-Percy-
Percy pencerenin pervazında oturuyor, yağmayı bırakalı uzun süre olmuş olsa da cama sıçrayan yağmur damlalarına bakıyordu. Dalgın dalgın suyun camda bıraktığı şekilleri izliyordu. Nedenini bilmese de su onu hep büyülemişti .
Pencerenin ardından di Angeloların eski bahçesindeki 'satıldı' yazısına baktı. Percy iç geçirdi ve ona daha çok acı veren tabelayı boş verdi. Bir kaç haftadır buralara birileri geliyordu, taşıyıcılar sürekli oralardaydı, evi yeni sahiplerine hazır ediyorlardı.
Kalbini Nico di Angelo, eski en iyi arkadaşı için ayırmıştı, geri dönmesini ve ondan özür dilemek istiyordu Percy, ama ne yazık ki hayat ondan yana değildi.
Percy nin iyi zamanlarıda olmuştu, genellikle kız arkadaşı Annabeth ile ya da yakın arkadaşı Kıvırcıkla, ama Nico hep daha baskındı. Bu hiç adil değildi muhtemelen Nico onun hakkında her şeyi unutmuştu ama Percy neredeyse onu öldüren bütün bu düşüncelerle bırakılmıştı.
Nico gittiğinde, Percy'den de bir parça götürmüştü. Nico hakkında her şeyi hatırlıyordu, mesela gergin olduğunda ensesini kaşıdığını, güldüğünde Percy'nin kalbinin nedensizce hızlı çarpmaya başlaması, gülümserken gözlerinde oluşan kırışıklıklar ve yanaklarının kızarması gibi. Nico onu her zaman mümkün olabilecek en iyi şekilde büyülemişti.
Bütün bunları hissederken Nico yanındaydı ama şu anda Nico olmadığı için Percy'nin sadece yarısı kalmıştı. Annabeth yanındayken bile bir kısmı onu özlüyordu. Bütün bunlar onu çileden çıkartıyordu. Tekrar eskisi gibi hissetmek istiyordu.
Percy kapısının açıldığında içeriye üç kişinin girdiğini ve yatağına oturduklarını fark etmedi. Bunlar Kıvırcık, Annabeth ve yakın arkadaşı Reyna'ydı.
"Selam, Perce" Kıvırcık gülümsedi. Percy ona döndü ve o da gülümsedi.
"Selam çocuklar" dedi. Annabeth yanına geldi ve dudaklarıyla Percy'nin yanağını sıkıştırdı.
"Hey Yosun Kafa. Reyna ve ben buraya hoşçakal demeye geldik." dedi ve gülümsedi Annabeth.
Percy içini çekti ve pencereden bakmaya devam etti. Annabeth bu ay üçüncü kez San Francisco'ya gidiyordu.
O ve Reyna gidip Annabeth in babasına labaratuvarda yardım ediyorlardı ve Percy endişeleniyordu. Annabeth'i zar zor görüyordu artık. Babasına yardım etmesine saygı duyuyordu fakat haftada bir defadan fazla göremiyor mu?
"Pekala, hoşçakal o zaman, Bilmiş Kız. Reyna" Reyna'ya doğru başını salladı, o da gülümseyerek cevap verdi.
"Hadi Annie. Uçuş bir saat içinde." dedi Reyna. Annabeth başını salladı ve onu dışarıya kadar takip etti. Kıvırcık Percy ye döndü ve beklenti içinde ona baktı. Percy de ona baktı ve güldü.
"Ne var?"
Kıvırcık başını salladı, "Üzülüyorsun, dostum. Resmen kız arkadaşını boş verip di Angeloların camına bakıyorsun."
Percy irkildi ve Kıvırcık ın bakışları yumuşadı. Percy Kıvırcık a yan tarafta yaşayan küçük sevimli çocuktan bahsetmişti ama Annabeth'e söylememişti. Kıvırcık bir şey demek için ağzını açtı ama lafı aşağıdan gelen Percy 'nin annesinin sesiyle kesildi.
Annesi, Sally merdivenlerden bağırdı, "Percy, buraya gel ve yeni komşularımızla tanış!"
Percy nin gözleri büyüdü ve annesini çimlerin orada duran arabaya giderken gördü. Koltuğundan kalktı ve Kıvırcıkla birlikte aşağı indiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The One That Got Away (Pernico/Percico) |Türkçe Çeviri|
Fiksi Penggemar|DÜZENLENMEKTE| Hades'in patronu kendinden yaz için New York a gitmesini istediğinde ailesini yeni kitabının tanıtımı için götürürken, Nico ise kalbinin kırıldığı şehre gitmekte isteksizdir. Kötü olan, eski evinde kalması, yanındaki evde ise eski en...