Multi media: Kumsalın bar elbisesi
Gözlerimi açtığımda daha erkendi. Bir daha uyuyamayacağımı anlayınca banyoya gidip küveti doldurdum. İçine de küçüklüğümden beri kullandığım losyonu boca ettim ve küvetin içine yerleştim. Imm aynı lunaparka gittiğimde babama aldırdığım pamuk şeker gibi kokuyordu. Bu koku beni gerçekte mest ediyo. Akşam Aleve gerçekten çok sinirlenmiştim ama şimdi asıl düşündüğüm biz bir hafta onla nasıl aynı evde kalıcaz. Doğrusunu söylemek gerekirse akşam ona sorulan sorunun cevabını deli gibi merak ediyorum. Kendime yediremiyorum ama Alev kucağına oturduğunda minicik miniminacık kıskanmış olabilirim. Ama yani insan kardeşini de kıskanabilir. Ahh neyse hemen durulanıp banyodan çıktım. Saate baktığımda tam iki saatir banyoda olduğumu gördüm. Madem ilk ders başladı aceleye gerek yok dedim ve üzerime kırmızı şort bir bahçivan giydim. Südyenim yanlardan gözüktüğü için içime sadece göğüslerimi kapatan yarışta giydiğim üstü giydim. Havalar çok sıcaktı ve egoistlik olmasın ama vücuduma güveniyordum. O yüzden yanlardan içimin ve sırtımın gözüküyo olmasına aldırış etmedim. Ayeliner imi ve çikolata aromalı parlatıcımı sürdüm ve saçlarımı salık bırakarak motoruma bindim. Okula geldiğimde herkes tenefüsteydi. Tam yani açık giyiniyo olabiliriz ama öyle sikecek gibide bakılmaz ki. Her zamanki bankta bizimkileri görünce yanlarına gittim. Arkası dönük olan Pusatın şapkasını alıp kendime taktım ve arkasından sarıldım. Tabi o böyle anca otururken böyle sarılabilirdim.
"Imm tahmin ediyim Kumsal. Yoksa hiçbir Salak şapkamı almaya cesaret edemez."
"Evet bebeyim benim." Pusat bana bakarken tek eksiğin poyraz olduğunu fark ettim. Allah Allah nerde ki bu çocuk. Sürtük ikili bile burda.Sonra arkadan gelen sinirli sesle sorumun cevabını almış oldum.
"K-küçük bu halin ne."
"Ah bu sıcak beni öldürüyo. Boğazlı mı giyseydim." Pusat
"Abi aslında pek bişey y-" Pusatın sözüzünün kesilmesini sağlayan bay öküzün arkamı çevirmesiyi. Tamam arkamda sadece bahçivanın ipleri ve göğsümü kapatan siye şey var ama ne olmuş yani hava sıcak. Gurup erkeklerinden bir " oha" nidası geldi. Sonra Pusat
"Lan bende sabahtan beri arkadan arkadan ne bakıyorlar diyorum. Deli etme beni Kumsal doğru sınıfa sonra görüşçez." Sonrası malum zaten bi öküz çekiştirmesiyle kendimi sırada buldum. Beni cam kenarına tıkıp kendisi de yanıma oturdu. Konuşmamıza fırsat tanımadan taş edebiyatçı sınıfa girdi.
"Kumsal bi sorun mu var ilk derse gelmedin. Merak ettik." Ben ayağa kalktım ama götümle sıra sert bir şekilde buluştu ve onun sert sesi sınıfta duyuldu.
"Merak etme." Zaten ondan sonra ders akışı normal gitti. Zil çaldığında gerçekten bir kahveye ihtiyacım olduğunu düşündüm.
"Poyraz kalksana."
"Hayır bu gün kalkmak yok."
"Ama be-" sözüm sert bir şekilde kesildi ne korktum işte
"Tek kelime daha etme. El mahkum Kereme seslendim. Ee o her türlü kahve getirir. Çocuk bi el sallamama eriyo.
"Keremcim." Poyraz sertçe bakarken Kerem dibimizde bitti
"Canım ya bana bi kahve alırmısın." Kafasını salladıktan sonra koşarak sınıftan çıktı. Güldüm. Poyraza dönerek.
"Ee madem çıkamıyorum kızmıycan poyraz bey." Ben kızmasını beklerken o güldü.
"Aynı bana benziyorsun Kumsal."
" aaa adımı biliyormuşsun." Tekrar güldü ve bu arada Kerem kahvemi getirdi.
"Teşekkür ederim canım. " dedim.
Zaten bunlar dışında okul sakince bitti.
"Eee akşam ne yapıyoruz." Diye sordu Buğra otoparka inerken. Emre abi iste kısa ve net bir şekilde cevapladı onu.
"Bar" Herkes arabalara dağılırken Pusat " Bebeğim seni ben alıcam birlikte geçicez." Dedi sonra Poyraza dönerek
"Abi istersen sende birkaç parça kıyafet al nasılsa ordan Kusallara geçerisiniz." Dedi ve gülmeye başladı. Burak
"Bakın ben size diyorum önce Poyraz delirir. Az değil bu bücür."
Poyrazın
"Tamam lan kesin. Hallederiz."
Demesi ile arabalara dağıldık.************POYRAZ************
Ahh tanrım bu kız ne böyle sanki okula gelmiyo da abazaları azdırmaya geliyo. Ne kadar sinir olsam da gerçekten çok güzel olmuştu. Tabi kızın vücudu güzel kullanıyor. Aslında aynı bana benziyo. Iline geldiği yerde kendi isteyi için yapamıyıcağı şey yok. Kereme o kahveyi getirttiğinde gerçekten çok şaşırdım. Kızların yüzüne bakmayın çocuk bir anda Kumsal hanımın kulu kölesi oldu. Lan biz bi ara seni gey sanıyoduk. Sen ne ara uçtun. Neysi şimdi ne mi yapıyorum. Şirkete sürüyorum. Evet her ne kadar işin başında babam olsa da beni oraya sürükleyip duruyo. Bir an önce eve gidip bar için hazırlanmak istediğimden şirkete gelir gelmez anahtarı güvenliğe atıp içeri girdim . Eh tabi bir de Kumsalda kalma olayı var süper. Babam beni gördüğünde yanıma geldi.
"Oğlum erkencisin."
"Bir an önce bana dediklerine bakıyım. Akşam bara gidicez."
"Bi de Selma Hanım'a bikaç bişey koydurmuşsun. Nereye gidiyorsun."
"Bir hafta bi arkadaşta kalıcam."
"Kimmiş bu arkadaş. Bi de o bara Kumsal da geliyor mu."
"Geliyo baba ne yapıcan."
"Sonuçta güzel kız bak bu yaşta nasıl iki şirketi çekip çeviriyo. Bi de yanlız kalıyo ay yazık ya bikaç gün bizde mi kalsa annen de çok severdi Kumsalın babasını."
"Sen onun için endişelenme hem bi hafta benimle kalcak."
"Yani arkadaşın o?"
"Hay dilimi eşşek arısı soksun. Sanane baba ya sanane kızdan,benden bak şirkete gel diyosun geliyorum izin ver işimi halledip gideyim." Babama bi şey deme hakkı vermeden gittim. Ona ne oluyosa. Daha anlıyamadılar bana babam annem bile karışamaz. Ben istediğim herşeyi alırım. Kumsal gibi. Babam dediği için değil istediğim için bi şekilde. O kızda çok farklı bişey var. Ona yaklaşınca bile vücudum kendini ateşe veriyo. Ilk defa bi kız bana böyle hissettirmişken ben bırakırmıyım peşini. Hemen odama girdim ve çalışmaya başladım. Aradan bi yarım saat geçtikten sonra sürtük sekreterim içeri girdi.
"Poyraz yardım lazım mı?"
