Zamanında Ağlattın Şimdi Bana Muhtaç Ol.

289 54 6
                                    

Tuğçe ? Tuğçe neden gözleri dolmuş şekilde tuvalete doğru koştu ?

Üstümdeki gözlere aldırmadan tuvalete koştum.

Tuğçe musluğu açmış , sümüklerini temizliyordu. İğrençsin be qülüw >_<

"Abi noldu niye beni görünce ağlamaya başladın bu tripler niye ? " dedim.

"Kızım fark etmedin heralde ? Sen girince tüm okul sana baktı. Dolunayda sende çok güzelsiniz. Niye en yakın arkadaşlarım benden daha güzeller ? " dedi Tuğçe.

Tuğçenin harbiden böyle bir şey dediğine inanamıyordum. Cidden kendini böyle mi hissediyordu ? Abi o ne olursa olsun ben onu bırakmazdım ki.

"Abi sen ne demek istiyorsun şimdi ? Açık açık söyle. Kendini benim yanımda nasıl hissediyorsun ?" dedim .

"Diyorum ki. Benimle konuşmayın , bana bakmayın , benle uğraşmayın. Ben yokmuşum gibi davranın. Siz kozanızdan çıkıp kelebek oldunuz ama ben hala bir tırtılım." dedi Tuğçe.

Aslında Tuğçe'nin gözlerinin rengi çok güzeldi elaydı. Dışarıda güneş varken eladan yeşile terfi ediyordu. Sadece yüzünde belki fazla sivilce vardı , yağlıydı , bir de çok şişkoydu. Ben ne diyorum ya ? Bir de aşırı alıngan ve çekimserdi.

Ama ..
..beni istemeyeni ben de istemem yanımda.

"Peki." diyip tuvaletten çıktım.
Yaptığım ayıptı ama ben artık değiştim. Eskisi kadar duygusal olamam.

Sınıfa gelince sırama oturdum. Dolunay koşa koşa yanıma geldi.

"Kızııım lan bahçede neler neler olduuuuğğğ !! Herkes sana bakıyordu sonra Doruk , çardaktaki sandalyeyi kırdı."

Oha.Doruk.Sandalyeyi.Kırdı.

İçimde öyle bi mutluluk hissi vardı ki anlatılamaz , yaşanır ha öyle bir şey.

Gözümün önüne bugün dışındaki lise hayatım geldi.

İlk geldiğimde lise 4 ler tam ben koridordan geçerken "kendini kolla çömez " diyerek üstüne bir kova su fırlatmışlardı.

Sonra lise 3'lerden bana bir çocuk gülümsemişti. Onu hiç unutmadım. Tüm gün aklımdan çıkmamıştı. Acaba şimdi nerde gerçi lise 4'e geçmişti. Neyse yukarı kata çıkıp onu görmem lazım. *** smile :)

Bizim sınıftaki kızlar pencerenin önünde hamam böceği görmüşlerdi. Beni oraya ittirip git kardeşlerinle oku demişlerdi. Eve gelince tüm gün ağlamıştım. Nesrin anneden de ev işi yapmadım diye bir sürü azar işitmiştim.

Gülüyoruz diye mutluyuz sanıyorlar lan.

Ders bitince tenefüs zili çaldı.

Direk yukarı kata çıktım. Tüm gözler bana döndü. Bir dakika evet o hala ordaydı.

Gözümdeki ışıltı hiç kaybolmamıştı. Gülüşü aynıydı.

Beni görünce gülümsemesi soldu. Yanıma gelip :
"Seee-en seni hatırlıyorum. Sen nasıl da değişmişsin. Birini mi arıyorsun ?" dedi.

"Evet , arıyorum. Seni arıyorum. O günü hatırlıyor musun ? Sen niye bana gülümsemiştin ? " dedim.

Elini ensesine atarak :
" O gün senin gözündeki karanlığı , mutsuzluğu görmüştüm. Belki seni mutlu ederim diye gülmüştüm. Vay be taş gibi olmuşsun . " dedi.

"Saçmalama be ne taşı . Benim gö.."
Tam lafıma devam edecektim ki birisi benim kolumdan hızlıca çekti.

Doruk ?

Gözlerindeki kızgınlık , sinirden aşırı korktum harbiden. Çok kötü bakıyor.

Anlamadım şeklinde ona baktım.

Doruk , herkese dönüp :
"Millet bu kız geçen sefer beni sevdiğini söyleyen hep beraber eziklediğimiz kız. Sen O****u musun kızım ? Beni sevdiğini söyleyip rezil olduktan sonra bi güzelleşip okula gelmeler sonrada bu çocuğu ayartmaya çalışman. Demek senin fiyatında bu kadarmış ha .?" dedi.

Bi dakika o bana o****u mu dedi ?

" Doruk ,sen kimsin ki ? Sen iyice bi havalandın sen bana o****u diyemezsin. Sanane lan benden anam mısın babam mısın ? "

"Doğru ya senin zaten anan belli değil baban belli değil. " dedi ib*e gülüşü yaparak.

Bi saniye ya o nerden biliyor benim anne-baba olayımı ?

"Bunu burda konuşmayalım , nolursun ." yalvaran gözlerle ona baktım.

Zafer benim gülümsemesi yaparak :
"Tamam bugün 16.00 da Orange cafede ol." dedi.

Eve gelince üstümü değiştirdim. Hafif bir göz makyajı yaptım. Parlatıcı sürdüm. Gri bir büstiyer , nike beyaz hırka , dar siyah pantolon , beyaz nikelarımı giyip cafeye doğru yürümeye başladım.

Cafeye girdiğimde Doruk oturuyordu. Beni bir süzdü. Sonra gel anlamında kafasını oynattı.

"Direk konuya geçiyorum."

Hı hı anlamında başımı salladım.

"Ben Emir'in evlatlık kardeşi olduğunu biliyordum. Bir gün Emirlere gitmiştim. Orada viledanın yanına oturmuş , ağlayan çirkin bir kız gördüm. Sonra senin olduğunu anladım. Az Emir'in ağzını arayınca bir şeyler öğrendim işte. Beni sevdiğini okulda bilmeyen yok herhalde . Öküz gibi dikizlediğin için. Ama kusura bakma o zamanlar tipim değildin ki bugüne kadar. Belki de seni sevebilirim." dedi.

???? Bu kendin ne b*k sanıyor ya gerizekalı ,mal , hayvan , dana ya.
Beyfendi bir de seni bu halinle sevebilirim diyor ya. Aynı şeye döndü Miley Cyrus saçını kestirdikten sonra bazı hayranları onu sevmekten vazgeçti. -Yanlış anlaşılmasın ben Smiler değilim ama Miley Cyrus'u seviyorum.-Abi o senin idolünse her haliyle seviceksin. Saçı uzun kısa fark etmez . Ten rengi siyah beyaz fark etmez.

"Bana bak ! Beni iyi dinle. Ben beni her halimle sevicek birini istiyorum züppe. Değiştikten sonra ne fark etti he ? Sen beni vaktinde deliler gibi ağlattın şimdide bana muhtaç kal. " diyerek eve doğru yürümeye başladım.

***Arkadaşlar açıklama ( tanıtım gibi ) kitabın başına dönerseniz bulabilirsiniz.***

Sen Kimsin Ki ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin