Multi: Kumsalın elbisesi
********POYRAZDAN********
Göğüsümdeki ağırlıkla gözlerimi açtım. Kumsal tüm güzelliğiyle kafası göğüsümde uyuyordu. Hayatımda hiç yapmadığım şeyler yapıyordum. Benim bu saatlerde üstümü giyinip yanında yattığım kıza yüklü bir para bırakıp çıkmam gerekirdi ama şimdi burda onun pamukşeker kokusunu içime çekerek uyanmasını bekliyordum. Bu kız beni gerçekten çok etkiliyordu. Gerçekten sanki o ne isterse sırf o mutlu olsun diye yapmak istiyordum. Ama ben yapmazdım yaptırırdım. Bir de dünü merak ediyorsanız tabiki başta mırınkırın etsede bana yarı çıplak bir şekilde yemek yaptı. Tanrım çok sıkı kalçaları var. Benim en çok sinirimi bozansa normalde takmayacağım şeyi takıyor olmam. Bana heryerden yakın olsun istiyorum ama o sadece evde yakın kimseye benim olduğunu göstermiyor ve bu beni deli ediyor. Sanırım Emre en başından beri haklıydı. Ben onu öylesine istemiyordum. Ben onu sevgilim olarak istiyordum. Onu sürtük olarak görmüyordum. O tüm kızlardan farklıydı. Yanımda yavaşça kıpırdandı.
"Güneydın bebeğim."
"Güneydın Poyraz."
"Ee ne yapıyoruz."
"Sanırım ben kalkıp kahvaltı hazırlıyorum."
Kumsal yataktan kalkarken kolundan tuttum.
"Kumsal gitme. Biraz daha yatalım.."
Kumsal itiraz etmeden kafasını göğsüme koydusonra yavaşça t- shor ümü sıyırdı.
"Ne madem başkasına elleyemiyorum sana elliyim. Kusura bakma ben o t- shor süz görünce utanan süzmelerden değilim. Ne demişler kas bulunca elle. Pusata da az çektirtmedim."
Terbiyesiz küçük. Ama bu terbiyesizliği beni tahrik ediyo. Biraz önce o Pusat mı dedi?
"Iyi bundan sonra sadece bana elleyebilirsin. Pusat musat yok."
Tebessüm ederek elini kaslarım arasında gezdirmeye başladı. Ikimiz de tekrar uyku moduna girerken telefon çaldı. Ekrana bakmadan açtım. Kumsal da istifini bozmadan oynamaya devam ediyordu.
-Lan hangi siktiğim aradı.
Ne benim keyfim yerindeydi.
-Şey abi sadece nerdesiniz diycektim.
-Burak çabuk konuş sikecem şimdi.
-Abi vallaha özür dilerim derse az kaldı da yoldan geçerken beni de alın diycektim.
-Arayan elini sikiyim Burak kapat.
Kumsala döndüm.
"Aslında ben çok rahatım bu gün gitmesek mi?" Dedim
"Saçmalama." Diyerek dolabın yürüdü. İçinden koyu mavi vücuduna yapışan bir elbise alıp giydi. Ah tahrik oluyorum. Sonra aynanın karşısına geçip güzüne bişey sürdü ve dudaklarına parlatıcı sürdü. Kafasını çevirdiğinde onu izlediğimi görünce gözlerini devirdi ve
"Kalk artık geç kalıcaz." Dedi.
Odadan çıkınca altıma siyah pantılon ve üzerime mavi bi t- shor giyip aşağı indim. Kumsal beni bekliyordu. Birlikte arabaya bindik ve okula gittik. Derse on anda yetişmiştik. Kimya hocası sınıfa girdi. Tanrım bu kadın tam bir sürtük. Yanıma gelip
"Evet bu gün ne yapalım." Dedi eli omuzlarımda dolaşırken. Kumsal tip tip bakmaya başladı. Hocanın elini itip
"Önce o eli indirmekle başla." Dedim. Gözü Kumsala takılınca
"Eskiler yetmedi bir de hiçbirşey bilmeyen yeniler geldi öff kendini tanıt." Dedi. Kumsal sinirle ayağa kalktı.
"Öncelikle benim fiziğim harika." Dedi. Buğra ordan atladı.
"Ona ne şüphe maşallah." Dedi
"Kapa lan çeneni." Dedim sonra Kumsal devam etti.
"Adım Kumsal Çağlar. Okuladaki rolüm de yerde sürüne öğretmenleri toplamak. Aynı zamanda okulun ortalamasını yükseltmek. Ha bir de Ateş de derler. Ama neden dediklerini bilmek istemezsin." Dedi oha lan benim Poyraz Vuranın bile içini titretecek bi ses tonuyla konuşmuştu. Ama tabi bu öğretmen ya altta kalmamak için konştu.
