~16~

3.3K 199 6
                                    

| Hatırlatma |

Film sonunda en son hissettiğim şey; benim Buğra'ya sıkıca sarılmamdı.

İyi okumalar^^^

Buğra'dan

Geldiğim ilk gün çok eğlenceli geçmişti. Korku filmi izledik, cips yedik. Birazdan doğruluk mu cesaretlilik mi oynayacağız. Sonra da havuza gireceğiz. Çıkınca da Antalya'nın düzenlediği bir partiye gitmek için kıyafet bakacağız.

"Öykü bir şişe getirsene şurdan." dedim mutfağı işaret ederek.

"Mutfaktan mı?" dedi Öykü şaşırmış gibi.

"Mutfakta şişe yok mu?" dedim.

"Ben bakarım." dedi ve Su ayağa kalktı.

♠️

2 dakika sonra Su elinde şişe ile geldiğinde oynamaya başladık.

Şişe benle Öykü'nün arasında durmuştu. İşin kötü tarafı o bana soruyordu.

"Doğruluk mu cesaretlilik mi?"

"Cesaretlilik."

"Hm. O zaman Su'yu öp." dedi ve güldü. 'Hadi' bakışı atıyordu bana durmadan. Benim de Su'nun da gözümüz büyümüştü.

"Ö-Öykü ne diyorsun ya?" dedim şaşırarak.

"Aynen Öykü. Ben de izin veremem böyle bir şeye." dedi Su.

"Off. Oyunun kurallarını bilmiyorsanız oynamayın. Ne dediysem onu yapmak zorundasınız." dedi Öykü.

"Peki." dedim ve Su yanımda olduğu için ona doğru eğildim. Ve yanağına küçük bir öpücük kondurdum. Öykü'ye baktığımda kaşlarını havaya kaldırmıştı.

"Olmaz. Kabul etmem. Yanağından demedim ki." dediğinde gözlerimi devirdim.

"Başka bir yerinden de demedin. Sadece 'öp' dedin. Öyle değil mi?" dedim ve Su'ya döndüm. Başını onaylarcasına sallıyordu ve biraz kızarmıştı.

"Evet. Buğra haklı." dedi Su ve bana bakıp gülümsedi.

"Ama dudaktan diyecektim." dedi ve güldü Öykü.

"Of Öykü of." dedim ve Su'ya yaklaştım.

Derin bir nefes alıp dudağına bir öpücük daha kondurdum.

Su'dan

Şişeyi tekrar çevirdiğimizde bu sefer benle Buğra arasında kalmıştı. Ama o bana soruyordu.

"Doğruluk mu cesaretlilik mi?" diye sordu.

"Doğruluk." dedim. Çünkü daha deminki olaydan biraz utanmıştım. Bir daha öyle bir şey yaşansın istemiyordum.

"Pekii. Hiç aşık oldun mu?" dedi.

"Hayır." dedim kendimden emin bir şekilde.

"Peki." dedi Buğra ve şişeyi tekrar çevirdik.

Bu sefer de benle Öykü arasında durmuştu ve işin iyi tarafı ben ona soruyordum.

"Doğruluk mu cesaretlilik mi?" diye sordum.

"Doğruluk." dedi kararlı bir şekilde Öykü.

"Şu senin Burak nerede oturuyor?" dedim ve güldüm. Buğra'ya onu yaptırmıştı ben de Buğra'nın ona kızmasını istiyordum. Hem abisi gibiydi. Belki kızardı. Zaten kızmaya başlamıştı.

"Öykü Burak kim!" diye sinirle soludu.

"B-Burak benim bir arkadaşım." dedi Öykü kıvırtmaya çalışarak.

"Erkek arkadaşın değil yani?!" dedi Buğra. Biraz da olsa yumuşamıştı.

"Değil." dedi Öykü ama Buğra'nın gözünün içine bakmıyordu bakamıyordu. Çünkü yalan söylediği anlaşılacaktı. Sonra birden bana bakıp 'senle sonra görüşeceğiz' dercesine kafasını sağa sola salladı.

"Antalya'da oturuyor." dedi.

"Tamam." dedim ve şişeyi tekrar çevirmedik. Bu kadar yeter. Biraz da havuza girelim değil mi?

"Artık havuza girmeye ne dersiniz?" dedim bir havuza bir onlara bakarak.

"Süper. Hadi." dedi ve havuzu işaret etti Buğra.

"Aynen dur biz üstümüzü giyelim sen git yüz biraz." dedi Öykü Buğra'ya.

"Hadi Su gel." diye yukarı çekiştirdi beni Öykü.

"Geliyorum Öykü yavaş." dedim ben de koşarak.

Öykü'nün önüne geçtim ve odama ondan önce girdim. Girmemle gözlerim büyüdü.

İçeride yatağımın üstünde benim olmayan çok güzel bir bikini vardı.

"Bu ne Öykü?" dedim sevinçle. Hangi insan yatağının üstünde 'su yeşili' bir bikini görse sevinmez ki?

"Sana aldım. Madem o kadar yol geldin. Hem de bizim için. Bizi özlediğin için. Bu da senin kararlılığını gösteriyor. Sen bizim için buraya kadar geldin. Ben de sana burada giyilecek bir şey almak istedim." dedi ve gülümsedi.

"Giysene. Aşağıda seni bekliyoruz. Hem Buğra çok bekletilmekten hoşlanmaz." dedi ve göz kırpıp aşağı indi.

Bu kızı gerçekten çok seviyorum. Herşeyim benim. Gitmiş bana bikini almış ya. Hem de su yeşili. En sevdiğim ikinci renk. Birinci tabii ki mor. -yazarın özelliği. En sevdiğim birinci renk mor, ikinci renk su yeşili ahahah her şeyim mor renk zaten.-

Üstümü giyip aşağı indim. Su savaşı yapıyorlardı.

"Bensiz su savaşı he?" dedim ve onlara sinsice baktım. Düşünüyormuş gibi yapıyordum.

Sonra hemen bana su attılar. Ben de havuzun dibine daldım ve çıktığımda hepsine su attım.

"Sensiz olmaz tabii." dedi Öykü ve benden olup ikimiz de Buğra'ya su attık. Sonra aklıma bir şey takıldı. Buğra dün basketbol antrenmanına gitmeyecek miydi? Ya da gitmiş miydi?

"Kesin şunu! Bir şey soracağım!" diye bağırdım. Suyun sesinden benim sesim duyulmuyordu çünkü. İyi de ben de Su değil miyim? Tamam vurmayın.

"Söyle Su." dedi Buğra. İkisi de şu sesi kesmiş dikkatlice bana bakıyorlardı.

"Sen dün basketbol antrenmanına gittin mi?" diye sorduğumda gülmeye başladım ve hemen bana tekrar su atmaya başladılar. Anlaşılan önemli bir şey bekliyorlardı. Ben de öyle.

"Evet gittim." dedi ve güldü.

"Biz niye bilmiyoruz? Ne zaman gittin?" dedim.

"Akşam. Filmden sonra. Tabii sen uyuyordun. Öykü biliyor." dedi ve Öykü'ye döndü. Başını onaylarcasına sallıyordu.

"Peki hadi devam edelim." dedim ve Buğra'ya su attım. Öykü de öyle. Bu arada Öykü'nün kulağına fısıldadım.

"Sen dünyada gördüğüm en iyi arkadaşsın. Teşekkür ederim." dedim ve yanağından kocaman öptüm.

♣️

Merabalarr size demiştim değil mi bu beş gün içinde çok yb gelecek diye? Buyrun bakalım. Bu arada bu akşam saat 6 da dersane sınavım var. Bana şans dileyin canlarımm.

25. Bölümde ithaflar başlar.

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.

Kendinize iyi bakın çok öptüm mucks 💜 ( Multimedia'da Buğra var. Koyacağım demiştim sözümü tuttum. Su'nun yeni bikinisini paylaşmayacağım. Su yeşili bir bikini işte. Veee love me like you do. Bölümle iyi gideceğini düşündüm. )

Bay Uyuz. #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin