MAFYA....

"Hoşçakal Sevgilim."

Şarkıyı açın dediğimde açın lütfen. :) İyi okumalar.

Yağızın şiirini bitirmesi ile hem hayranlıkla hemde şaşkınlıkla ona bakıyordum.

"Bunu nasıl hemen uydurdun ?."

Güldü. Kafasını 'Eh.' Anlamında sağa doğru hafifçe salladı.

"Var işte bizde de bir şeyler."

Güldüm.

"Havalanma hemen."

Beni kendine doğru çekti.

"Havalandığım zaman beni daha yakışıklı buluyorsun karıcım."

Ah doğru söylüyordu.

"Olabilir."

Dedim gülerek. Yağız bir şey söylicekti ki telefonu çaldı.

"Alo."

"Ben Türkiyedeyim."

"Ne ?!."

"Tamam."

Yağızın yüzü kıpkırmızı olmuştu. Yüzünde öfke ve endişe vardı.

"Yağız ne oldu ?."

Gülümsedi.

"Bir şey yok birtanem. Sadece ufak bir sorun çıkmış o kadar."

Kaşlarımı çattım.

"Bana yalan söyleme. Yüzünün haline bak kireç gibi."

Yağız bana doğru yaklaştı, sarıldı.

"Korkma hiç bir şey yok. Sana kimse zarar veremez."

Başımı yağızın omuzuna yasladım.

"Peki."

"Miray eşyaları topla İngiltereye dönmeliyiz."

"Burda kalamaz mıyız ?."

İngiltere de kalmayı istemiyordum.

"Orada sonsuza kadar kalmıcaz.Sadece bir süre."

Kafamı salladım.

"Peki ben eşyaları toplayayım."

"Onurlar gitti mi ?."

"Hayır. Elifi arayıp söyleyeyim hep beraber gideriz."

Yağız kafasını salladı. Elifi arayıp durumu bildirdim.

"Yağız ne zaman yola çıkıcaz ?."

Elif telefonda bekliyordu.

"2 saat sonra."

Gözlerimi belerttim.

"2 saat sonra mı ?!"

Benim gibi Elifte şaşırmıştı. Yağız telefonu elimden aldı.

"Hemen hazırlansanız iyi olur."

Dedi ve kapattı.

"Kaçarmışız gibi gidiyoruz resmen. Neden bu kadar erken ?."

Yağız bavulun fermuarını kapadı. Daha sonra benim bavuluma eşyaları koymaya başladı. Sinirleniyorum ama.