Gülümsedi. Omzuma vurdu. Ardından atıldım ve Carith'in önünde eğilerek:
- Burada yaptığınız şey içi...
Eliyle omzuma dokundu:
- Kalk Lennalth. Kalk ki kendine gel. Ölümden korktuğunu hissedebiliyorum. Ama unutma ki bu fani hayatta korku bir tutkudur. Tutkun yoksa zaten ölüsün.
Gülümseyip doğruldum. Devam etti:
- Honored to the end. (Onurlu bir son.)
+ Honored to the end.
Carith:
- Aydınlık için karanlığa dönmenin vakti geldi evlat. Ne zaman yardıma ihtiyacın olursa orada olacağız. Ama şunu unutmayasın ki zamanı geldiğinde aynısını sen yapacaksın.
Eğilerek selam verdim. Aynı şekilde birlik bana selam verdi. Bir süre sonra atlarına atlayıp gözden kayboldular.
Bir vakayı daha atlatmıştık. Hayatımı kurtarmışlardı. Borçlu çıkmıştım belkide. Emily'nin ve Carith'in dedikleri ne anlama geliyordu. Dinlenme vaktiydi. Dinlenip düşünme vaktiydi...
...
Kalabalık dağılmıştı. Ortalıkta yalnızca olaya şaşkınlıkla bakan köylüler, bitkin düşmüş Crispy, O'na destek çıkan Kleiman ve hemen yanında yaraları var mı diye vücudunu inceleyen Tom vardı. Alice ise koşarak yanıma gelmişti. Vücuduma bakıp sağ elini göğsüme koyduktan sonra:
- Sen iyi misin?
Derin bir iç çektim. Sağ elini yavaşça sol elimle bileğinden tutarak aşağı indirdim:
- Teşekkür ederim.
Bileğini tuttuğum elime doğru bakarak:
- Ben, özür dilerim Estergon...
Sözünü kesip bileğini bıraktım ve:
- Lütfen bana öyle deme. Morgan yeterli.
+ Bu yaşananlar benim suçum Morgan. Bugün burada benim yüzümden sırf bizim için ölebilirdin.
- Bir hiç için yaşamaktansa birileri için ölmeyi tercih ederim.
Alice bir şey söylecek gibi oldu fakat Tom sağ eliyle kandan dolmuş ağzına mendil tutarak:
- Eve girmeliyiz. Arkadaşınızın dinlenmeye ihtiyacı var.
Başımla onayladım. Crispy'nin omzuna girerek eve doğru yola koyulduk.
Hemen sonra yaşlı adam kapıyı açıp içeride az önce oturduğumuz yeri işaret ederek:
- Buraya yatıralım. Ben bir şeyler hazırlayım.
Kleiman ile bilinci kapalı Crispy'i yavaşça yatırdıktan sonra ben baş ucuna Klei'da ayak ucuna oturdu. Alice tam karşıma bağdaş kururak oturup:
- Dinle Morgan.
Başımı yana yatırarak:
- Başlama yine lütfen Alice.
+ Bir şey yaptığım yok Morgan. (Bunu kısık ve yalvarır bir ses tonuyla söylemişti.) Ama bu şekilde sadece 2 kişi Falcony'e girmeyi mi düşünüyorsun?
- Daha iyi bir fikrin var mı?
+ Evet.
Meraklı bir şekilde başımı kaldırıp gözlerinin içine baktım. Devam etti:
- Çevre köylerden ve kolonilerden gönüllü toplayabiliriz. Herkes bu aşağılıkların zulmüne maruz kalıyor. Bu yüzden gönüllü toplamak çok kolay olur. Sonrasında ise onları eğitebilirsin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ve Şeytan Ağlamaya Başladı
Science Fiction"Pekala. Bana söyleyin. O güzel duygularınız ile kaç defa hata yaptınız? Bunlar sizi kaç defa pişman etti? Sorunun yanıtı sizin bildiğiniz şeyler. Peki bildiğiniz halde duygularınızdan neden vazgeçmiyorsunuz? Amacınız acı çekmek mi? Aşık olmak mı? T...