Multi media:kamp kıyafetleri (çanta hariç)
"Sayın yolcularımız lütfen kemerlerinizi bağlayın." Izmire dönmüştük. Poyrazla küçük kaçamağımız bitmişti ve ben hatırlamıyordu. Hadda aynen şöyle olmuştu.
******saatler önce(sabah)
"Günaydın bebeğim."
"Günaydın poyraz."
Üzerimize baktığımda çıplaktık.
"Ya ben hatırlamıyorum."
"Yani sabahki plan buydu ve ben de sarhoş olmanın bi önemi olmadığını düşünmüştüm."
"Sorun o değil. Hatırlamak isterdim."
Tek hamlede beni altına aldı.
"Sabah sexiyle boşluğu kapatalım."
********Şimdi
Poyrazla valizleri aldıktan sonra bizi almaya gelen Pusatı gördüm. Koşarak üzerine atladım. Başta biraz sarsılsada belimden kavrayıp o da sarıldı bana.
"Ah bitanem işiniz uzayınca gelemediğime iki kat üzüldüm."
Poyraz piç sırıtışıyla
"Boş ver kardeşim ben hallettim."
"Sağ ol kardeşim sen de olmasan."
İçimden ya ya diye geçirdim. O bana sürekli sahibinim diye bişeyler yaptırsın Pusatda'sığ ıl kırdişım' hı yemişim yardımını. Eve geldiğimizde Poyraz da iniyordu. Pusat
"Abi sen nereye oturamayız. Yarın kamp var sen de hazırlan yarın saat 7:00 de okulda ol ben seni eve bırakıp eve geçicem daha." Dedi
Arkamı dönerken sadece Poyrazın hopmurtularını duyup kıkırdadım. Eve girip eşyalarımı yerleştirdikten sonra telefona gelen mesajla irkildim
Gönderen:Sert sahip
Yemin ediyorum bi gün bu Pusatı boğazlıyacağım. İşime hep çomak sokuyor.
Evet onu böyle kaydetmiştim. Ilk günkü konuşma ve her zamanki söylediği şeyi birleştirerek bunu çıkardım.
Gönderilen:Sert Sahip
Kardeşime elini sürme sert çocuk. Artık yarın görüşürüz.
~ ~ ~
Gönderen:Sert Sahip
Ama okulda böyle değilsin bana küçük
~ ~ ~
Gönderilen:Sert Sahip
Okula gitmiyoruz. Kampa gidiyoruz öküz
~ ~ ~
Gönderen:Sert Sahip
Orman fantazisi diyosun sevdim ;)
~ ~ ~
Gönderilen:Sert sahip
Iyi geceler
Ilk defa yanaklarımın cayır cayır yandığını hissettim ondan sonra defalarca mesaj geldi. Baktım ama tabiki cevap vermedim
Gönderen:Sert Sahip
-Utandın mı??? ;)
-Tamam lan cevap ver
-Kızım adamı deli etme
-İyi yat zıbar
Sırt çantama birkaç parça bişey koyup kulaklıklarımı da attıktan sonra kendimi uykunun çekici kollarına bıraktım.
********************************
İğrenç alarm sesiyle uyandım. Hemen uykumu üzerimden atıp kalktım. Tabiki sporcu bir insan için gayet normaldi. Altıma hemen su yeşili çiçek desenli bi şort onun üzerine de beyaz fiyongla süslenmiş kısa bir büstiyer giydim. Pembe bileklik ve gözlükle konbinimi tamamlarken ayağıma toprakta yürüyeceğimiz için su yeşili Vanslar giydim. Makyaj gereği duymadığım için sadece parlatıcı sürdüm ve saçlarımı düzleştirdim. Saate baktığımda 6:50 idi ve benim sadece 10 dakikam kalmıştı. Hemen lamborghini me atladım ve trafik olmadığı için yaklaşık üç dakikada varmıştım. Hızımı düşürmeden Poyrazın arabasının yanına tek seferde girdim ve frenler bahçede yankılandı. Giriş dediğin böyle olur. Tüm gözlerin eşliğinde arabadan inip gözlüğü kafama çıkardım. Pusat çok az ileride elini kaldırmış bekliyordu. Önce önden sonra arkadan çaktıktan sonra
"Süper giriş bebeğim." Dedi ben de koşarak buraya taşındığını unuttuğum Masalın sırtına atladım. Ee hava bi yere kadar.
"Masall."
"Lan in çok ağırsın."
"Taşı beni sürtük. Özledim lan." Dedim. Tam bu sırada beni sırtından attı ve iki el belimi kavradı. Poyraz olduğunu görünce gülümsedim. Hala herkes bizi izlediğinden sadece Poyrazın duyabileceği şekilde
"Seni de özledim Sert çocuk." Dedim. Yüzündeki ciddiyeti gülümsemeye yer verirken kollarından çıktım. Bu ara hoca geldi ve yine gözler bizde
"Şan benmiyim hoca bakın adama." Piç edebiyatçı herkesin ona döndüğünü görünce bana gülümseyip
"Sağ ol canım." Dedi yavşak
"Tabi canım kel fizikçi olsada aynısını yapardım." Diye iğneledim. O bozulurken Poyrazın kıkırtısı duyuldu. Hoca devam etti "Evet çocuklar şimdi çadırlar ikişer kişilik ve kimlerle kalacağınızı söylüyorum Buğra-Burak, Poyraz- Pusat , Alev-Aslı, Kemal-Sude, Kumsal, Mert."
Ve işte seslerin yükseldiği nokta Poyraz
"Lan kim ayarladı bu listeyi." Dedi
Pusat
"Sikseniz aynı çadıra sokmam onları dedi.
Burak
"Şöyle bi bakın benim kankamı başkasına kaptıracak gözüm var mı?"dedi bu safer Mert konuştu
"Size ne biz Kumsalla kalıcaz diğil mi bitanem."
Herkesin yüzü bana dönmüştü. Son kullandığı kelime yüzünden yüzümü buruşturup
"Bak Mert. Kalbini kırmayım dedim ama ben benim yerime karar veren insanların önce kalbini kırarım sonrada sonrada vücudunda kemik kalmayıncaya kadar kemiklerini. Hocam biz Masalla kalıyoruz."
"Tamam o zaman Mert sen de Bartın la kalıyorsun." Dedi ve sonunda sayma bitince otobüslere binip orman yoluna gitmeye başladık. Kulaklıklarımı takıp yolu izlemeye başladım. Kulaklığımın teki çekilince yanımda Masal oturduğu için sorun etmedim. Bi süre sonra beni sıkıca sardı ve eli göbeğimden vajinama kadar indi. Şaşkınlıkla
"Masal lezbiyenmisin." Dedi kafamı çevirince poyrazı görmemle içim rahatladı.
"Çok kısa giyiniyosun. Ayrıca açık. Kumsal beni orman fantazisine zorlama ve her yerlerini başkasına gösterme."
"Kıyafetlerime karışamazsın ama orman fantazısi düşünülebilir."
"Ciddimisin?" Resmen gözü parlamıştı adamı lan
"Tabiki hayır!" Dedim
Alana gelince sırt çantamı taktım. Çadırlar Pusattaydı centilmen çocuk. Yaklaşık yarım saat yürüdükten sonra Buğra
"Kumsal yorulduysan yardım ediyim." Dedi Pusat ve Burağın yardım ettiği Masal kahkaha atmaya başladı. Pusat
"Kardeşim karşında bir buçuk saat yüksek hızda yorulmadan koşan ve iki gün aralıksız kum torbası yumruklamış bir kız var."
Evet ailemi kaybedince yapmıştım. Iki gün durmadan torba yumruklamıştım. Elimden kan geliyodu durmuyorum. Iki günün sonunda Pusat beni çekip sarılmıştı ve bayılmıştım. Kamp alanına gelince herkes çadırlarını kurmaya başlamıştı. Buğra, Burak ve Pusat bizim çadırlarımızı kurmuştu. Alev gelip
"Ay biz kuramadık ." Dedi tam haraket edicekken benim öldürücü bakışlarımı gören Pusat vaz geçip yere çöktü. Burak bana bakıyordu. Kafamı iki yana sallayınca o da oturdu. O oturumda Buğra olayı anlayıp çöktü. Bir tek Poyraz kalmıştı. O gidecekken ağzımı kımıldatarak ' sakın' dedim. Ne depreşti bilmiyorum ama Poyraz bir ilk yapıp beni dinledi ve
"Kumsal Masal ne dikiliyorsunuz yorulmadınız mı oturun." Dedi gülümseyerek çöktüm. O da benim gülümsediğimi görünce gülümsedi. Alev hırlayarak yanımızdan uzaklaştı. Tüm çadırlar kurulduktan sonra hoca iş bölümü için bizi ortaya topladı.
"Çocuklar şimdi iş bölümü yapıcaz Burak-Masal siz tulumları dağıtın. Poyraz-Kumsal siz de ormana çalı toplayın ateş için. Diğer herkes yemeklere ve ateş yakılacak yeri ayarlamaya yardım etsin." Dedi
Burak
"Ee Masal bu safer de kucağıma otururmusun?" Dedi
"Ne!" Dedim
"Poyraz abi anlatıp dalga geçmedin mi sarhoş oldukları geceyi"
"Burak susun. Kumsal sen de yürü toplayalım şu çalıları. Dedi birlikte ormana yürümeye başladık. Kamp yerinden uzaklaşınca sırtım sert bi şekilde ağaçla buluştu. Poyraz hiç beklemeden o nane tadındaki ferahlatıcı dudaklarını dudaklarımla buluşturdu. Ayağımı beline bağlayıp saçlarına asıldım. Boğuk bi şekilde inleyerek dudaklarımızı ayırdı.
"Ahh Kumsal indir o ayaklarını yoksa o bahsettiğim orman fantazisini gerçekleştiricez."
Bir şey demeden indirdim ve çalıları toplamaya başladık. Baya topladıktan sonra bir kulübe gördük. Boştu
"Tanrım. Kumsal evren seni ormanda becermemi istiyo."
"Saçmalama Poyraz bizi bekliyorlar."
Homurdana homurdana geldi arkamdan. Kamp yerine gelince ateş için açılmış çukurun etrafına bıraktık topladıklarımızı. Akşam yemeğimizi ortak bölümde yedikten sonra ateşin etrafında toplandıktan sonra bi çocuk gitarla geldi.
"Evet önce bir şarkı söyleyelim sonra klasik şişe çevirmeye başlarız." Elindeki gitarı Poyraza verince şaşırdım. Sürtükler nasıl aktı salyaları. Pusat
"Kumsal da şarkı söylesin." Dedi
Burak
"Ya bizi sağır etmeye mi çalışıyosun Pusat." Dedi tabi gaza gelince ortaya geçmiş Poyraza
"Döneceksin Diye Söz Ver." Dedim
Poyraz bana bön bön bakıp
"Hı" dedi Salak
"Şarkı Vuran bilmiyomusun."
"Şey biliyorum." Dedi ve gözüme bakarak çalmaya başladı. Gözlerimi çekmeden söylemeye başladım.
Güneşin ufka deydiği yer
Oraya git ama yine gel
Döneceksin diye söz ver
Böylesi hepsinden güzel
Git özlet kendini gine gel
Döneceksin diye söz ver
Dine uzaktan
Çalan şarkı hicazdan
Yaktık seninle biz bir yangını yeni baştan
Dinle uzaktan Küllerin arasından
Madem herşey biter
Yine başlar yeni baştan
Bana ne olur ellerini ver
Döneceksin diye söz ver
Şarkı bittikten sonra Poyraz hala bana bakıyordu. Gerizekalı bu çocuk ya
"Hadi şişe çevirmece." Dedim
Gitarı getiren çocuk
"Kural basit her delinen zorunlu yapılacak." Dedi
Ortaya gelen şişe çevrildi ve Alevle Buğra nın arasında durdu. Buğra doğruluk deyince
"Iki gün Kumsalla Poyraz nerdeydi. Neden söylemediniz." Diye sordu Buğra oflayıp
"Amerika'ya şirket anlaşması için gittiler. Kumsal senin gibi baba parası yemiyo. Söylemedik çünkü bakalım daha ne kadar kıskanıcaksı." Deyince herkes güldü. Bu safer benimle gitarı getiren adının Tarık olduğunu öğrendiğim çocuk arasında kaldı.
"Cesaret ." Dedim
"Aslında çok zorlamayıp Mert diycektim ama sen fazla güzel bi kızsın Kumsal o yüzden Poyrazla ateşli bi öpüşme bekliyorum." Dedi içimdeki sürtük kahkahalara boğulurken ben
"Poyraz mı?" Diye sordum
"Herşeyi yapmak zorunlu." Dedi o da sürtüğün biride
"Yoksa öpüşmeyi bilmiyomusun?"
Dedi iğrenç ötesi sesiyle yamuk bi şekilde gülümsedim.
"Izle de öğren güzelim kim bilmiyo o zaman karar veririz." Dedim ve ayaklanıp karşımda oturan Poyrazın yanına gittim ve kucağına oturup sertçe dudaklarına yumuldum. Onun bir eli belimde bir eli de saçımla oynarken ben de iki elimi kafasının arkasına atıp saçına asıldım. Bi yandan da dilimle dudağını yaladım. Boğuk bi şekilde inleyince kucağından kalkıp
"Çok zor değilmiş." Dedim
Herkes onun inlemesine şaşırırken ben yerime geçip şişeyi çevirdim Burak ile Mert in arasında durdu. Mert doğruluk deyince Burak
"Üç kız ismi söyle." Dedi
"Kumsal, Alev,Melis." Dedi
"Peki bunların hangisini sevgilin yaparsın hangisini yatağa atarsın hangisini sokağa atarsın."
"Şimdi Kumsalı sürtük olarak görmüyorum. O yüzden onu sevgilim yaparım. Melisi yatağa atarım. Alevi de sokağa." Dedi şişe çevirmece böyle devam etti. Zaman ilerledikçe herkes dağıldı. Ağaçların altına oturup yiyişen sevgililer dışında ateşin başında sadece ben vardım ve açık giyinmenin cezasını üşümekle çekiyodum. Üzerime konan hırkayla yanıma oturmuş olan Poyraza döndüm. Gitarı elindeydi
"Sana şarkı söyleyim mi küçük."
Kafamı olumlu olarak sallayınca benimle yanı söylemeye başladı
Geri gelecekmisin?
Günahın neyse onu bilelim.
Sevebilecekmisin nefret gibi beni yoksa orda kal bebeğim belki de sana göre değilim.
Sen girdin hayatıma çarparken
Oralarda buradaki kalbimdi kanayan.
Vaz geçtim
Aklımdan işimden dostumdan
Alay eder oldum sancımla
Hüzünlerinide al yanına
Ne olacak yanacaksan
Benimle yan,Benimle yan
Çok mu şaşırırsın cehenneme kar yağdırsam
Benimle yan,benimle yan
Hüzünlerini de al yanına
Ne olacak yanacaksan
Benimle yan ,benimle yan
Ölüm gibi acıtır seni yeniden doğduğun an.
Koyamadım ismini
Çığlıklarını duyar gibiyim
Kelebeğin etkisi belkide aşk belirtisi
Bine bir kişi eskidi sen mi deli ben mi?
Sen girdin hayatıma çarparken oralarda burdaki kalbim di kanayan
Vaz geçtim
Aklımdan işimde dostumdan
Alay eder oldum sancımla
Hüzünlerini de al yanına
Ne olacak yanacaksan
Benimle yan, benimle yan
Gerçekten tapılası bi sesi vardı. Gitarı bırakınca kendimi onun yumuşak ama bir o kadarda sert göğsüne bıraktım.
"Öpüyüm mü?"
"Poyraz biri görür. Biliyosun biri öğrenicekse bu ilk Pusat olmalı."
"Masal biliyo ama küçük."
"O sayılmaz başkası duyarsa yayar. Ama Masal bazen Pusatın bilmediklerini bile biliyo."
Arkadan Pusat gelince sustuk.
"Hadi ama Masalın bilip benim bilmediğim ne var ki? Regli tarihlerine kadar biliyorum."
"Kapa çeneni Pusat." Dedim ve yanlarından ayrıldım. Yine ucuz yırttık ya neyse

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sert Sahip
Teen Fiction-Kesit- -burda ne yapıyosun küçük -şey okula yeni geldim de -tamam çekil önümden -ahh sen kendini sert mi sanıyosun --sanmıyorum Öyleyim şimdi çekil - sen sertsen bende sertim -sınırlarını zorlama küçük benim okulum benim kurallarım ben ne dersem o