.


xx

The One That Got Away (Pernico/Percico) |Türkçe Çeviri|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin