Akashi sabaha karşı gözlerini açtığında kolları arasındaki Kurokoya çevirdi bakışlarını yavaşca.Küçük çocuk tüm masumluğuyla mışıl mışıl uyuyordu.Ve Akashi buradan ayrıldıkları an olayların nasıl gelişeceğini ön görebiliyordu,daha doğrusu ön görmüştü.O şerefsizi ölmekten beter edecekti.Kurokoyla parkta konuştuklarında küçük çocuğun ağzından kaçırdıklarına umursamıyormuş gibi davransa da ikinci önceliği olarak köşeye itmişti aklındakileri,o an için Kurokoyla konuşuyordu çünkü.
"Ben artık dayanamıyorum ,Akashi-kun.Senin fevri hareketlerin,sürekli karşındakini düşünmeden istediğini yapman...yoruldum artık.Duygularım yıprandı.Sadece o gün seni seviyorum dememiş olmayı diliyorum,ancak geçmiş o kadar kolay yinelenmiyor ne yazık ki.O gün ..o gün o çocuk benimle konuşmuş olmasaydı sana olan duygularımın farkına da varamazdım muhtemelen.Ben sadece Gin'e gitme istedim ve öylece hiçbir şey söylemeden kendimi sana sundum.Senden beni önemsemeni isteyecek kadar küçülmezdim hiçbir zaman ama sadece o akşamın sabahı öylece çekip gitmeni gerektirecek kadar da bir şey yaptığımı sanmıyorum."
Demişti Kuroko o gün.Kurokoyla konuşan çocuk onu bir şekilde manipule etmeyi başarmıştı.Aslında bu Akashi'nin işine gelmişti ancak dün olayların arkasındakinin Gin olduğunu duyunca sinirlerine hakim olamamıştı ,O piçin bilmişce konuşmaları şimdi anlam buluyordu ve parçalar yerine oturuyordu.Gin'in yanındaki köpeği ..Kuroko'ya neler anlattığını bilmiyordu ama öğrenecekti.Kendisinden gizli hiçbir şey olamazdı.Gin olanları biliyordu, Kurokoyu buraya getirdiğini .Her adımını takip etmesine tepkisiz kalması için artık zaman dolmuştu dün arayıp yaptığı tehdit karşısında canını yakacaktı.. çok fazla ve bunu yapmaktan zevk alacaktı.Eli ..dün için sinirinin somutlaşmış hali de denebilirdi ,kendine hakim olamamış elindeki camı patlatmıştı sonrasında ise dışarıya hava almak için çıktığında endişelenmiş ağlayan bir Kuroko bulmuştu kollarında.Düşündükleriyle yarım kalan uykusuna dönmek için yerinde kıpırdanarak gözlerini kapadı Akashi ,uyanmak için henüz erkendi.
★★★★★★★★
Sabaha ilk gözlerini açan Kuroko olmuştu .Yerinde kıpırdanarak yanına baktığında bu sefer her şeyin farklı olduğunu biliyordu.Akashi onu bırakıp gitmemişti.Aksine kızıl kirpikleri ara sıra içeri vuran gün ışığıyla kırpışıyor yüzünde normalde hiç olmayan huzurlu bir ifadeyle uyukluyordu.Onu böyle masum görünce gülümseyerek birkaç kez kafasını salladı Kuroko.İçinde oluşan dokunma isteğine karsı koymaya çalışıyordu şuan .Böyle düşündüğü sırada elleri ne zaman yüzüne doğru yol almıştı bilmiyordu ama kendisini engellemek istemedi.Yavaşça ellerini kızıl saçlara daldırdığında tedirginlikle bir süre hareket etmedi,ellerinin altındaki yumuşak saçları okşamaya başladığında Akashi hafifçe yerinde kıpırdanmıştı.Uyanmasından korkar gibi işaret parmağıyla yüzünde bir yol çizdiğinde kendi kendine sırıtıyordu.Şüphesiz onu gören biri olsaydı aptal aşıklardan bir farkı olmadığını düşünürdü ki şuan öyleydi de zaten.Akashi mayhoşca sırıttığında onun çoktan uyanmış olduğunun farkına varmıştı.Yüzündeki ellerini bir hısımla çekerken ,Akashi daha hızlı davranmış ellerinden tuttuğu gibi üzerine çekmişti küçük çocuğu.Kuroko dudaklarından kaçan şaşkınlık nidasına engel olamayarak konuştu.
"Akashi-kun?!"
Elleri ellerine kilitliyken gözlerini yumarak uykulu sesiyle ona yanıt verdi Akashi.
"Tetsuya sessiz ol ve uyumaya devam et."
Küçük çocuğun bedenini kendisine daha da yapıştırarak pozisyonlarının bozulmasını engelledi.
"Akashi-kun"
Kuroko nefesi kesilerek Akashi'nin boynuna gömdüğü başını kaldırmaya çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Machigai -Akakuro-
Fiksi PenggemarHayatımın o gün bu denli değişeceğinin farkında bile değildim. Ben basketten vazgeçmek isterken, o, tehlikeli gözlerini üzerime dikmiş ve bana bir yol açmıştı . O zamanlar saftım nereden bilebilirdim ki her şeyin onun gözlerinde yatan bir yalandan...