17.Bölüm

1.2K 60 62
                                    

Kuroko ,Akashi'nin söyledikleri karşısında uyku sersemi haliyle kapı önünde birkaç kez gözlerini kırpıştırdı.Kaçırmaya mı geldim demişti o?! Üstelik annesi kapıda yakışıklı bir çocuk seni bekliyor derken güldüğünde hangi psikoloji içerisinde olduğunu merak ediyordu.Birkaç dakika ,çapkınca gözlerine odaklanan sırtını kapıya yaslamış Akashiye bön bön baktığında,aklına gelenle ani bir şekilde hızlıca kapıyı kapatmaya çalıştı.Ancak sadece teoride kalmıştı,Akashi son anda ayağıyla kapının kapanmasını engellediğinde,baskın olan gücüyle tekrar açtı kapıyı.

"Aklından bile geçirme Tetsuya."

Uyarı amaçla söylenen sözler Kurokoya rahatsız hissetirmişti .

"Dün konuştuğumuzu sanıyordum,Akashi-kun."

Düz sesiyle kızıllıklara bakarak konuşurken,Akashi sorarcasına kaşlarını kaldırmış yarım bir gülümseme sunmuştu.

"Dün konuştuğumuz için buradayım zaten,Tetsuya.Dediğim gibi benden kaçınabileceğini düşünebilecek kadar saf olma."

Gelen sözler üzerine çaresiz bir mırıltı çıkardı Kuroko,konuşmak için dudaklarını araladığında arkasından gelen annesinin sesiyle eşit zamanlı olarak susmuştu.

"Tatlım misafirimizi içeri almadın mı hala?"

Annesi yanınan gelip elini omzuna koyduğunda siper olduğu kapıdan bedenini çekti ve Akashi'nin içeri girmesine izin verdi Kuroko.

Akashi tüm rahatlıyla sırıtarak içeri girdiğinde ,annesi aralarında konuşurlarken onu neşeyle oturma odasına yönlendirdi.Kuroko da olduğu yerde bir süre bekledikten sonra olanların doğruluğundan emin olamayarak peşlerinden gitti.Oturma odasına girdiğinde annesi ve Akashi karşılıklı oturmuş konuşuyorlardı.Dikildiği yerde onları izlerken ,Akashi'nin annesine sunduğu nadir gülüşlerini gördü.Günlük hayatta bile bir elin parmak sayısı kadar gülmezken annesinin karşısında niye bu kadar sıklıkla gülümsüyordu ki?Aklına gelenle kaşlarını çatarak kafasını salladı.Akashiyi annesinden kıskanıyor olamazdı.Kendi düşünceleriyle savaştığı sırada kulaklarına çalınan ve mümkünse hergün duymak istediği o hoş kıkırtıyla maviliklerini Akashiye çevirmişti.Kızıl saçlı çocuk , salonun ortasında yalın ayak pijamalarıyla dikilmiş kendisine eğlenen gözlerle bakıyordu.Akashi'nin muziplik dolu parlayan gözlerine bakarken gözlerini devirmekle yetinmişti.Yanaklarına aldığı havayı saldı ve ayakta durduğu yeni aklına gelmiş gibi koltuklardan birine oturdu. Sıkılmış ifadesiyle onları izlemeye devam ederken ,Akashi'nin söyledikleriyle oturduğu yerde dikildi ve şaşkınlıkla gözlerini büyüttü.

"Aslında Tetsuya'nın son günlerde morali bozuk olduğu için haftasonu onu yanıma almak istiyordum.Siz izin verirseniz tabii."

Acaba kimin yüzünden moralim bozuk diye içinden geçirdi Kuroko.Annesi konuşmadan önce olaya müdahale etmesi gerektiğini biliyordu,yoksa bu yüzünü iyilikle maskelemiş kızıl şeytan,gerçekten dediğini yaptıracaktı.

"İkinizinde neyi var bilmiyorum ama ben gayet iyiyim evden çıkmak istemiyorum."

Söylediklerinin ardından Akashi keskin gözlerini ona çevirdiğinde tedirginlikle yutkundu.İkisinin arasındaki bakışmayı bozan ise yine annesinin sesi olmuştu.

"Tatlım,evden çıkmak istememen bile kendi başına bir depresyon belirtisi."

Kadın,endişeyle konuştuğunda yüzünde zorlukla tuttuğu soluk gülümsemesi vardı.Gerçekten Kuroko için endişelenmiş olmalıydı.

"Bu yüzden Tetsuya'nın kafasını dinlemesi ićin onu şehirden uzaklaştırmayı planlıyorum."

Kafasını dinlemek ne kelime !Daha çok sinir
leri bozulacaktı.Çatılmış kaşlarıyla koltukta doğrulduğunda artık bu konuyu kapatmaları gerektiğini biliyordu.

Machigai -Akakuro-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin