"Yeni bızdık"

4.2K 200 8
                                    

 Multimedia Cenk Marin.

Olmayan psikolojim bozuldu sanırım.

Saat sabahın beşi ve ben hala uyuyamamıştım . Aklımı kurcalayan sorular buna izin vermiyordu. Neden? Nasıl? Niçin böyle bir şey yapmıştı hâla aklım almıyordu sonuçta ben ona abi diyordum dimi.

Dün akşam ne mi oldu.

Dün akşam abi dediğim biri bütün güvenimi sarstı.

O kadar.

-"Hiiç sadece seni göresim geldi . Başka bir şeyden değil..." derken o karanlığa rağmen onun gözlerindeki kararsızlığı fark edebiliyordum .

-" Tamam abi ama uykum var benim.  Yarın göresin gelse."dedim yüzümde uykulu ve samimi bi gülümseyiş varken.

Ben daha ne olduğunu anlamadan beni kendinden ayrırdı o saliselik gülmesiyişini gösterdi ve odadan çıkıp beni bi ton soruyla bırakıp gitti.
Saçma gelebilir ama akıla takılıyo yani. Çünkü bu onun yapacağı tarzda birşey hiç mi hiç değildi. Beni bu düşüncelerden çalınan kapı sesi uzaklaştırdı.

-"Gelmee." dedim . Her kimse beni bu halde görmesini istemiyordum.gözler şiş, saçlar dağınık .

-"O zaman kendin gel bücür. Hadi... aşağıda seni bekliyoruz." Dedi abime ait olduğunu düşündüğüm ses. 

-"Tamam, sen git." Daha fazla burada durmamam gerektiğini anladım ve doğrulup yataktan ayaklarımı sarkıttım .

Banyoya yönelim işlerimi de hallettikten sonra saçlarımı ve makyajımı yaptım üniformamıda giyip aşağı yanlarına gittim. Çantam dünden hazır ve kapı girişinde duruyordu.

-"Ön koltuk beniim." Diye bağırıp ayakkabılırımı ayağıma geçirir geçirmez çantamıda alıp dışarı fırladım.

  Abimler gelmeden arabanın ön kısmına geçtim ve beklemeye başladım.  Kapıdan çıktıklarında Oğuz abi.

-"Kahvaltı etmedin diyerek arabaya yaklaşmaya başladı. "

Abim ise hemen ardından.

-"İn arabadan, hemen. "

Deyip ön kapıyı açmıştı .

-"Ama neden ya "

-"Bugün okula gitmiyoruz biz. "
Biz derken. Oğuz abi ile kendinden bahsediyordu. Biliyorum.
"Hadi okuluna , naş naş."

-"İyi bee,  tamam."

  Aaa hadi ama cık cık cık  . Tabikide okulda durmayacağım. Abimin sinsi gülümsememi görmemesi için kendimi çabuk toparladım ve arkamı dönüp yürümeye başladım. 

   Bugün başka bir yoldan gidecektim okula.  Anladınız siz  anladınıız. 

Okula zaten geç kalacaktım . Çünkü şu an anca arabayla yetişebileceğim kadar dakikam kalmıştı . O yüzden sahile yürüyordum . İkinci dönemin başları olduğu için havalar hala soğuktu. Ve tahmin edersiniz ki deniz tarafı fena halde esiyordu.

"Heey! Korsan . Buraya geeell."

   Dikkatimi sağ taraftaki kaldırımda koşan çocuğa verdim.  Siyahımsı saçları yeni uyandığı için karışık ve özen gösterilmemişti,  belli. Üstünde bu soğuğa rağmen diz kapağının biraz üzerinde yanda iki çizgisi olan mavi bir şort ve üstünede turuncu renk sade ve büyük rapçilerin giydikleri tarzda bir t-shirt vardı.

   Köpeği pitbull cinsiydi ve büyük ihtimalle elinden kaçmıştı ve o da peşinden koşuyordu . Köpek Bir kedinin peşinden koşuyordu ve duracağada benzemiyor bence.

