İnsanlar cinlerle irtibat ve iletişim kurabilirler. Bu mümkündür. Ancak cinlere hükmedemezler. Cinleri tahakküm altına alamazlar. Bu yetki , Kuran'ın ifadesine göre Hz. Süleyman (A.S.)'a verilen bir yetkidir. Hz Süleyman'ın camdan sarayı vardı bu sarayı cinlere yaptırmıştır. Cinler metafizik aleminin sakinleri olması itibariyle, enerji ve ışından ibarettir.
Ben ve benim gibi özelliği olan insanların cinlerle konuşması mümkündür. Fakat bu konuşma, bu görüşme, bu irtibat ve iletişim fizik aleminin sakinlerinden olan insanlarla konuşur gibi değildir, çünkü insanlar metafizik değil fizikseldir ve molekül yığınından ibarettir. Beynimize gelen manyetik akımı sese dönüştürürüz. Bir çok insanların da beynine manyetik akım gelir. Ancak sese dönüştürmek, iletişim ve irtibat kurmak ayrı bir sanat, ayrı bir hüner, ayrı bir beceri ve ayrı bir özelliktir.
Bazı insanların fizik aleminden metafizik alemine geçişleri mümkündür. İmam-ı Rabbani, İmam-ı Azam, Abdulkadir Geylani, Muhiddin Arabi, Mevlana Halid-i Bağdadi bunlardan bazılarıdır.
İnsan ruhu metafizik aleminde cinlerden daha hızlı, daha kabiliyetli ve daha kuvvetlidir. Hz. Süleyman (A.S.) cinlerden insanlardan ve kuşlardan müteşekkil askerine, Sebe melikesinin tahtını hanginiz bana getirir dediğinde cinlerden bir ifrit, yerinden kalkmadan getiririm dedi.
Ehli kitaptan ve veliyullahdan olan ayrıca Hz. Süleymanın veziri Asaf bin Berhiya ismindeki bir zat, gözünü kırpmadan getiririm dedi. Tahtı yanında gören Hz. Süleyman . "Bu hal, bu kuvvet ve bu kudret mutlak ve mutlak Rabbimdendir." deyip Allah'a şükr etmiştir.