Kuroko Akashi'nin bu denli davetkar çıkan sesiyle ne diyeceğini bilemeyerek,utançla kızarmış olan yüzünü öne eğdi.Kızıl saçlı çocuğa sesli olarak verebileceği bir cevap yoktu bu durumda.Evet diyecek kadar atılgan ,hayır diyebilecek kadar güçlü değildi onun karşısında.Kendi aklındaki çelişkilere dalarken onu izleyen Akashi yavaşça çenesinden doğrulttuktan sonra ,yere eğik olan yüzünü kendi kızıllıklarına odakladı.
"Söylediklerinden sonra seni rahat bırakabileceğimi düşünüyorsan yanılıyorsun,Tetsuya .Şuandan sonra beni reddetme gibi bir hakkın yok,benimsin."
Küçük çocuğa cevap hakkı vermeden hala belinde olan elini çekiştirerek kendine çekti Kurokoyu.Baş parmağıyla belini yavaşça okşarken,nefesleri yüzlerine vuruyordu.Elini eline sabitlediğinde Kuroko ne olduğunu anlamadan odadan çıkmışlardı bile,Akashiye yakın olmanın verdiği heyecan mantık duyusunu kaybetmesine neden olmuştu.Sonunda okul bahçesine çıktıklarında kendine gelerek konuşmaya başladı,zira Akashi tarafından çekiştirilmeye devam ediyordu.
"N-nereye Akashi -kun?! "
Tedirgince sorduğunda, Akashi'nin kızıllıkları kısa süreliğine maviliklerini bulmuş ,kendisini sürüklemeye devam ederken tekrar önüne dönmüştü.Kuroko sorusuna cevap gelmeyeceğini anladığında susmayı tercih etti.Okul dışına çıktıklarında ise önlerinde bir araba bekliyordu,siyah gösterişli araba yakınlarında durduğunda
Akashi hızlıca kapıyı açmış,hala elinde duran elini çekiştirerek küçük çocuğu da beraberinde içeri sokmuştu.Kuroko anın verdiği şaşkınlıkla ,gözlerini kırpıştırarak Akashiye baktı."Eve gidiyoruz,Tokugawa."
Kızıl saçlı çocuktan gelen katı ses şoförün arabayı çalıştırmasını sağlamıştı.Emrinin ardından rahatça arkasına yaslandığında ,irileşmiş gözleriyle kendisine bakan Kurokoya döndü.Dudağında oluşmaya başlayan çarpık gülümseme onun bu gerginliğinden zevk aldığını gösteriyordu.Sırtını koltuğa daha da yaslayarak gülümsemekten gerilmiş olan dudaklarını araladı.
"Korkuyor musun ,Tetsuya?"
Küçük çocuğa doğrulttuğu soru üzerine alayla kaşlarını kaldırmasına rağmen yüz ifadesi gayet ciddiydi.
Kuroko rahatsızca yerinde kıpırdandığında,gözlerini bir anlığına arabayı süren şoföre odaklamış ardından tekrar Akashiye dönmüştü.Onun bu kısa süren çelişkisine tanık olan Akashi,küçük çocuğun ortam gereği çekindiğini anlamıştı.Sorusunu boş vererek ,yüzüne dayamış olduğu eliyle Kuroko'nun maviliklerine bakmayı sürdürdü.Kuroko ise üzerindeki bakışların yoğunluğuna dayanamamış olacak ki başını cam tarafına çevirip yol boyunca dışarıyı seyre daldı,arasıra gözleri camda yansıması görünen kızıllıklara kayıyor daha sonra utanarak gözlerini çeviriyordu.Akashi ise yol boyunca onun bu alışılmadık hallerini izleyerek eğlencesine eğlence kattı.
Arabanın durduğunu belirten fren sesi duyulduğunda Kuroko oturduğu yerde doğruldu.Akashi çoktan dışarı çıkmıştı bile.Tedirgince ne yapacağını kendisine sorarken,şuan bulunduğu duruma nasıl geldiğini düşünüyordu.Lanet dudakları arasından çıkan tek bir söz bu kadar mı etkilemişti Akashiyi,sebebini anlamıyordu.Oturduğu yerin camı tıklandığında irkilerek düşüncelerinden ayrıldı,hala arabada olduğunu unutmuştu.Camdan baktığında Akashi'nin eğilmiş,soran gözlerle ona baktığını fark etti.
"Kapını açmamı mı bekliyorsun,hadi Tetsuya."
Alayla karışık sabırsızlığını belli eden sözler üzerine Kuroko kendine gelerek arabadan indi.Karşısındaki Akashiye baktığında kızıl saçlı çocuğun çoktan eve doğru yürümeye başladığını görmüştü.Mecbur onu takip etmeye başladığında,evin(!) büyüklüğünü geç de olsa fark etti.Kendi oturduğu daire bu malikanenin ancak iki odası ederdi herhalde ,yutkunarak içeri girdiğinde görevliler Akashi'nin üzerindeki ceketi alıyorlardı.Kızıl saçlı çocuk soğuk bir ses tonuyla salona ilerlerken konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Machigai -Akakuro-
FanfictionHayatımın o gün bu denli değişeceğinin farkında bile değildim. Ben basketten vazgeçmek isterken, o, tehlikeli gözlerini üzerime dikmiş ve bana bir yol açmıştı . O zamanlar saftım nereden bilebilirdim ki her şeyin onun gözlerinde yatan bir yalandan...