Coraggioso elinde bıçak ile Crispy'i rehin almıştı. Roy ise Kleiman'ı. Bayan Lecter ayağa kalkıp:
- Bize oyun oynadığını sanıyorsun ama yanılıyorsun Morgan Estergon! Oyun budur dimi? Kabul et beklemiyordun?
Crispy diz çökmüş şekilde duruyordu. Gözü ile elini işaret etti elinde bir yemek bıçağı vardı. Kleiman da hallederim şeklinde başını salladı yavaşça. Rebecca ise gülümsüyordu. Gülümsedim ve:
- Yanlış kişi ile oynuyorsunuz Clenti Lecter. Hem de çok yanlış kişi ile...
Bayan Lecter yemek masasının hemen altından bir kundaklı yay* çıkardı ve göğsüme doğrultup:
- Şimdi ne yapacaksın Morgan Estergon?
Hiddetli bi şekilde devam ettim:
-Bütün bunlar neden Clenti! Ben sizin çocuğunuz gibi değil miydim?! Neden böyle yapıyorsun?! Neden?!
Clenti sesini yükseltmişti:
- Yemek yok Morgan! Yemek yok! Geçen hafta ayçiçek tarlamıza Sayklonlar girdi. Tüm mahsül çöpe gitti. Tarlayı yeniden ekmek zorunda kaldık. Hemen 3 gün sonra ektiğimiz fidanlara dadandılar! Durmuyorlar bunlar Morgan durmuyorlar! Yemeğin bu kadar kıymetli olduğu bir dönemde niçin en bol şeyin etini yemeyelim ki!!
+ Sen tam bir hastasın!
Sinir bozucu bi şekilde güldü, devam ettim:
- Bak olay istemiyorum. Sadece kimse zarar görmeden çıkıp gidelim şu lanet evden!
Coraggioso gülerek araya girdi:
- Bu ne acele Bay Estergon hem insan etleri çok daha lezzetli olabiliyor.
Dedi elindeki bıçağı Crispy'nin boynuna sıkıca dayayarak.Clenti devam etti:
- Teslim ol Morgan, karşı koyamazsın kabullen işte. Silahın bile yok!
Gülümsedim ve:
- Ama senin var.
Yay göğsüme bakıyordu. Tamamen odaklandım. Etrafımdaki hiçbir şeyi duyamıyordum. Odaya odaklandım. Olası tehlikelere. Clenti'nin parmağı yayın tetiğine gidiyordu yavaşça Rebecca'nın eli ise masadaki yemek bıçağına, Roy Kleiman'ı iki eliyle sıkıca kavramıştı. Coraggioso ise Crispy'i. Üstün olduklarını düşünüyorlar. Bir şeyi unutuyorlar. Duygularının olduğunu unutuyorlardı. Coraggioso'nun eli titriyordu. Bu durumda tehlikede olan Kleiman'dı etrafında hem Roy'un güçlü kolları arasında hem de Rebecca'nın bıçak tehdidi ile duruyordu. İçimdeki adrenalin tavan yapmıştı Crispy'nin sesini duydum:
- Morgan gözlerin...
Sözünü keserek:
- 3 saniye.
Crispy başını salladı o anda Clenti tetiğe bastı ok vızıldayarak yaydan çıktı. Gözlerimi kapattım. Gücü kulağıma verdim. Okun havayı delme sesini duyuyordum. Okun gittikçe yaklaştığını hissediyordum. Gözlerimi açtığımda tüm renkler gitmişti her yer sadece siyah ve kırmızıydı. Sağ elimi dirseğinden bükerek oku göğsüme iki santimetre kala yakaladım. Ardından hemen yakaladığım gibi dizlerimi bükerek oku Rebecca'ya fırlattım. Havada süzülen ok gırtlağına girip onu sandalyeden düşürmüştü. Crispy o anda Coraggioso'yu bileğinden tutup üstünden takla attırarak önüme yatırmıştı. Elindeki bıçağı bana fırlattı. Bıçağı yakaladığım an Clenti'nin alnına fırlattım. Bıçağın ucu Clenti'nin kafatasının arkasından çıkmıştı. Kleiman ise iki eliyle Roy'un kafasını tutup masaya vurdu Roy sersemledikten sonra masadaki çatalı gırtlağına geçirdi. Saniyeler içinde olan bu olay sonrasında yaşayan tek kişi Coraggioso'ydu. Ağlıyordu. Masaya doğru yürüdüm bir bıçak alıp kalbine yavaşça geçirdim can çekişirken üstüne diz çöktüm ve göz kapaklarını elimle kapatarak:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ve Şeytan Ağlamaya Başladı
Science Fiction"Pekala. Bana söyleyin. O güzel duygularınız ile kaç defa hata yaptınız? Bunlar sizi kaç defa pişman etti? Sorunun yanıtı sizin bildiğiniz şeyler. Peki bildiğiniz halde duygularınızdan neden vazgeçmiyorsunuz? Amacınız acı çekmek mi? Aşık olmak mı? T...