~21~

4.9K 224 123
                                    

Evet ben geldiim sizi çok özledim bilemezsiniz. Uzun zamandır hatta çok çok uzun zamandır yoktum biliyorum özür dilerim ayrıca bunun için. Yalancı kitabıma birkaç bölüm yazmıştım. Şimdi birden bir istek geldi ilham meleklerim uçuştu 'uzun zamandır bölüm yazmıyordum bir yazayım da SuAncılarım mutlu olsun' dedim. Açtım bölüm yazma yerini yazıyorum şimdi. İyi hadi okuyun barii.

---

Bu kişinin Anıl olduğuna emindim. Ne de olsa o bana mesaj atmıştı gel cafedeyiz diye. Üç ton mesaj sesini duymamla irkildim. Bilinmeyen bir numaradan gelmişti. Mesajda şunlar yazılıydı;

Selam canım. Kim olduğumu bilmiyorsun tabii. Ama bilmediğin bir şey daha var sanırım. O kostümü kimin gönderdiği.

Bu da kimdi?

Etrafıma bir göz attım ve beni izleyebilecek olan kişiyi bulmaya çalıştım. Ama etrafta kimse yoktu.

Bunları düşünmeyi bırakıp hızlıca üstümü giyinmeye başladım. Giydikten sonra telefonuma bir mesaj daha geldi.

Sana çok yakışacağını biliyordum. Beni yanıltmadın :)

Kimdi bu allasen? Bunu düşünecek ne yer ne zamandı. Bir an önce kendimi yola atmak istiyordum. Telefonumu çantanın içine koydum ve evden çıktım.

2 saat sonra

"Bir bardak daha alabilir miyim?" dedim sarhoş çıkan tiz sesimle.

"Su yeter bu kadar çağırdığıma pişman ediyorsun beni." dedi yanımdaki sandalyede oturan Anıl.

"O mesajları sen yazıyordun değil mi? Ne de olsa buraya sen çağırdın beni. Ama benim evimden hızlıca buraya gelmen ya da gelmemen bilmiyorum çok yaratıcı olmuş tebrik ederim." dedim Anıl'a bakarak.

"Ne mesajı, ne evi, ne yaratıcılığı, neden bahsediyorsun sen?" dedi Anıl kaşlarını çatmış bir şekilde bana bakarak.

"Bak bu da yaratıcı." dedim göz kırparak.

Bitirdiğim içkiyi masaya hızlıca bıraktım. Neredeyse bardak kırılıyordu.

"Bir tane daha lütfen..." dediğimde barmen bıkmışçasına ellerini havaya kaldırdı.

"Seni cafeden buraya getirmeyecektim ben. Neden böyle bir salaklık yaptıysam?" diye söylenerek 'verme sakın' bakışı atıyordu Anıl barmene.

"Üzgünüm hanımefendi. İçki kotasını doldurdunuz. Bir tane daha içki vere-" dediğinde sözünü kestim.

"Bir tane daha dediysem bir tane daha uleen." diye bağırdım.

Anıl "Sakin ol Su, başımız belaya girecek." diyerek dürtüyordu beni susmam için.

"Anıl! Ben gideceğim sıkıldım, istersen sen de gel!" dedim bağırarak. Çünkü müzikten ve gürültüden sesim duyulmuyordu.

"Yürü Su yürü, ne zaman gideceğiz demeni bekliyordum, yürü." dedi kolumdan çekiştirerek.

"Ben kendim giderim." dediğimde bana döndü ve tekrar çekiştirmeye başladı.

"Atla hadi." dediğinde gülümsedim ve olduğum yerde sıçradım.

"Ne yapıyorsun Su?" dediğinde ellerimi havaya kaldırdım.

"Atla dedin atladım." dediğimde göz devirerek kaşlarını oynattı 'arabaya bin' dercesine. Sonra geldi, beni arabaya bindirdi ve kendisi şöför koltuğuna oturdu. Elim bir an kapının açma yerine geldi. Anıl aynadan bana bakarken bunu fark etti ve kapıyı kilitledi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 28, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bay Uyuz. #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin