Bölüm 20'den :)

6.4K 292 10
                                    

Merhaba :) Siz yine çok kısa demeden önce bunun bölümden bir alıntı olduğunu söyleyerek, bu yönde gelebilecek muhtemel sitemlerin açıklamasını yapmış olayım. Bölüm bu gece, bu gece olmazsa en geç yarın gelmiş olacak. Haftaya pazartesi de bölüm eklemeye çalışacağım. Fakat ondan sonra iki hafta boyunca bilgisayarımı internete bağlayamayacağım bir ortamda olacağım için, bölümleri yükleyemeyeceğim. Sizler alıntıyı okurken ben yeni bölümü yazmaya kaçıyorum. Hepinize keyifli günler dilerim :)


Valerie kendisini öpen adamdan bir adım uzaklaştığında, hala neler olduğunu tam anlamıyla kavrayamamıştı. Lucas'ın içeride meydana gelen olaylar karşısındaki tepkisizliği kendisini rahatsız hissettirse de, kaşlarının altında koyulaşmış gözleriyle Lucas'a bakarak bir açıklama bekledi.


Lucas'ın bir saniye içinde değişen ifadesi ise kendisini bir kere daha şoka uğrattı. Az önce rahatça kendisini öpen adam, bir anda içeride meydana gelen olaylar konusunda endişeye düşmüş gibi davranmaya başlamıştı. Valerie'nin elini tutup içeriye sürüklerken, "Hemen buradan uzaklaşmalıyız Leydim," diyordu. Valerie ise sürüklenmesi üzerine iyice huzursuzlaşmaya başlamıştı. Ayaklarını yere sıkıca bastırarak hareketsiz kaldı.


"Lordum," dedi sertçe. Lucas dönmeyince tekrar etti. "Lordum, bir saniye durur musunuz?"


Lucas durup Valerie'nin yüzüne baktı. Gözlerinde titreşen eğlence pırıltılarını saklayamazken, ciddi durmaya çalışıyordu.


"Evet?" diye sordu.


Valerie adama aptal olduğunu ima eden bakışlar attıktan sonra sinirle elini kurtardı.


"Bana neler olduğunu anlatmadığınız sürece hareket etmek istediğimi sanmıyorum," dedi.


Lucas kızın inadına sinirlense de belli etmemeye çalıştı ve sabırla nefes aldı.


"Duymuyor musun? İçeride bir karışıklık çıkmış olmalı. Sizi böyle uygunsuz bir ortamda korunaksız bırakamam. Gidelim Valerie. Bana izin verirseniz, sizi buradan çıkarayım."


Yeterli açıklamadan mahrum bırakıldığı halde yeniden sürüklenmeye başlayan Valerie ses çıkarmadan, Lucas'ı takip etti.


Lucas'ın hedefi belliydi. Adrian'ın cansız bedeni ile karşılaşmak için bakması gereken tek yer, kalabalığın yoğunlaştığı ve geri kalanların bakışlarının yöneldiği taraftı. İnsanları takip eden Lucas'ın gördükleri ise, görmek isteyeceği görüntüden bağımsızdı. Adrian'ın yere çömeldiğini ve bir başka adamı tutmaya çalıştığını gördüğünde bir anda hissettiği panik duygusuyla sarsıldı.


"Lanet olsun!" diye tısladı sinir ve nefretle. Valerie'yi bırakıp ona döndü.


"Buradan hemen uzaklaşın Leydim," diye uyardıktan sonra kalabalığın tersi yönde hızla koşmaya başladı. Olmayan parasını beceriksiz bir tetikçiye yatırmıştı. Sonuçtan öyle emindi ki, finali görmeden kendisine kuracağı yeni hayat için planlar yapmaya başlamıştı. Ama kaderin yanıldığını gösterme konusundaki yeteneği muazzamdı. Lucas bir kez daha ters köşe olmuş, beklemediği sonuçlarla başarısızlığın kelime anlamına uymuştu.


Olay yerinden kimselere görünmeden uzaklaşmaya çalışırken gözleri bu manzaranın yaratıcısını bulmaya çalıştı. Ancak baktığı hiçbir yerde o adamı göremeyince derinden gelen küfürlerine engel olamadan, ardı ardına saymaya başladı. Lanet adam, Lucas'ı burada bırakıp kaybolmuştu. Belki de baloyu terk edenlerin arasına karışıp, çoktan Westcliff'ten ayrılmıştı.


Paniği hızla yükselişe geçen Lucas, arabaların bulunduğu kalabalığa doğru hareketlendi. Bütün arabaları gözden geçiren Lucas kendi kiralık aracının yerinde olmadığını gördü. Yürümeyi bırakıp ellerini dağınık saçlarının arasına sokarak çekiştirdi. Gizli bir el maddeselleşip boğazını sıkıyor gibiydi.


"Tanrım, şimdi ne yapacağım ben?" diye inledi. Hesapsızca giriştiği eylemin bedelini ödemek üzereydi.

YAĞMURA KARŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin