Nymphadora ve Eliah'ın konuşmaları üzerinden aylar geçmiş Eliah tüm dileklerini Nymphadora'ya anlatmıştı. Güzel kız bir anda bu kadar sevimli bu kadar sevecen birine dönüşen Stymphalia'nın gelecek planlarını dinledikçe bunları düşünebilen birinin var olabildiğine inanamıyordu. Değil bir tür üzerinde üstünlük kurma değil küstahlık ve ukalalık karşısında bir çocuk gibi olan adamın içindeki sevgiyi barışçıl karakteri daha önce hiçbir yerde görmemişti. Onun gibi bir savaşçıyla daha önce hiç karşılaşmamıştı. Güçlü olmasına rağmen gücünü hükmetmek için değil barış için kullanmaya kararlı, içinde en küçük bir nefret olmadan karşısına çıkan her şeyi sevmeye yetecek kadar koca yürekli biriyle daha karşılaşmamıştı.
Eliah'ın diğerleriyle konuşmamasının sebebinin onun herkese tepeden bakan biri olmasından değil varlığını yanlış yorumlayan Stymphalia'ların saçma düşüncelerini harekete geçirerek bir isyan çıkarmasından korktuğu için bilinçli yapılan bir tepki olduğunu görmek Nymphadora'yı en çok şaşırtan şey olmuştu.
"Eh bir soylunun kalkıp da böyle bir görev için gelmesi çok da sık rastladığımız bir şey değil. İster istemez böyle düşünüyor herkes. Eminim Deniz Halkı bile bunun üstü kapalı bir savaş ihtarı olduğunu düşünmüştür." demişti konuştukları bir gün adama bakarak.
Eliah hafifçe gülümseyip hem Palcureehn'leri hem diğer Stymphalia'ların hem de Deniz Halkı'nın yaşadığı suların çok ötesinde her gözden gizlenmiş evinde bu eşsiz güzellikteki ülkeyi seyrederek uzaklara dalıp gitmişti. Nymphadora onun çok daha ilerisini onun asla hayal edemeyeceği ülkeleri gördüğü izlenimine kapılıyordu.
"Senin gibi olmak için geldim ben buraya Nymphadora."
"Benim gibi mi?"
Kız ona bakmadan söylenen bu cümlenin altındaki anlamı keşfetmek için kelimeleri kafasının içinde saniyede birkaç kere evirip çevirmiş yer değiştirmişti ama Eliah'ın ne demek istediğini bir türlü anlayamamıştı.
"Burada doğup büyümüşsün ve iki halkı da yakından tanımışsın. Onlara ait her şeyi biliyor gibisin.Hatta kafalarından geçirdiklerini o kadar rahat okuyorsun ki sanki onlardan biri gibisin"
Eliah'ın bu sözleri kalbinin sıkışmasına neden olurken adam onu fark etmemiş gibi devam etmişti. Gözlerini diktiği o uzak diyarlardan ayırmadan "Ben de böyle olmak istiyorum. Onları yakından tanımak, kırgınlıklarını bulmak, işin hangi noktada bu kadar çığırından çıktığını ve nasıl düzeltebileceğimizi çözmek istiyorum. Onlar hakkında bildiğim tek şey atalarımın anlattığı taraflı nefret öyküleri. Bizlere her zaman düşman olan hep bizi yok etmeye çalışan varlıklar olarak anlatıldılar. Çocukları korkutmak için deniz kızlarının onları yutmaya geleceklerini söylerlerdi. Hiç onları tanımaya çalışmadık. Onlar da bizi ve tek yaptığımız nefretimizi körükleyerek artırmak yeni nesillere taşımak oldu. Bunu durdurmak istiyorum. Birbirine bu kadar benzeyen iki halkın düşman olmasını anlamıyorum. Her iki ırkında korkuları aynı her iki ırkında amaçları aynı neden birbirimizle savaşacağımıza bu dünya için birlikte savaşamıyoruz anlamıyorum" demişti.
Nymphadora, Eliah bir şeyler anlattığında kesinlikle olmaz dediği şeylerin çok kolay olduğunu onunlayken her şeyin mümkün olduğunu hissediyordu. Gülümseyerek o da Eliah'ın daldığı yere gözlerini dikerek "Bunları anlatmak çok zaman isteyecek. Önce Stymphalia'lara, daha sonra Deniz Halkı'na... Şu an iki halkın barış içinde yaşamasını söylesek bile bizi dinleyecek kimse olmayacak" demişti. Eliah derin bir iç çekerken "Ah biliyorum. Ama denemeye değer değil mi?" diyerek kafasını omzunun üzerinde eğip yanında oturan kıza bakmıştı.
Kız da kafasını ona çevirip gülümserken "Kesinlikle değer." demişti. Bu düşünceye değeceği için ağabeyine gönderdiği raporlar ilk kez yalan beyanlar içeriyordu. Ağabeyine hayatında ilk kez yalan söylüyordu ve bunun için pişmanlık duymuyordu. Deniz Halkı ve Stymphalia'ların birlikte barış içinde yaşadığı ve evrendeki barış için birlikte savaştığı bir dünya gerçekten de eşsiz bir hayaldi. Daha önce hiç kurmadığı bir hayal. Hayatı boyunca savaşan bir savaşçının savaşların olmamasını beklemesi her tarafta barışın saygının olduğu bir evreni hayal etmesi neden bu kadar zordu bilmiyordu. Nymphadora en kötülerini görmüş olmalarına rağmen neden hiç barış istemediklerini anlayamıyordu. Eliah onun görmediği her şeye ışık tutuyor onun karanlıkta kalan rüyalarını aydınlatıyordu sanki. Böyle durumlarda bazen ona gerçek kimliğini söylemek istiyordu ama hemen sonrasında bundan vazgeçiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mermaid Song
FantasyStymphalia'lar yeni bir görevleri olana kadar, sürekli ihmal ettikleri ama artık alıştırma yapmaları gerektiğini düşündükleri nihai formlarını kontrol etme çalışmaları yapıyorlar ama işler Sehun için hiç de iyi gitmiyor. Baekhyun ve Kai gibi günle...