BÖLÜM 17

8.1K 570 34
                                    

İşte bölüm karşınızda ^^ Üç gün geciktirdiğim için hepinizden tekrar tekrar özür diliyorum. Balo ile ilgili olaylar daha yeni başlıyor. Bir sonraki bölüm pek bir eğlenceli olacak :) Ve bir geceyi epey bir bölüme ayırarak her birinde ayrı bir konu işleyeceğim. Dilerim keyifle okuyacağınız bir bölüm ortaya çıkarmışımdır. Şimdiden iyi okumalar :) :) :) 



Miranda Heaven'ın odasını bulana kadar baya bir oda gezmek zorunda kalmıştı. Hangi odanın Heaven'a ait olduğunu bilmediğinden, koridorun sonuna kadar var olan bütün kapıları açıp kapatmış; genç kızın odasını bulana kadar söylenmekten kendini alamamıştı. Üstelik kullanılan odalar ve Heaven'ın odası arasındaki mesafe de yadsınamazdı.


Sonunda Heaven'ın kapısını araladığında, genç kızı da yatağında kedisiyle oynarken buldu. İçeriye girerken dudaklarından mutlulukla firar eden çığlığına hakim olamamıştı.


"İnanmıyorum, bir kedin mi vardı senin?"


Heaven izinsiz açılan kapısı ve yine izinsiz içeriye dalan bu genç, asil kadının kulakları rahatsız eden çığlığıyla ne olduğunu şaşırmıştı. Yattığı yerden apar topar kalkarken elbisesinin açıkta bıraktığı bacaklarını örtmeye çabaladı. Yüzünü buruşturup garip bir ifadeye bürürken, "Evet de, siz neden buradasınız?" diye sordu. Yaptığı kabalık ya da değildi. Asil de olsa hiç kimse Heaven'ın odasına izin almadan giremezdi.


Asıl kabalığı yapanın kendisi olduğunu fark eden Miranda, hiç de pişman olmayan bir ifadeyle, "Özür dilerim," dedi. Sonra oraya geliş amacını unutarak kediyi kucağına aldı. Minik kedinin yumuşacık tüylerini okşarken kendi kendine mırıldanıyordu.


"Sen ne kadar da güzel bir kediciksin öyle..."


Heaven istemsizce kendi kardeşinin verdiği tepkiyi hatırladı ve iki kadın arasındaki farkı düşünürken kıkırtısına hakim olamadı. Çıkardığı o küçük ses Miranda'nın dikkatini üzerinde topladı.


"Ne oldu?" diye sordu genç kadın.


Heaven dudaklarının içlerini ısırırken omuz silkti. Sonra da derin bir iç çekip, "Hiç," dedi. "Nyks'i sevmenize memnun oldum. Herkes tarafından sıcak karşılanmıyor ne yazık ki..."


Miranda böylesine güzel ve uslu bir canlının kimin gözüne batacağını anlamayarak kaşlarını çattı.


"Şuna baksana, nasıl da sevimli..." dedi. "Bu ufaklığı kim sevmez Tanrı aşkına!"


"Ablam," diye mırıldandı Heaven. "Ablam hayvanlardan nefret eder. Buraya gerçekleştirdiği ziyaret sırasında Nyks'i gördüğünde pek de iyi bir tepki vermemişti."


Heaven'ın ablasından bahsetmesi Miranda'da uyarıcı etkisi yarattı. İstemeye istemeye elindeki kediyi bırakırken iç geçirdi. Heaven'ın kolundan tutup kapıya doğru sürüklerken, "Hadi bakalım, gidiyoruz," dedi.


Apar topar sürüklenmeye başlayınca sinirlenen Heaven ise daha yeni yeni tanımakta olduğu bu kadının kendisini sıkı sıkı tutan ellerinden kurtularak kaşlarını çattı.

YAĞMURA KARŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin