Sert Sahip

Basıldık

***POYRAZ***
"Bam bam bam mucuk bam bam bam mucuk." (Mucuklar öpücük).Son üç gündür olduğu gibi yine gülerek uyandım. Uykulu, gözlerim kapalı ama gülümser bir şekilde sordum.
"Bam bam bam mı ?ama öpücükten bi tane daha alabilirim." Zaten üzerimde oturuyordu. Eğildi ve bir öpücük daha kondurdu.
"Kalk artık uykucu üç gündür bu evdeyiz ve şirkete gitmeliyiz." Onu sıkıca kavrayıp yanıma çektim. Burnumu saçlarına dayayıp pamuk şeker kokusunu içime çekerken mırıldandım.
"Biraz daha yatalım." Dedim
"Tamam sen yat ben de kahvaltı hazırlayım."dedi mırıldansam da bıraktım. O odadan çıktıktan beş dakika sonra kalkıp giyindim. O gün. Şirketin kurtulma ihtimalinin kalmadığı gün onun gözlerinde gördüğüm güzellik. Tanrım benim canım yanıyordu ama sanki o bana baktıkça onunda canı yanıyordu. İşte o zekasını kullanıp çözüm ürettiği an ben kendime itiraf ettim. Emre haklıydı. Ben ,ben ona aşık olmuştum. Çikolata dudaklara, pamuk şeker kokusuna , acımasız gibi gözüken ama pamuk gibi olan kalbine ben resmen aşık olmuştum. Hızla odadan çıkıp güzel kokuyu içime çektim.
"Imm neler yaptın fıstık."
"Şey aslında ben biraz erken uyanmış olabilirm. O yüzden börek yaptım." Diyerek masaya börekleri yerleştirip kahveleri de getirdi. Ah iyi yere kapak atmıştım. Bu kız tek kelimeyle mükemmeldi. Ben bu kızla evlensem yaşardım. Ah neyse iyice kafayı yedim ben ve evlenmek. Hemen kahvaltı yapmaya başladık. Ben şirkete gidecek dosya, kağıt ve taslakları hazırladıktan sonra Kumsalın yanına gittim.
"Ne yapıyosun güzellik."
"Şey çocuklara börek koyuyorum. Hem Burak özlemiştir yemeklerimi." Dedi
"O piç bişey özlemez. Sanki bu güne kadar sen vardın."
"Bazı şeyleri tadınca bırakamazsın Vuran ." Dedi ve göz kırparak odaya girdi. Haklıydı. Kalçamı yasladığım tezgahdan çekip içeri yürüdüm. Bu sırada Kumsal minicik göğüslerini belli eden koyu lacivert bir elbiseyle (multi)çıktı odadan. Hayretle ona baktım. Böyle gitmeyi düşünmüyordu herhalde.
"Kumsal bu ne."
"Poyraz geç kalıyoruz." Dedi
"Tamam üzerini değiştir gidelim."
"Ha sen beni kıskandın." Evet beni can evimden vurmuştu. Sakin Poyraz.
"Hayal kurma küçük hadi dışarı." Dedim. Ben bütün eşyaları alırken o sadece börek kabını alıp çıktı. Hemen audi me atlayıp şirkete sürmeye başladım. Saatler sonra şirketteydik. Arabayı korumaya verdim ve içeri geçtik. Elbetteki birkaç kişinin gözü Kumsala kaymıştı. Ah küçük ah. Babamın odasına yürürken bizimkiler Eren ( kuzeni) amcan ve babamı gördük. Yanlarında durduğumuzda gözler bize döndü. Kumsalın yüzünde yine insanların aklını başından alan gülümsemesi vardı. Eren onu süzüp güldü. Amcamın kaşları çatıldı. Zaten beni pek sevmezdi.Ikimize bir süre bakıp konuştu.
