Not:Bilgilendirme yapmak için bu köşeyi ayırdım okul mangası ya da animesi izlediyseniz biliyorsunuzdur muhtemelen ama japonların sınıfında koridor tarafında camlar oluyor ahşap çerçeveli falan.Okurken bilmeyenlerin tuhafına gitmesin diye şey ettim.Neyse iyi okumalar^^
Kuroko yavaşça gözlerini araladığında bir süreliğine öylece tavana baktı.Ardından ışığa yeni alışmış olan gözlerini çevresinde gezdirdiğinde yanında duran Aomineyi ve kapı eşiğinde kendisini endişeyle seyreden Momoiyi görmüştü.Momoi Kuroko'nun hareketlendiğini fark ettiğinde hızlıca küçük çocuğun yanına adımladı,Aomineyse hemen yanı başında olduğu için anında müdahale etmişti.
"Tetsu-kun?!"
"Tetsu iyi misin?"
İkisi aynı anda konuştuğunda Kuroko yerinde doğrulmaya çalışmıştı.
"İyiyim...ben."
Yavaş ve kısık çıkan sesi Aomineyi endişelendirmişti.Onun aksine Momoi rahatlamış görünüyordu.Pembe saçlı kız küçük çocuktan gelen cevap sonrası elini göğsüne koymuş ve bir rahatlama sesi çıkarmasının ardından gerilmiş olan dudakları arasından konuşmaya başlamıştı.
"Şükürler olsun!"
Aomine tedirgince üzerine eğildi küçük çocuğun.
"Tetsu kalkabilecek misin?Antrenman çoktan bitti yakında okul kapısını kilitlerler."
Kuroko ,Aomine'nin açıklamasının ardından yavaşca uzandığı sedyede doğruldu ve kenara konulmuş olan ayakkabılarını ayağına geçirdi.Bitkin görünen bu halinin aksine ruhsal olarak aldığı darbeler daha da yoruyordu onu.
"Ben iyiyim sadece boş anıma denk gelmiş olmalı ...anlarsınız fazla antrenman bedenime ağır gelmiş olmalı."
Aomine ,kısık gözlerle Kurokoyu izlerken elleri ceplerinde onu sorgulamadan revirden çıktı.
"Dai-chan!Yavaş ol!Tetsu-kun daha yeni kendine geldi!Yaa off kime diyorum ki!"
Pembe saçlı kız tam yanında soluksuz cümlelerini sıraladığında ettiği
isyana odaklanmak yerine
hala çınlamakta olan kulağıyla ilgiliydi Kuroko.Momoi,Aomineye yetişmek için hızlıca koluna girip onu da yürütmeye başladığında ne kadar yorgun olsa da kızla beraber hızlıca yürümeye başladı.Düşünmek istemiyordu ve bu düşünmesi için fazla hızlı bir tempoydu.Kendisi farkında olamayacak olsa bile kalbinin derinliklerinde teşekkür etti pembe saçlı kıza.Okul kapısından çıktıklarında Aomine hala önlerinde yürüyordu ,aradaki mesafe Momoiyi tatmin etmiş olacak ki hızlı adımlamalarını durdurmuşlardı ancak pembe saçlı kızın kolu hala Kuroko'nun kolundaydı.Onlar Aomineye yetişmeye odaklanmış,Aomine de Kuroko'nun son zamanlardaki hallerinden kaynaklı düşünceler alemine dalmışken kendilerini izleyen bir çift kızıl gözden habersizlerdi.Akashi,araba camının siyah filminden Kurokoyu izlemeye odaklanmışken ,gözleri küçük çocuğun koluna girmiş olan Momoiye kaydı bir süre.Kısılmış olan gözlerini Kuroko'nun üzerine tekrar odakladığında bedenini süzdü bir müddet.Derin bir nefes vermesinin ardından küçük çocuğu kapıdan çıkarken gördüğünde doğrulmuş olduğu koltuğa yasladı bedenini ve gerilmiş olan dudakları arasından sessizce fısıldadı.
"Sanırım iyisin Tetsuya."
Kendini yatıştırmak için söylediği bu sözlerin sonrasında hızlıca gözlerini şoförüne doğrulttu ve konuşmaya başladı.
"Gidebiliriz,Tokugawa."
********
Kuroko,yavaşca evden içeri girdiğinde annesi endişeyle karşılamıştı onu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Machigai -Akakuro-
FanficHayatımın o gün bu denli değişeceğinin farkında bile değildim. Ben basketten vazgeçmek isterken, o, tehlikeli gözlerini üzerime dikmiş ve bana bir yol açmıştı . O zamanlar saftım nereden bilebilirdim ki her şeyin onun gözlerinde yatan bir yalandan...