"Yerde sürünen öğretmen mi ben iki dil biliyorum." Kumsal tam azını açıcakken Pusat susturdu.
"Kumsalı daha fazla çıldırmanın bi alemi yok hocam. Ayrıca kafa tutuğunuz kişi sizin öğrenciniz ve altı dil biliyo. O yüzden daha zorlamayın ve çocuk gibi öğrencilerinize laf yetiştirmeyin. Az önce ellediğiniz çocuk 18 yaşında kendinize gelin."Dedi
Pusat gerçekten çok ağır konuşmuştu. Ilk defa onu böyle görmüştüm. Konu bu küçük olunca gerçekten çok ileri gidebiliyormuş. Tabi Pusatın laflarından sonra hoca sınıfı terk ettiği için kantine indik.
"Poyraz acıktım."
"Bende küçük." Pusat sordu
"Abi siz kahvaltı yapmadınız mı?"
"Fırsat olmadı." Deyim güldüm. Sonra Buğraya bişeyler almasını söyledim. Ama Kumsal yine susmadı.
"Ya Poyraz biz yiyicez sen aldana niye onu yoruyosun."
Başta bağırıcaktım ama sonra düşündüm. Bu küçük fazla inatçı ve ben onu sevgilim olarak istiyosam suyuna gitmeliydim. Kısa bir süre bazı konularda taviz verebilirdim.
"Peki." Deyip ayağa kalktım. Tüm masa uzaylı görmüş gibi bakıyordu ee haklılar ben Poyraz Vuran küçük sexi bi kızın lafıyla ilk defa kendim alıyordum istediklerimi. Küçükle bana tost ve kahve aldıktan sonra masaya geldim. Kumsal gülümseyerek.
"Teşekkürler." Dedi ah işte gülümsedi doğru yol. Çok çabuk kanıyosun be küçük. Burak
"Abi ben bira önce halisünasyon mu gördüm." Dedi
"Yoo." Dedim Kumsal kahvaltısını yaparken kırıntıları Pusatın üzerinine döktü. Pusat çırparken
"Kumsal dikizleme beni. Poyraz evde t- short süz gezmiyorsun değil mi abi valla hiç utanmaz eller." Dedi gülmemek için kendimi zor tuttum.
"Tabi ellicem yani kas görünce kaçırırmıyım. Siz t- shor süz gezmeye utanmayın ben ellemeye utanıyım hıh." Dedi Kumsal ve herkes kahkalara boğuldu.
Gün çabuk bi şekilde bitti ve biz parti de görüşmek üzere anlaşıp dağaldık.*********KUMSALDAN*********
Eve geldikten sonra yukarı çıktım ve Poyrazın kıyafetlerini karıştırdım. İçinden siyah dar bir pantılon ve kırmızı bir t- shor seçip aşağı indim. En masum halimle rica ettim. Yoksa siksen yapmaz bu yakışıklı öküz.
"Poyraz bebeğim."
"Evet
"Rica etsem akşam bunları giyermisin canım partnerimle uyumlu olmak istiyorum."
Bikaç saniye yüzümü inceledikten sonra onayladı. İşte biliyodum. Bu bakışa kim dayanabilir. Hemen yukarı çıktım. Banyoya girip küveti doldurdum ve pamuk şeker kokan losyonumu döktüm. Keyif banyosundan sonra hemen saçlarımı kurutup düm düz yaptım.ondan sonra havlumu çıkarıp beyaz dantelli sexi südyrnimi ve tangamı giydim. Altıma mini kırmızı bir etek üzerime ise beyaz bir büstiyer giydim. En son da düm düz yaptığım saçıma çiçekli bir hasır taç taktım( kombin multi media da var.) ve makyaj masasına oturdum. Ayeliner çektikten sonra dudağıma kırmızıya yakın bordo bir ruj sürdüm ve siyah topuklu ayakkabılarımı giyip aşağı indim. Poyraz hazırlanmış televizyon izliyordu.
"Ben hazırım." Dedim
"Oha çok sexi olmuşsun. Hadi üzerini değiş."
"Saçmalama."deyip arabaya sürükledim. Gözünü benden alamadığı için itiraz etmeden geldi ve arabaya oturdu. Plaj a vardığımız da Poyrazın koluna girdim. Memnun bir şekilde tebessüm etti ve içeri girdik. Tanrım neden herkes bize bakıyo tamam çok güzelim ama kıların hepsi lezbiyen mi? Ah pardon yanımdaki meteoru unutmuşum. Bana sadece erkekler bakıyormuş. Bizimkilerin olduğu masaya geldik. Pusat
"Demek partnerin Poyraz ben de itin biriyle gelcen diye korktum." Dedi. Sonrasında ise herkes derin bir sohbete daldı. Sohbet yanımıza gelen Savaş ile dağıldı.*eski sevgilisi. Yarıştaki*
"Kumsal çok hoşsun şey konuşmak istermisin. Hem bizimkiler de seni özledi."