"Ah Poyraz bey sonunda teşrif etti. Biz sizin şirketinizi kurtarmaya çalışalım siz bu saatte yanınızda sürtüklerinizle gelin." Ne ,ne , ne dedi o. Gözler Kumsala döndü. Gözleri mi dolmuştu onun. Canımın yanması normalmiydi. Pusat hemen Kumsalın yanına gidip kendine çekti onu. Kumsal sinirle sendeledi. Umarım okuldaki gibi olmazdı. Hemen lafa girdim.
"Ne diyorsun lan sen?"
"Biz sizin şirketiniz için uğraşalım siz sabaha kadar kız becerin bir de utanmadan onu yanınızda getirin." Bu safer ortalığı keskin, soğuk ve korkutucu bir ses doldurdu.
"Şirketimden defol. Hemen." Herkez ürkerek ona bakıyordu. Onun acımasızlığını bizim düzenlediğimiz dövüşte görmüştük. Gerekirse gözü hiçbirşeyi görmüyordu."
"Sen kimi kimin şirketinden kovuyorsun küçük." Bu safer benim sinirim iki katına çıktı.O benim Küçüküğümdü.
"Amca son kez söylüyorum. Şirketin ortaklarıyla ve benim için değerli insanlarla böyle konuşamazsın."
"Ortak mı?" Babam
"Evet şirketimizin yeni ortağı. Kumsal Çağlar." Dedi
"Kağan'ın kızı mı?" Kumasal tiksinircesine konuştu.
"Bir de babamı mı tanıyordunuz? Sakın bir daha onun asını azınıza almayın. " dedi
"Şimdi yetiştirmemiz gereken bir proje var. Babamın eski arkadaşlarına saygım var. O yüzden çekilin." Diye tamamladı asaletini koruyarak. Amcam ve Eren dışında hepimiz babamın ofisine geçtik. Babam hemen
"Kumsal kızım gerçekten çok çok özür dilerim. Yani sana karşı çok mahçubum." Dedi Kumsal güzel gülümsemesini yüzüne takarken konuştu
"Lütfen Polat amca senin düşünmen gereken daha önemli şeyler var. Biz projeye yoğunlaşalım ." dedi. Onu hayranlıkla izliyordum. Çok olgundu. Babam utançla.
"Peki kızım. Şey fikirlerinize bakarız. Ama öncelik şu. Onlara ilgi çekici şeyler vaad edin ama yapılabilecek olmalı. Sadece vaddde kalmayacak. Cümlelerle oynayacaksınız, süsleyeceksiniz onları. Zaten ilk işi böyle alırsınız. Sonraysa, işte asıl orda devreye gireceksiniz. Taslaklar. Vadden düşük olmamalı. Yoksa diğer şirketinkini almaktan çekinmezler. Ve son toplantı. Orda imza atılacak."
"Peki baba elimizden geleni yapacağız. Birkaç fikrimiz var. Aslında biz sadece birini seçmeyi düşünmüyoruz. Hepsini karıştırmayı planlıyoruz ama şimdilik işimize yaramayan dosyaları falan getirdik." Dedim
"Tamam o zaman siz odaya gidin ve şu elinizdeki fikirleri toparlayıp bir kopyasını bize getirin. Ne olur ne olmaz bizde de bir kopya kalsın." Dedi. Kumsalla onayladık. Bu arada Kumsal kabı çıkardı.
"Şey çocuklar size getirdim. Tabiki özellikle Burak için. Daha fazla getirecektim ama size bir sır veriyim evde bir ayı besliyorum." Dedi. Ona kızmak istedim ama kendini mutlu etme çabaları o kadar güzeldi ki ses çıkarmadım. Onu kolumun altına alıp kapıya doğru çekiştirdim. Burak zevzeği
"Ah vallah kızı boğmaya çalışıyor."
Diye çığlık attı.
"Burak ." Diye bağırıp kapıdan çıktım. Kumsalla odaya geldik. Zaten dosyalar bizden önce gelmişti. Kumsal yine masanın üzerine oturmuştu. Bilgisayarı açtım. Oysa dosyaları inceliyordu.
"Oku bakalım." Dedim. O okurken ben de bilgisayara geçiriyordum. O diyer dosyayı alınca onu inceledim. Çok seksi duruyordu. Onu burda beceremem için hiçbir sebep yoktu. Bana döndüğünde dudaklarına yapıştım. Istekle öpmeye başladım. Saniyeler sonra karşılık verdi. Imm aşina olduğum çikolata tadı beni bir kez daha mest etti. Elimle bacaklarını okşuyordum. Onunda bir eli ensemde diğer eli karın kaslarımdaydı. Elimi iyice ilerletip elbisenin altından vajinasını buldu. Yavaşça okşadım. Az da olsa ıslanmıştı. Bir anda kapı açılınca Kumsal hızla beni itti. Pusatın
"Oha ." Nidasını duyarken Burak
"Yinemi." Demişti. Buğra
"Sen biliyormuydun." Diye Sordu.
"Vallahi beni Masalla tehdit ettiler."diye açıklamada bulundu. Pusat doğrudan Kumsala bakıyordu. Kumsalınsa başı önüne eğikti.
"Basıldık." Diye mırıldandım sadece benim duyabileceğim bir ses tonuyla
"Kumsal." Dedi Pusat
"Pusat bak söyliycektim ama-" derken zamanının geldiğini düşünerek araya girdim
"Biz sevgiliyiz." Dedim Kumsal da dahil herkes şaşkınlıkla
"Ne !!!" Dedi Kumsalın başını kaldırdım.
"Evet öyle. Bunu söylemeye çok uğraştım ama her seferinde siz piçler bozdu. Kumsal defalarca sana söylemek istedi Pusat ama çıkmadığımız için utandı. "
"Kumsal güzelim sen benden mi utandın. Bana bak güzelim ben ne olursa olsun senin yanındayım. Hem daha ne isterim. Anlaşamadığını sandığım iki en yakınım kardeşlerim birlikete." Dedi. Kumsal gülünce konuştum.
"Ben devam etmek istiyorum." Pusat
"Neye kardeşim?" Dedi
"Uzun zaman konuşamadım ve şu an tamamen bitsin istiyorum. Bunu en başından beri bilen fark eden tek bir kişi vardı. Emre abi. Bana dedi ki 'Sen en sevilmeyecek kişiyi seçtin. Aslında en doğru ama seni kendine bağlaya bilecek tek kişiyi. Dikkat et ona yavaş yavaş kapılıyorsun.' Onunla dalga geçtim. Ama o sadece bi yerde yanıldı. Ben yavaş yavaş değil uçurumdan düşer gibi kapıldım. Ben sana aşık oldum be güzelim."
Herkes şaşkınca bana bakıyordu. Haklılarda. Ben bile şaşkınım ama bunlar gerçekler di
***KUMSAL***
Poyraz Vuran bana aşık mı. Sevdiğim. Canının yanmasıyla canımın yandığı adam bana aşıkmıydı. Yani imkansız olduğu için gerçekliğini inkar ettiğim duygular karşılıklıydı. Poyrazı iki düğmesi açık gömlekten yakalayıp kendime çektim ve dudaklarımızı mühürledim. Ayrıldığımızda
"Sert havaların bana sökmez Vuran. Önce başka bir kız hakkında konuştuğunu bırak gözünün kaydığını bile görürsem senin değerlini keserim. Öncelikle şu sekreteri kovmakla başlamalıyım." Dedim ve masadan atlayıp devam ettim.
"Ne bakıyorsunuz herkes işinin başına. Benim kovmam gereken bir sekreter var." Diyerek odadan çıktım. Arkamdan duyduğum Pusatın sesiyle kıkırdadım.
"Abi sen yandın!!!"
********
Evet uzun süre yazmamanın ardında bence iki bölüm iyi oldu. Büyük ihtimalle son iki bölüm kaldı finale. Okuyan herkesi öpüyorum.