Bölüm 2- Biri Daha...

280 20 2
                                    

                                                                                                                            Tütsü yakıp

                                                                                                                           Sivrisinekleri kovarken

                                                                                                                          Ateş böceğinden de oldum

                                                                                                                                            Morikawa Kyoriku   

      Portakal çiçeği...

       Ve...

      Sandal ağacının hafif, odunsu kokusu.

      Bu kadar yakınken kadın, Gece'nin üstünden tatlı tatlı yayılan parfümünün kokusunu alabiliyordu. Biraz şaşırmıştı. Aslında büyücü 'dehşet' gibi kokmalıydı. Ölüm gibi... Ellerindeki kızıl kan gibi. Ama büyücünün her hareketi öyle zarif, öyle doğal duruyordu ki...

       Gece meleksi sesiyle fısıldadı.

       "Olabildiğince çabuk yapacağım... ama yine de çok acıyacak."

       Kadının hıçkırığı boğazında garip bir iniltiye döndü. Geri gidip Gece'nin yanından kaçmak istedi. Arkasındaki adamı unutmuştu. İri eller omuzunu kavradı ve hiç zorlanmadan onu tutup geri ittirdi. 

       "Bırak onu!" diye haykırdı ihtiyar avcı. "Seni iblis parçası! Uzak du... Ah!"

       Çınar'ın attığı yumrukla İhtiyar'ın başı savrulup gitti.

      "Terbiyeni bozma, Avcı." Son kelimeyi bir avuç dolusu pisliğe bakar gibi söylemişti.

       İhtiyar gözünün önünde çakan şimşeklerden kurtulmak için gözlerini kırpıştırdı. Başını olabildiğince yana eğdi ve ağzına dolan kanını tükürdü. Çınar sanki orada değilmişçesine bakışları direkt Gece'yi buldu.

       "Bırak onu."

       Basitçe ve hiçbir itiraza yer bırakmayan bir kesinlikle, "Hayır," dedi Gece. "Yaşamana ve görmene izin vereceğim. Kanından kim varsa öldüğünü görmeden sana ölüm yok, Avcı."

       İhtiyar'ın gözleri çakmak çakmak yandı. "Şimdi yazacağın intikam trajedisi, benden sonra gelenleri korkutmaya yetmeyecek!" 

       "O ayrı bir konu. Şu an seninle ilgileniyorum. Her şey sırasıyla."

       Gece, İhtiyar'ın kardeşini kolundan tutup iyice yanına çekti. Zarif, uzun parmaklarını birleştirip bir hançerin ucuymuşçasına kadının karnına dayadı. Tek ve güçlü bir hamleyle karın boşluğundan girip, kaburgaların altından kalbe doğru gitmek için pozisyonunu aldı. Kadının zayıf çırpınışları boşunaydı. Gece elini tam ittirecekti ki duyduğu mırıldanmayla geri çekildi.

       "Bir daha söyle."

      Kibarca kadının çenesini tutup başını kaldırdı. Birikmiş soğuk gözyaşlarının parmaklarındaki kurumuş kanı yeniden ıslatmasına aldırmadı.

AY IŞIĞI (DÜZENLENMEMİŞ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin