Multi media: kumsal
Yaklaşık bi yirmi dakikadır dün olanlar düşünüyodum. Poyraz gibi birinde böyle bi etki bırakıcağımı ben bile tahmin etmezdim. Bir kere o gecelerin çapkın playboy'uydu her gece başkasıyla yatan. Onda bu denli bi etki bırakmak gururumu okşamıştı. Biraz daha yatarsam geç kalacağımı anladım ve yataktan frladım. Dün banyodan sonra hafif nemli kalan saçımı kuruttum ve düz bir fön çektim. Altıma mini kot şortumu giydim ve üzerime barış simgesi olan kolsuz bir t-short geçirdim en son da salaş örgü bir hırka giyerek makyaj masama oturdum ayeliner çekip çikolata aromalı parlatıcımı sürdükten sonra hemen aşağı indim. Arkamdan Ecrin teyzenin kızım kahvaltı dediğini duysamda okula gecikmemek için cevap veremeden motora atladım. Dakikalar sonra okuldaydım ve zil çalmak üzereydi. Hemen sınıfa çıktım. Arkamdan da hoca geliyordu. Sınıfa girdiğimde Poyrazın yanı yani yerim doluydu. Bi taş varlık yerimde oturuyodu. Biraz bozulsam da arkadan hoca geldiği için hiç uğraşmadan yanı boş olan sarışın taşın yanına oturdum. Beni görünce şaşırdı.
" merhaba." Dedim
"M- merhaba"
"Yanına oturmamda sakınca var mı?" Şoku atlatmış olmalı ki gayet düz bir şekilde.
" tabiki oturabilirsin." Dedi tüm ders sohbet ettik kafa bi çocuktu. Zil çaldığında bana abisiyle gitti tatili anlatıyordu. Bense kahkaha atıyodum. Aniden arkadan gelen sert bi dürtüklemeyle arkamı döndüm.
" al yine kaçtı keyfim." Diye mırıldandım. Sırama oturan taş duymuş olmalı ki kıkırdadı. Sonra devam ettim.
"Ne var Vuran."
"Kalk hadi aşağı iniyoruz."
"Hayır ya ben gelmi- ah veya boş ver bi Sabah'ta aynı konuşmayı yapmayalım. Benim istediğim olur." Gözlerimi devirdim ve kalktım. Tabi sınıftan çıkmadan önce sarışına el salladım. Çocuk bi el sallamamla eridi. Öpsem herhalde tapar bana.
" Elin ayağın düzgün dursun küçük." Poyraz bana laf atarken ben yerime oturan çocuğa döndüm. Tahminime göre bizden birkaç yaş büyüktü.
"Ee sırama oturan taş seninle tanışmadık." Şaşkınlıkla yüzüme baktı.
"Sırama oturan taş?"
"Tanışmadık diyorum ikimiz. Bi saniye ya." Çocuğun gözlerine baktım bu gözler Pusatın abisi Emreden başkasının olamazdı.
"Gözleri deniz yutmuş çocuk." O da beni yeni tanımış olmalı ki şaşıGbrdı bi anda ona benden başka kimse böyle hitap etmezdi.
"Ateş güzeli"
"Emre abi bana şöyle hitap 0
Üç vazgeç."
"Vay be nasıl bi Afet olmuşsun sen tanıyamadım." Poyraz her zamam yaptığı gibi anın içine sıçtı.
"Her neyse Emre sen benim yanımdan kalk. Sen de kendi yerine geç. Sarı piçle oturma."
"Ya yeter Poyraz anlamıyomusun sen bana karışamazsın."
"Unutma küçük benim okulum ben ne dersem o olur." Pusat gerginliği azaltmak için
"Abi yine kavga etmeyin. Neyse bebeğim babam akşam bizim çocukları yemeğe çağırdı. Ve sen de benim süprizimsin."
"Ahmet babamın daha haberi yok mu geldiğimden." Ben böyle diyince poyrazın gözleri büyüdü. Ama biz hep böyleydik Pusat benim aileme anne baba derdi ben de onunkilere.
"Ne babası lan!"
"Sakin ol poyraz onlar küçüklüğünden beri birbirlerinin anne babasına anne baba diye hitap ederler. De sana ne oluyo." Dedi Emre abi
"Valla Emre abicim ben de anlamadım ki. Geldiğimden beri her bi şeyime karışıyo sonra da ben istediğim herşeye sahip olurum diye işin içinden çıkıyor." Emre abi gözlerini kısıp Poyraza baktı
"Sonra yanlız konuşalım poyraz." dedi. Bu arada zil çaldı. Ben de Keremin yanına gidip eşyalarımı topladım.
"Çok üzgünüm Keremcim senle oturmak isterdim ama bi öküz beni zorla yanına oturtuluyor. Sen de Emrecimle otur." Dedim daha da uzatıcaktım ama Poyrazın keskin sesi kararlarımı değiştirdi.