"Savaş sen neyden bahsediyosun. Dört günlük ilişkimizin beş günü bana yavşayan ama senin korkudan ses çıkaramadığın arkadaşların mı?" Dedim
Poyraz "Kim lan o yavşaklar." Dedi ve bu arada Tolga geldi. Poyraza bakarak selam verdi.
"Iti an çomağı hazırla." Dedim
Poyraz o yavşağın Tolga olduğunu anlayınca ciddileşti.
"Tolga senle ne kadardır arkadaşız." Dedi Tolga
"Ikisene herhalde." Dedi
"Iyi iki senenin hatrına sana bişey demiyorum ama sakın ha bir kez daha benimle gelen kız yan gözle bakma şimdi bişey olmadan defol git burdan."dedi
Tolga gidince gergin ortam dağılmadı. Ben de Poyrazı tutup.
"Hadi dans pistine dedim.
"Ben dans etmem."
"O zaman bu gün ediyorsun. Yoksa ben herhangi birini piste çekerim."
"Aynı evdeyiz."
"Onu da evde düşünürüz.
Poyraz benimle piste gelirken Alev sürtüğü
"Nereye."dedi
"Dans etçez." Dedim güldü
"Ah şaka güzeldi Poyraz dans etmez. Ben tam üç senedir başaramadım."
"Demekki sen bi bok yaramıyomuşsun." dedim ve Poyrazı piste çektim. Aleve bakarak Poyrazla bedenlerimizi birleştirdim. Poyraz arkadan bana sarılıyordu ve ben dansın ritmine göre Poyraza sürtünetek dans ermeye başladım. Zaman geçtikçe Poyraz beni kendine daha çok bastırıyordu. Ben dans etmem diyen Poyraz benimle tam bir buçuk saatir dans ediyordu. Kulağıma eğildi. Hafif boğuldu bir sesle
"Hadi yürü eve gidiyoruz."dedi.
Masaya geldik Poyrazın sesi boğuk olduğu için ben atladım hemen.
"Beyler ben çok yoruldum. Biz kaçar."dedim Burak
"Helal olsun sana be kanka Poyrazı da pistte gördük ya." Dedi tebessüm ederek ona baktım ve gittik. Eve vardığımızda Poyraz beni duvarla arasına alıp öpmeye başladı. Git gide derinleşen öpücüklerle Poyrazın kucağına çıktım. Poyraz bizi yatak odasına taşıdı.ayağıyla kapıyı açtıktan sonra ilk defa dudaklarımızı ayırdı.
"Seni istiyorum."
Şu anda ben de onu deli gibi istiyordum.
"Tanrım o zaman devam etsene. Seni iliklerime kadar istiyorum."
İstediği cevabı almış olmalı ki bustiyerimi atıp göğüslerimi emmeye başladı. Sora eteği attı.
"Ahh benim için mi giydin bunları küçük." Dedi ve südyrnimi çıkarıp attı göğüslerimi emmeye ve ısırmaya devam etti. Gittikçe aşağı indi ve göbeğimi öpmeye başladı ben de be zamandır açıkta olduğunu anlamadığım kaslarında ellerimi gezdirdim ve pantolonuna vardım. Pantolonunu ve baksırını attıktan sonra
"Hazırmısı." Dedi onaylayınca
"Ilkin olmak çok onur verici." Dedi ve prezearvatifi takıp kendini sertçe ileri itti. Odayı acı inlemrlerim doldururken hızlı gelgitlere başladı. Yaklaşık bir dakika sonra acı yerini zevke bıraktı.
"Poyraz." Diye inledim. Iyice yavaşladı.
"Tekrar söyle." Dedi
Tanrım yavaş haraketleri beni öldürüyor."
"Hızlan." Dedim
Daha da yavaşladı.
"Yalvarmadım bana tekrar adımı azından duymak istiyorum." Dedi
"Ahh ne olur hızlan Poyraz ahh beni deli ediyorsun.evet daha hızlı."
"Adımı daha yüksek söyle." diye bağırdı kendini içtiri sertçe iterken. Inlemeye yakın ama yüksek bi sesle
"Poyraz." Dedim ve o da boşalıp üzerime yığıldı. Prezearvatifi atıp yanıma yattı. Bana sıkıca sarılıp yorganı üzerimize çekti. Onun sıcaklı,yorgunluk ve saçlarıma bıraktığı öpücükler eşliğinde uykuya daldım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sert Sahip
Fiksi Remaja-Kesit- -burda ne yapıyosun küçük -şey okula yeni geldim de -tamam çekil önümden -ahh sen kendini sert mi sanıyosun --sanmıyorum Öyleyim şimdi çekil - sen sertsen bende sertim -sınırlarını zorlama küçük benim okulum benim kurallarım ben ne dersem o