Dedikten sonra o kısacık eteğiyle basaya oturup bacaklarını iki yana açtı. Ah sürtük işte. Bi yanım böyle derken diğer yanımda nerden Kumsal böyle yapmıyo diyo. Imm çok güzel bi fikir onun sahibi olduğumu kafasına kazıdıktan sonra onunla sekreterlik oynayabilirim. Ofis fantezisi. Çok güzel olur. Ama Kumsalla.
"Kapıyı dışardan kapat Ahu."
"N-nasıl yani."
"Yanisi dışarı çalışıyorum."
Bozularak odamdan çıktı. Bende işlerimi bitirdikten sonra son sürat eve sürdüm.üstümü değiştirdikten sonra Selmaya seslendim
"Selma dediklerimi hazırladın mı?"
"Evet Poyraz bey buyrun." Kıyafetleri aldıktan sonra bizimkileri aradım. Emre açtı.
P-Alo
E-Efendim Poyraz
P-Nerdesiniz işim bitti benim.
E-Medusa da ama daha Pusatla Kumsal gelmedi. Ama sen gel konuşuruz biraz senle onlarda yolda zaten
P-tamam Emre
Telefonu kapatınca hemen Medusa ya sürdüm girişe gelince arabamı aldılar. Tabiki burdada tanınıyorum. İçeri geçince gözüm bizimkileri aradı. Burak bar taburesinde kucağındaki kızla öpüşüyoken Buğra dans niyetine kızı ayakta beceriyordu tabi kız memnun olunca. En son gözüm Emreyi buldu tabiki en oturaklımız olarak koltukta yayılmış bi şekilde viskisini yudumluyordu ama bu etrafındaki dört kızı engelleniyordu. Hepsi dikkatini çekmeye çalışıyordu. Hemen yanına oturdum.
"Hoş geldin Poyraz."
"Hoş da buldum. Kızlara yüz ver be abicim etrafında pervaneler."
"Sen bu kızları bırakta Kumsaldan ne haber. Biliyosun bana ne kadar
Abi denesende Abi'n sayılır.anlat rahatlarsın."
"Bilmiyorum. Bildiğim tek bişey var o da nasıl istediğim herşeye sahip olduysam onada olacağım."
"Yani onu sevgilin olarak istiyosun."
"Ne sevgilisi abi benim sevgilim olmaz. Saçmalama."
"Ama bu Kumsalı sevgilin olarak istediğin gerçeğini değiştirmez hadi ama kendine bi bak şimdiye çoktan bi sürtüğü kucağına oturtmuştun."
"Bilmiyorum anlamıyorum işte."
"Ben anlıyorum abicim şimdi kafanı yavaşça merdivenlere çevir."
Emre abinin dediğini yaptım ana yapmaz olaydım. Pusatın eli Kumsalın belinde aşağı iniyorlar. Yanlış anladınız sorun bu değil onlar kardeşler. Sorun Kumsalın üzerindeki elbisede siyah nerdeyse göğüsünün hepsini gösteren aptal miniminacık bir elbise( multi media daki elbise).
"Oha lan o siktiğimin elbisesini nerden bulmuş."
"Dediğim gibi kardeşim sen yavaş yavaş Kumsala kapılıyorsun."
Galiba Emre abi haklıydı. O yaklaştıkça ateş basıyordu. Ama dediğim gibi ben istediğim her şeyi elde ederim. Bekle bakalım küçük ilk sevgilim olucaksın.
"Selam beyler ve öküz."
"Sana da selam güzelim." Derken Kaş göz yapıyodu Emre biz anlamasakta o anlamış olmalı ki harakete geçti.
"Hey çekin ellerinizi sürtükler o benim gidin kendinize başkasını bulun ben erkeyimi paylaşmam." Dedi ve kucağına oturdu. Oha kucağına oturdu. Ayrıca erkeğim derken onun erkeği sadece ben olabilirm lan. Kızlar gittikten sonra kendini Emre'nin yanına attı Kumsal. Oh kalktı ordan
"Bu iyiliğimi unutma Emre abicim."
"Ah be güzelim sanki unutturursun."
Herkes bu lafın üzerine kahkahalarla güldü. Zaman ilerledikçe tek tek içkileri devriyorduk. Geleli bir saat oluyodu ve daha hiç sorun çıkmamıştı. Ah sorun çıkmadı mı demiştim ben pardon şu an buraya gelen Mert i hesaba katmamışım. Mert'le birbirimizden hiç haz etmezdik. Masaya geldi ve Kumsala elini uzattı. Lan ben o eli görüne sokacam şimdi.
"Sabahtan beri sana bakıyorum güzellik sıkılmış gibisin."
"Yoo." Dedi Kımsal oha ne güzel bozdu merti
"Ama bu daha çok eğlenebileceğimizi değiştirmiyor. Bu dansta bana eşlik edermisin." Kumsal tam elini uzatırken araya girdim. Yoksa gitçek napıyım.
"Sen kimin masasından kız alıyon lan."
"Aaa Poyraz sen de mi burdaydın."
"Ikile Mert burdan sana iş çıkmaz."
Derken Kumsal araya girdi
"Vuran ne yaptığını sanı-"
Cümlesini tamamlamasına izin vermeden kolundan tutarak arabaya sürükledim. Sonuçta aynı evde kalıyoruz;)
"Poyraz nereye gidiyoruz ya napıyosun."
Cevap vermedim. Bikaç kez sorduktan sonra vaz geçmiş olmalı ki sormayı bıraktı. Eve geldiğimizde kolundan tutup içeri soktum.
"Lan sen napıyosun elin herifiyle." Bağırırken yatak odasına çıkmıştık.
"Ya sanane."
"Ne demek banane lan dans mans edemezsin kimseyle. Ben ne dersem o daha anlayamadım mı?"
"Ya sen benim sahibim değilsin."
"Evet ben senin sahibinim. Benden başkasına bakamazsınız,dans edemezsin,kesemezsin hada ve hadda gözün bile kayamaz."
Söylediğim son şey bu oldu ve dudaklarına yapıştım. İşin güzel tarafıysa o da karşılık veriyordu. O günden sonra tekrar tadı damağımda kalan çikolata tadını alıyordum. Ayrıldığımızda nefes nefeseydik. Kolundan tutup yatağa götürdüm.
"Hadi uyuyalım."
Yatağa yattıktan sonra gülerek bana döndü. Ne olduğunu anlamadım ama sonra kafasını göğüsümden kaldırıp t- short ümü tuttu.
"Madem öyle çıkar da seni kesiyim." dedi
Tanrım ne kadar açık sözlüydü. Böyle. T-short ümü çıkarıp attım. O da kafasını tekrar göğsüme koyup iyice sokulduktan sonra parmaklarını baklsvalarımın arasında gezdirmeye başladı. İşin garibi ben o kadar kızla olup çoğu zaman tatmin olamazken onun bu yaptığı bile beni tahrik ediyordu. Birazdaha dolaştırdıktan sonra eli yavaşlayarak durdu ve kısa bi süre sonra düzenli nefes alışverişlerinden uyuduğunu anladım. Aceba Emre haklımıydı gerçekten kendimi ona kaptırıyomuydum yoksa çoktan kaptırmışmıydım.Biraz daha onu izledikten sonra kendimi en huzurlu uykulardan birine bıraktım. Artık ona da sahip olmuştum. Gerçi ne kadar sahip olabilirsem. Sanırım bu dünyadaki en başa çıkılması zor kızdı o. Ama herzamanki dediğim gibi küçüğüme de sahip oldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sert Sahip
Jugendliteratur-Kesit- -burda ne yapıyosun küçük -şey okula yeni geldim de -tamam çekil önümden -ahh sen kendini sert mi sanıyosun --sanmıyorum Öyleyim şimdi çekil - sen sertsen bende sertim -sınırlarını zorlama küçük benim okulum benim kurallarım ben ne dersem o