"Kısa kes." Deyince hemen sıraya geçtim. Her ne kadar belli etmemeye çalışsam da ondan korkuyordum ve bence haklıydımda. O haklı istediği herşeye kolaylıkla sahip oluyor. O cidden istediği herşeye sahip ve istediği herşeyin de sahibi de olmaya devam edicek. Korkuyu üzerimden atmanın en iyi yolunun utumak olduğuna karar verip bir süre sonra saçımda hissettiğim el ile uykuya daldım.
********ÇIKIŞ************
"Kumsal bebeğim uyan."
Pusatın o güzel ve yumuşak sesiyle gözlerimi açtım. Guruptaki herkes -kızlarda- ve Emre başımdaydı.
"Saat kaç." Diye sordum
"Okul bitti küçük kalk artık. Daha Ahmet amcamın devetine gidicez." Gözlerimi devirdim ve kalkmaya çalıştım. Çalıştım çünkü kalkamadım. Ayağım uyuşmuş.
"Emrecim beni arabaya kadar taşırmısın. Ayağım uyuşmuş da." Diyerek dudaklarımı büzdüm. Buğra arkadan
"Kumsal öyle bi sordun ki ben bile taşırım seni lan." Buğranın söylediğine tebessüm ettim. Haklıydı böyle ne zaman bişey istesem bütün erkekler tereddütsüz istediğimi yapardı.
"Buğra saçmalama ben getiririm onu. Pusat size de ben getiririm sen babana süprizinden bahset." Dedi poyraz. Poyraz öyle değince hemen kollarımı iki yana açıp çocuk gibi güldüm. Çocuk diye mırıldanarak yürümeye başladığında sinirlendim ve yavaşça dudağımı boynuna sürttüm.sonra dilimi uzatıp hafif değdirdim. Poyraz
"N-napıyosun." Deyince güldüm
"Kimin çocuk olduğunu gösteriyorum dedim. Poyraz beni yavaşça ön koltuğa oturttu. Sanırım tanıştığımızdan beri ilk defa bana kibar davranıyordu. Ona bunu daha sık yapmalıydım. Araba yolculuğu boyunca hiç konuşmamıştık eve gelince Poyraz bagajdaki yedek kıyafetini çıkardı. Ben de hemen odama çıkıp vicudumu saran siyah bi pantılon üzerine de göbeği açık bir t-shor giyip aşağı indim. Poyraz bana şöyle bi baktı.
"Senin tanıdığımdan beri kıyafete en yakın giydiğin şey." Diye laf soktu. Ben de sanki duymuyomuşum gibi davrandım ve garaja inip audi mi açtım. Sonra son anda fikir değişimiyle lamborghini yi aldım ve Poyraza
"Atla arabanı sonra alırsın." Dedim o da ilk defa beni ikiletmeden anahtarı cebine atıp yan koltuğuma oturdu. Onun tarifleri üzerine sonunda evi buldum ve park ettim. Içeri doğru giderken dıyduğum seslerle durup Poyrazı da kolundan çekerek durdurdum.
"Oğlum hepiniz burdasınız da Poyrazım nerde." Poyraz çok içten bir şekilde gülümsedi
"Sana bahsettiğim süprizle beraber geliyo baba deyince poyrazın kolunu bıraktım ve o da içeri girdi. Biraz arkasından da ben. Ahmet babamla poyrazın kucaklaşması bitince beni görü. Hemen yanıma gelip sarıldı.
"Kızım."
"Ahmet baba ben geldim."
"Pusat oğlum niye söylemiyosun kızım ziyarete gelmiş."
"Aslında ziyarete gelmedim Ahmet baba."
"Nasıl yani şirket kontrolü felan mı? Bak iki günlük geldiysen seni bırakmam."
"Hayır Ahmet baba temelli Izmire yerleştim.
"Ay bak bilsem annene git dermiyim ben. Ama demiştim siz ikiniz ayrılmazsınız diye." Biraz sohbetten sonra yemeye oturduk. Tabi yemek bizim Alevle atışmalarımızla bitti. Yemekten sonra Ahmet babamın işi çıkması nedeniyle çıktı. Bizde hemen koltuğa yayıldık. Biz sohbet ederken salona biri daha girdi.
"Emre kardeşim.
"Egemen geldin mi ya geç otur."
"Ee aranıza yeniler katılmış tanışmıycakmıyız." Elimi uzatıp
"Ateş." Dedim soğuk bi sesle. Poyraz yayıldığı yerden toplanıp dudaklarını kulağıma yaklaştırdı. Sonra fısıltı şeklinde"Hani Ateş yoktu." Dedi. Ah bu çocuk beni deli ediyo. Aynı şekilde bende ona yaklamştım ve dudağımı kulağına sürterek.
"Hoşlanmadığım kişilere ismimi söylemem Vuran." Dedim. Yamuk bir şekilde gülümsedikten sonra tekrar yerine yayıldı. Tabi Alev herzamanki sürtüklüğünü gösterip Poyrazın kucağına oturdu. Aslı da kuyruk gibi Pusatın kucağına. Göz devirince Egemen
"Hadi sen de benim kucağıma gel." Dedi Egemene dönüp
"Yok canım ya ben erkekleri koltuk niyetine kullanmıyorum.."
"Oturucank sensen koltukta olurum kanepede."
"Emrecim arkadaşını sustururmusun yoksa ben mi hallediyim." Emre Egemenle içeri geçti ve bikaç dakika sonra ellerinde bira şişeyleri ve bi viski şişesiyle geldiler.
"Evet beyler bayanlar şişe çivirmece oynuyoruz. Cevap vermeyen şot atar cesaret zorunlu." Dedi Emre
"Ya cesarette de şot atsak." Dedi
"Ne oldu korktun mu küçük?"
"Hayır Vuran oynayalım." Oyunu oynamaya başladık. İlk şişe Alevle Pusat arasında durdu.
"Doğruluk mu cesaret mi Alev."
"Doğruluk."
"Ilk kiminle yattın." Alev şot atınca
Gülmeye başladım. Burağa dönüp parmağımı uzattım.
"Her iddasına varım hatırlamıyo."
Herkes gülmeye başlayınca Alev alıp şişeyi çevirdi. Bu safer Poyrazla Burağın arasında durdu. Poyraz ne bi şekilde
"Doğruluk" dedi
"Evet o zaman söyle kucağına oturduğunda Alevden mi daha çok zevk aldın yoksa Kumsaldan mı." Gözlerimi büyüterek Burağa döndüm. Gülüyordu. Poyraza baktığımda bana bakarak şot attı. Bu ne demekti şimdi. Sonra
"Oyuna devam." Dedi. Pusat
"Yeter ama ya herkes şot atıp kurtuluyo yok mu bi cesaretli." Deyip şişeyi çevirdi. Benle Pusatın arasında kaldı. Kafamı kaldırıp.
"Seni mi kırcam bebeğim cesaret." Dedim Pusat düşündükten sonra
"Peki o zaman bir hafta Poyrazla aynı evde kalıcaksınız. Bakalım önce kim patlıycak. Evet beyler iddaya girmek isteyen." Alevle ben aynı anda."ne " dedik. Poyraza döndüğümde
"Aferim küçük. Al sana cesaret." Dedi
************POYRAZ************
"Aferin küçük. Al sana cesaret." Dedim. Aslında bu benim üçün harika bir fırsattı. Dediğim gibi her zaman istediğimi şeyin sahibi olurum. Bu safer şişe çevirildiğinde Aslıyla Egemenin arasında durdu. Egemen cesaret değince
"O zaman istediğin birini öp." Egemen hemen kalkıp Kumsalın yanına geçti. Ne yapıyo bu piç kurusu. Tam dudağına yapışacakken Kumsal kafasını çevirdi yanağını öpünce Kumsal
"Öp dedi yer belirtmedi geç yerine." Dedi işte benim kızım. Yani değil ya da her neyse Zeki kız işte. Bu safer de Kumsalla Alevin arasında durdu. Kumsal doğruluk dedi. Ee tabi akdi nasibini cesaretten.
"Eee Kumsal kaç kişiyle yattın." Kumsal güldü ve sayıyormuş gibi yaptı.
"Imm mesela Pusatla yattım. Sonra Emreylede. Tabi Denizlede yattım-abisi-evet iki gün önceden Poyrazla yattım." Herkes şaşkınca ona bakıyodu. Sonra devam etti.
"Aa tabi sen bundan bahsetmiyosundur. Sonuçta uyumak sana göre değil. Beni kendinle karıştırma sürtük ben bakireyim." Deyip ayaklandı.
"Şu bir hafta yarın başlar ben evime geçiyorum gençler." Dedi ve gitti. Burak da
"Oha lan hepinizle yattı sandım. Yemin ederim ölecektim. Kardeşim desemde hatun taş sonuçta. Hepsiyle oldum deyince kardeşim dediğime pişman oldum." Dedi
"Siktir git Burak." Deyip evden çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sert Sahip
Novela Juvenil-Kesit- -burda ne yapıyosun küçük -şey okula yeni geldim de -tamam çekil önümden -ahh sen kendini sert mi sanıyosun --sanmıyorum Öyleyim şimdi çekil - sen sertsen bende sertim -sınırlarını zorlama küçük benim okulum benim kurallarım ben ne dersem o