Mermaid Song

Bölüm 16

Hala izledikleri savaşın etkisinden kurtulamamış olanlar esir Palcureehn'lerin kalın sicimlerle bağlanmış olduğunu ve Nike'ın döndüğünü fark edememişlerdi bile. Senelerdir Nike ile savaşmış olsalar bile hayatları boyunca böyle bir sahneyi görmemişlerdi. Nike'ın güzel olmadığını söyleyecek bir kişi bile bulamazlardı ve büyük ihtimalle Nymphadora'dan güçlüydü ama deniz kızının güzelliği ve savaş tutkusu kadar büyüleyici değildi kesinlikle onun savaş stili.

Nike bir yanında Ilaisa diğer yanında deniz halkının Kral'ı Thedora arkasında şu anki Palcureehn şefi ve onu sıkı sıkıya tutan Liegia ile Dora'nın yanlarına gelmesini izliyordu. Uzun süren savaşının sonuna yetişmiş olsa da amacına ulaşmıştı. Sehun'a "Sanırım Vreme efendisinin yenildiğinin farkında artık Sehun onu engellemeyi bırakabilirsin konuşacaklarımızı herkes tarafından duyulmasını istiyorum" demişti. Sehun büyük bir hızla topladığı alevler ile tam tepelerinde Arilena'nın olduğu yerde yine cismani bir şekle bürünse de babasını öldüren dayısının yanına gidip gitmeme konusunda kararsızdı ve yanındaki kızın da hiç cesaret vermeden hatta kaçmalarını tembihlemesi ile yere inmeye de korkuyordu. Thedora'nın da gözleri yeni öğrendiği yeğeninin üzerindeydi. Sehun korkudan bacaklarının dönüşümünü gerçekleştirememiş kuyruğu ve kanatlarıyla havada süzülüyordu. Thedora böyle bir varlığın oluşuna hala inanamıyordu ama onun hakkında yapabileceği bir şey olmadığının farkındaydı. Yüzyıllar önce Eliah'ın ona nasıl bu kadar kolay teslim olduğu sırrı sonunda ortaya çıkmıştı. Babasına bu denli benzemesi ona bakmayı zorlaştırdığı için gözlerini kardeşine çevirmişti Thedora.

"Thedora her şeyi açıklayacağım"

"Bunu daha sonra konuşacağız. Burada aile sorunlarımdan daha önemli bir şey var. Arilena yanıma gel. Veliahtım olarak burada durman gerekiyor ve sen çocuk sen de aşağı in."

"Şey..."

Sehun bir bembeyaz olmuş Arilena'ya bir de altlarında fazlasıyla korkutucu olan adama bakarken annesinin kafa sallaması ile kuzenini babasının yanına bırakıp hızla geri çekilerek arkadaşlarının yanına gitmiş ve yanına gelen annesinin ardında olabildiğince gözden kaybolmuştu. Thedora'nın hala bir gözüyle onu izlediğini bilse de konuşan Nike sayesinde gözler onun üzerinden uzaklaştığı için mutluydu.

"Bütün Palcureehn halkı ve Deniz Halkı şu an konuştuklarımın şahidi. Asırlardır birbirinizle savaşıyor asırlardır birbirinizi yaralıyorsunuz. Çocuklarınıza nefret tohumları ekiyor bu düşmanlığı bir miras olarak bırakıyorsunuz peki ne kazandınız? Birbirinizi yok etmeye çalışmak iki tarafa da kayıptan ve acıdan başka bir şey getirmedi. Palcureehn'lerin son yaptıkları şey evrenin en kutsal kurallarına dahi aykırı ve affedilemezdi. Biz gelmeseydik Deniz Halkı'nın vereceği tepki de bir o kadar korkunç olacaktı. Bu iki halkın savaşından yararlanmak isteyenler artacak ve her yere yayılan bir kaos ortamı oluşacaktı. Ne için olduğunu duydunuz değil mi? Durin bunu halkından ziyade kişisel öfkesi için başlattı. Bu kan davası bu şekilde sürüp giderken iki halk da yok oluncaya kadar bitmeyecek."

Derin sulardan çıkmış deniz kızları ve deniz erkeklerine dalıp giden Stymphalia'lar diğer tarafta büyük bir kalabalık haline gelen Palcureehn'leri fark etmemişlerdi bile. Bu kesinlikle çıktıkları en garip görevdi hepsine göre.

"Şefiniz kendini kurtarmak için bir anda plandan vazgeçerken de sizin huzurunuzu mutluluğunuzu düşünmüyordu Durin iğrenç planlarını gerçekleştirirken de. Bugün burada herkes nefretini rafa kaldıracak. İki ırkın gerçek dostluk anlaşması imzalanacak ve aradaki düşmanlık yok olacak. Deniz Halkı sularındaki zenginlikleri sizlerle paylaşacak, Palcureehn'ler onlarla birlikte aynı yollarda yürümeye alışacak. Jala Samajya'da sınır ihlali diye bir şey olmayacak ve bu ülkenin suları ve toprakları tek bir sınır sayılacak"