Kendime gelip gözümü açtım. Emily gitmişti. Karşımdaki Sayklon ağzını açıp kapatarak kurtulmaya çalışıyordu. Ortada ne Emily ne de Sayklon'un göz yaşı vardı. Yayı yere bıraktım. Ardından hızlıca kılıcımı çekip Sayklon'un kafasını gövdesinden ayırdım. Kafasıyla birlikte bilekleri de kesilip uçmuştu. Kenara çekildim ve gövdesi bir süre ayakta kaldıktan sonra yere yığıldı. Yere eğilip gövdesinden ayrı duran kafasına baktım. Sağ gözümden istemsizce akan gözyaşını sildim ve:
- Ağlasan da umrumda olmazdı biliyor musun? Neden mi? Çünkü Şeytan artık ağlamaya başladı...
...
Bir süre sonra merdivende ayak sesleri geldi ve odanın kapısı sertçe açıldı. Odaya, önde iri cüssesi ile Kleiman onun arkasından da Alice hızlıca girdi. Alice kapının eşiğinde durarak:
- Sen iyi misin?
Önümde duran kesik Sayklon kafasına bakmayı bırakıp yavaşça doğruldum. Arkamı dönüp:
- Evet, sorun yok. Temizlik gerekiyor.
Odaya girdiğinden beri vücutlara bakan Kleiman:
- Ben hallederim.
Az önceki kız ortalıkta gözükmüyordu. Kleiman yanımdan geçip cesetlerin yanına giderken ben Alice'e bakarak:
- Kız nerede?
Alice büyükçe gözlerini kıvırcık saçının ardından daha da büyüterek:
- Kız?
+ Evet az önce dışarı yollamıştım.
- Neden bahsediyorsun? Evde kimse yoktu?
+ Uzun siyah saçları vardı. Uzunca siyah bir pelerini de.
- Morg...
+ Lanet olsun nasıl göremezsiniz!
Koşarak kapıdan çıktım o sırada birazcık da olda Alice'e çarpıp onu savurmuştum. Koşarak merdivenlerden indim. Evden dışarı çıkıp verandada durdum ve odaklanmaya çalıştım. Gideceği 3 yer vardı: Ayçiçek tarlası (Tam karşı tarafım), ahırların olduğu bölüm (Evin sol tarafı) ve sağ tarafım yani Lander'a giden yol. Patikaya inip yere eğildim. Ayak izlerine bakıyordum fakat bizim izlerimiz haricinde taze hiçbir iz yoktu. Lanet olsun! Alice yavaşça yanıma yaklaşarak:
- Dinlenmen gerekiyor Morgan. Güç toplaman lazım. Yarın bizi erkenden bekleyen bir yolculuk var. Her vaktimizi iyi değerle... Kahretsin! Yüzüne ne oldu senin!?
+ Duvardaki çiviyi fark edemedim.
- Hay aksi. Gel yaranı temizleyelim.
Yerden kalkıp boş bakışlar ile eve girdim. Tezgahın köşesine oturup kafamdaki düşünceler ile kavga ederken Alice o sırada mutfağın altını üstüne getirerek tedavi için işe yarar bi şeyler bulmaya çalışıyordu. O sırada Kleiman kan içindeki ellerini ovuşturarak hemen sağ tarafındaki musluğa doğru gelirken:
- Bu yaptığımız şeyler sence suç mu Morgan? Sayklonları öldürüyoruz. Onlar da bir zamanlar insan değil miydi? Biz kötü insan mı oluyoruz?
Avucumun içine bakarak yanıt verdim:
- Kötü kavramı olmasaydı iyi kavramı olur muydu Klei? Suç olmasaydı bunu engelleyecek insan olmazdı. Bunlar olmasaydı bir düzen olmazdı. Bize gelince. Bazen bir kötülüğün nefesini kesmek için binlerce kötülük yaparsın. Binlerce kötülüğün sonunda bir iyilik yapmış olursun. Peki sana soruyorum. Bir iyilik için binlerce kötülüğe değer mi?
+ ...
- Bu nasıl baktığına bağlı. Yaptığın bir kötülüğün sonucunda senin sayende dünyada bir iyilik yaşıyor olacak. Sorunun yanıtı ise. Bizim gibilerin iyi kavramını tatmaya hakkı yok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ve Şeytan Ağlamaya Başladı
Ciencia Ficción"Pekala. Bana söyleyin. O güzel duygularınız ile kaç defa hata yaptınız? Bunlar sizi kaç defa pişman etti? Sorunun yanıtı sizin bildiğiniz şeyler. Peki bildiğiniz halde duygularınızdan neden vazgeçmiyorsunuz? Amacınız acı çekmek mi? Aşık olmak mı? T...