Köpek, ben başımı çevirir çevirmez yaklaşık bir dakika sonra sağ kaldırımdan bu kaldırıma koşmaya başladı fazla hızlı koşmuyordu, büyük ihitimalle biraz yaşlıydı. kedi bana yaklaştıkça köpekte peşinden geliyordu.

Köpek tam yanımdan geçeceği sırada elimi hızlı bir şekide köpeğin arkasından uçan tasmaya uzattım ve başta zorlansamda sonradan köpeği durdurdum ve başını okşayarak sakinleştirmeye çalıştım.

   Çocukta kısa bir zamanda yanımıza gelip nefes nefese elini dizlerine verdi ve hafif öne eğilerek nefesini düzene sokmaya çalıştı.

"... çok... teşekkür... ederim...tuttuğun için..." her kelimede nefes alıyordu.

  Ona bakmadan diz çöktüğüm yerden kalkıp . Köpeği sevmeye devam ederken.

-"Bu köpek senin için sencede fazla değil mi?" Dedim.  O ise buna karşılık alay dolu bir şekilde sırıtmıştı.  Sırıttığını duyabiliyordum.

"Dalgınlığıma denk geldi. Fazla değil, emin ol." Deyip tasmayı elimden aldı ve çarpık gülümsemesini göndermeye devam etti.

"Bence fazla" Dedim ve yürüdüğüm yöne doğru tekrar yürümeye başladım.  Arkamdan yüzünün düştüğünü anlayabiliyordum.

" Bunu bir kız mı söylüyor?  " tekrar gülmeye başladığını hissedebiliyordum.

Arkamı dönmeden "Bunu senin gibi bir süt çocuğu mu söylüyor? " Dedim ve sırıtmaya devam ettim. Amacım onu sinir etmekti.

" Süt çocuğu olduğumu düşünüyorsan, akşam evime gel de göstereyim kimin süt olduğunu." Bu bardağı taşıran son damlaydı. 

   Topuklarımın üstünde döndüm ve ona doğru yürüyüp tam dibinde durdum. Hafiften parmak uçlarımda yükselip onunla yüzümüzü dahada yaklaştırdım hala benden yüksekte kalıyordu fakat yüzlerimizin arasında tahminen 4-5 santim vardı.

Nefesi kesikleşti, yüzüme doğru nefes verdiği için hissedebiliyordum. Gözlerimi kıstım ve sesimi de fısıltı gibi çıkardım şu an onu göz hapsine aldığım için bu anın büyülü gözükmesi gerekiyordu ve bu salakta bunu yiyordu.

-"Pardon... Ne demiştin."

"E-evime gel demiştim... aah!"

  Cümlesini bitirir bitirmez dirseğimle bacak arasına vurmuştum.  Göz hapsine aldığım için dikkatini başka yere veremiyordu.

-"Bir daha desene hadi ." Bağırmıştım.  Ve gülüyordum.  Bunu yapmayalı uzun zaman olmuştu. Onu acı içinde görmek ve bunu benim yaptığımı bilmek iyi gelmişti.

   Sesini çıkarmayınca." Bende öyle düşünmüştüm".dedim ve arkamı dönüp sahile doğru tekrar yürümeye başladım. Arkamdan seslenip tehdit etmeyi bırakın inleme sesi bile gelmiyordu.

    Sahile geldiğimde boş bir bankı gözüme kestirip oraya yerleşmiştim.  Gözlerimi kapatım iki elimi bankın sırtına yayıp kafamı da geriye yasladım . Derin bir nefes aldım.

   Sahil okula yakındı. Muhtemelen beş dakikalık yoldu. Biraz daha oturabilirdim yani.

   Biri güneşimi kesiyordu. Gözlerim kapalı olmasına rağmen yüzüme vuran gölgeyi hissedebiliyordum.

-"Yeni bızdık? ."

  Aah hadi ama!bir kere olsun hayatımda birşeyler düzgün gidemeyecekmi.

Bu sesi sanırım tanıyordum.

O çeteden birisiydi.

Yorumlarınızı benimle paylaşırmısınızz ya da olmasını istediğiniz olayları çekinmeden söyleyin benim ve sizin için :) öpüldünüz :**

Sadist AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin