Bölüm 3-Av ve Avcı

220 20 1
                                    

                                                                                                                                          Geceyle gelen

                                                                                                                                          Sessiz ve kadim

                                                                                                                                         Zarif ve zalim

                                                                                                                                        Göremezsin, duyamazsın

                                                                                                                                       Bilirsin öylece

                                                                                                                                       O orada

                                                                                                                                       Tam yanında

                                                                                                                                       Geldi...

                                                                                                                                       Senin için.

     Bir şeyler ters gidiyordu.

     Miray'ın hayatında birçok şey ters giderdi zaten.

     Ama bu sefer gerçekten bir terslik vardı.

     Miray içindeki huzursuzluğu daha fazla görmezden gelemeyeceğini anladı. Bakan ama görmeyen gözlerindeki dalgın bakışlar silindi. Etrafına daha bir dikkat eder oldu. Omzunun üstünden arkasına bakma dürtüsü kabardıkça kabarmıştı, fakat ona karşı koydu. İçindeki ses olabildiğince hızlı koşması gerektiğini söylüyordu. Miray ise adımlarını bir parça hızlandırmaktan başka bir şey yapmadı. Bilinmeyenin getirdiği korkuya küçük, aptal bir meydan okuma. Korkak köpekler gibi kuyruğunu bacaklarının arasına kıstırıp koşmaya niyeti yoktu. Hem de neyden kaçacağını dahi bilmiyorken.  Kısa bir an için bununla gurur duydu. Başını sağa sola fazla çevirmemeye dikkat ederek yürüdüğü caddeyi incelemeye başladı.

     Gündüz tıklım tıklım insanla dolu olan geniş cadde, gecenin gelmesiyle neredeyse boşalmıştı. Yolun kenarlarına sıralanmış dükkanların çoğu kepenk kapatmıştı. Ailelerin boş vermişliğini fırsat bilen yeni yetmeler üçerli dörderli gruplar halinde kaldırım taşlarına çökmüşler, başlarına gelebilecekleri umursamayarak kendilerince dünya düzenine orta parmaklarını gösteriyorlardı. Bu parmak genellikle içlerinden birinin ya da birkaçının, karnı guruldayan bir iblisin yemeği olduğunda geçici olarak inerdi. Fakat gençlik denen şey dik kafalılığı da beraberinde getirirdi. Dik kafalılık demek de dik orta parmaklar demekti. Mesele gençlerin anlamaması ya da korkması değildi yani. Bir böcek bile yem olmak istemez.

AY IŞIĞI (DÜZENLENMEMİŞ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin