Mermaid Song

Bölüm 9

Sehun birbiri ardına gelen darbelerden sadece yarısını karşılayabiliyordu ama hiçbir şekilde saldırıya geçememişti. Ne zaman saldırmaya çalışsa Palcureehn'lerden biri ağlayan deniz kızlarını kalkan olarak kullanıyordu ve Sehun bu yüzden hiçbirine yaklaşamadığı gibi ani tepkiler veremediği için fazlasıyla da yara alıyordu. Oldukça tek taraflı geçen savaşta Sehun giderek sinirlenmeye başlamıştı artık. En azından kızları tek bir yere toplayarak onlar için güvenli bir yer hazırlayabilseydi her taraftan onun için kullanılmayacaktı ama sanki bu fikir daha onun kafasında oluşmadan anlamışlar gibi Palcureehn'ler kızları dört bir tarafa dağıtmışlardı. Baekhyun'un kokusunu alıp da buraya gelmesi neden bu kadar uzun sürüyordu anlamıyordu. Tamam, az önce hepsine meydan okumuştu ama böyle bir şey ile karşılaşacağını da beklemiyordu sonuçta. Hem onun görevi deniz kızlarını bulmaktı bir ordu ile tek başına savaşacak kadar iyi durumda değildi şu an...

Daha kabindeki yara bile tam iyileşememişken yine kanamanın durdurulamadığı birkaç yaraya hedef olmuştu. Kılıçları ya da oklarındaki madde her neyse tıpkı Baekhyun'un kılıcı gibi tüm kanı akıtmadan kanamayı durduramayacak bir etki ediyordu vücuda. Neyse ki aldığı yaralar fazla yüzeyseldi ve bu hızla kanamaya devam etse de az önceki gibi onu bayıltmaya yetecek bir miktar kaybetmeyecekti. Yine de bu savaşın ne kadar süreceğinden emin olamadığı için daha dikkatli olmayı kendine hatırlamıştı. Deniz kızları onun tek başına savaşını izledikçe ve kaybettiğini gördükçe daha çok ağlamaya başlamışlardı ve Sehun bu manzaranın hayatında gördüğü en üzücü sahne olduğunu düşünüyordu. Onlarca kız gözünü ona dikmiş umutsuzlukları artarak ona sessiz bir şekilde yalvarıyorlardı ve genç adamın tek yapabildiği yara almamaya çalışarak oradan oraya zıplayıp durmaktan ibaretti.

Az önce söyledikleri yüzünden utançla kızaran genç adam neyine güvenerek öyle havadan tehditler attığını bilmiyordu. Bırak Durin'i buradakilerin bile icabına bakamıyordu daha. Bir kez daha saldırı girişiminde önüne bir deniz kızı çekmelerinden sonra artık iyice sinirlenen Sehun "Yeter artık kızların ardına saklanmadan erkek gibi dövüşün" diye bağırması ile tüm Palcureehn'lerden inanılmaz derecede ürkütücü ve mide bulandırıcı bir kahkaha yükselmişti ama hepsini aşıp da Sehun'un kalbini acıtan ses az önceki deniz kızından gelmişti. Sehun biraz daha dikkatli bakınca onun ilk gördüğü ve ondan ilk yardım isteyen kız olduğunu görünce şaşırmıştı.

"Yeter! Öldür beni. Yalvarırım öldür beni. Böyle ellerde oyuncak olacağıma ölmek istiyorum. Öldür beni ve ardıma saklanan hepsini"

Kızın hıçkırıkları ile her taraftan yükselen sesler Sehun'un kanını dondururken az önce verdiği söz bir kez daha beynini tırmalamaya başlamıştı. Bir deniz kızının bile kılına zarar gelmeden onları buradan götüreceğini söylemişti. Daha fazla verdiği sözlerden dönmek ve umutsuzlukla ölmek isteyen bu kızların kalbini acıtmak istemiyordu. Sonunda temkini elden bırakarak az önce kızın ardına sığınan Palcureehn'e saldırırken aldığı yaraya aldırmadan kızı kanatları arasına saklayıp "Hiçbiriniz ölmeyeceksiniz. Hiçbirinizin tek bir kılına bile zarar gelmeyecek biraz daha sabredin" diyerek bir diğer deniz kızına yönelmişti. Yara almamaya dikkat etme uyarısını unutarak kendi kendine yeni bir kural koymuştu. Ne kadar derin yaralanırsan yaralan kızları Palcureehn'lerden al. Bu yüzden bilerek onların darbelerine karşı koymuyor, saldırmıyor buna karşın ona kalkan olarak kullandıkları kızları onların elinden alıp ardında topluyordu. Hızı onlardan daha yüksekti bu yüzden de ondan kızları almaya çalışanlar yeni bir deniz kızını ellerinden kaçırıyorlardı.

Son deniz kızını da canları pahasına ellerinde tuttukları kızı vermemek için mücadele veren Palcureehn'ler, artık saldırıya daha açıklardı ve Sehun şimdi kızları daha iyi savunabildiği ikinci dönüşümünden ilkine geçmiş ve ona engel olmayan Palcureehn'lere saldırırken bir yandan da ardında korumaya çalıştığı kızlara hamle edenleri püskürtüyordu. Yapabilseydi mor alevleri ile onları koruma altına almak çok daha kolay olabilirdi onun için ama buna cesaret edemiyordu.