KİMSESİZLER

6. Bölüm

Rüzgar'dan;

Ne kadar zaman kaybı olsada Duygu'yla konuşmak zorundaydım. Kız yurda girmek üzereydi. Yakalayamadım diyebilirdim fakat biran önce bu işi bitirmek istiyordum. Hemen onun arkasından yurda girdim.

"Duygu?"diyerek seslendim. Üç dört adım önümdeydi. Bana doğru döndü ve cevap verdi.

"Efendim?"

"Nasılsın ne yapıyosun?"diyerek yanına yaklaştım. Vaov. Kesinlikle Aslı'dan sonra yurttaki en güzel parfüm Duygu'daydı.

"Hiiç, biraz hava aldım ders çalışıcam şimdi. Sen?"

Beraber yürüyorduk şimdi. Ses tonu çok narindi.

"Ders dedin benimde aklıma getirdin. Senin ygs bayağı yüksekti demi?"

Yemekhanedeydik şimdi. Tam o sırada yanımdan rüzgar gibi Nil geçti. Dudaklarının sinirden tek, düz bir çizgi haline geldiğini ve burnundan soluduğunu görebilmiştim.

"Dokuz bin seksen ikinci olmuştum."dedi Duygu. Ben durunca o da durmuştu.

Bir kaç saniye sonra da Elif'i gördüm. Ağlıyordu.

Ağlayan Elif ve sinirden kudurmuş Nil. Parçaları birleştirince ise sonuç Cem'e çıkıyordu. Bizim deli oğlan kıza ne demişti acaba yine.

"Duygu benim gerçekten gitmem lazım. Kusura bakma lütfen."

Koşar adımlarla odama yöneldim.

"Önemli değil."gibisine bir şeyler dedi Duygu arkamdan.

Odamın kapısına geldiğimde Nil'in bağırışlarını duyuyordum. Bu sefer şakası yoktu. Kapıyı açıp içeri girdim.

"Noluyo ya, yemek haneden duyuluyo sesi..."

Tam o sırada Nil Cem'i tüm gücüyle itti. Cem tökezleyince üstüne atladı. Neyseki Tunç'la kolayca ayırdık.

"Nil!"diyerek bağırdım. Tamamen kendinden geçmişti.

"Biraz sakin ol ya. Ne oluyo anlat bi."

"Ne olacak manyak kız gelip üzerime atladı."derken şakağındaki kanı gösterdi Cem. Biz Nil'i almadan önce tırnaklarını geçirmişti.

"Ulan sen nasıl bi adamsın? Hatta adam mısın?"dedi Nil.

"Adamlığımı sen sorgulayamazsın."

Karşılıklı atışmalarına sor vermek için Nil'i sarsıp bana odaklanmasını sağladım.

"Nil, ne olduğunu anlatır mısın lütfen?"

Biraz sakinleştikten sonra konuşmaya başladı.

"Bu senin şerefsiz arkadaşının Elif'e dediklerini duysan sende böyle bir tepki verirdin."dedikten sonra yüzünü buruşturup Cem'e baktı. Onun ardından bende bakışlarımı Cem'e çevirdim.

"Ne dedin lan yine?"

"Bel altı."dedi kısaca.

"Altıma geçersen bu kadar şikayetçi olmazsın demiş."dedi Nil. Kelimeler tükürük gibi çıkmıştı ağzından.

Fakat kendimi tutamayıp güldüm. Abartılı şeyler beni hep güldürüdü. Ayrıca Cem'in kötü bir niyetininde olmadığını biliyordum.
İşte o zaman sakinleşti, Nil. Biraz fazla sakinleşmişti. Öylece bana bakıyordu.

"Bak..."devamını getiremeden sözümü kesti Nil.

"Sana inanamıyorum Rüzgar. Sana inanamıyorum."