Mesaj

108 15 78
                                    

Yaaa böyle isimlerini böldüm nasıl olmuş bence burakla melisa nın ki olmadı önerilerinizi bekliyorum üçü hakkında.
Bölüm ithafı : BhRmYsn çoookkk güzel yazıyor okumanızı tavsiye ederim
3k olmuşuzzz çokkk seviyorum sizi❤️❤️
Yb geç geldi bayağı özür dilerim😔
İYİ OKUMALAR LİMON ÇİÇEKLERİİİM❤️☺️

SİDA'dan
"Görkem dışarı çıkalım mı?
"Olur Sidaşkım." dedi Görkem içimi eriten bir gülüş ile.
"Sidaşkım çok sevdim bunu." dedim yanağını öperek.
"Aslında yok ben Devrimleri de çağırayım. Güzel güzel otururuz."
"Devrim'i anladım da o -ler ekini anlayamadım." dedi kaşlarını çatarak.
"Ha doğruuu sen bilmiyorsuuun." dedim harfleri uzatarak.
"Hadi Sida çatlatma insanıı." dedi Görkem sabırsızlanmış bir şekilde.
"Devrim ile Serkan hoca sevgili oldular."
"Yok artık bizim Serkan hoca. Hangi ara ya ?"
"4-5 hafta oldu. Hoo sen uçmuşsun."
"E insan seninle birlikte olunca çok normal Sidaşk."
"Off utandırma beni hadi git giyin bende Devrim'i arayayım."
•••••••••••••••••••••••••••••••
"Ya kızım çok tuhaf yani şu an hocam en yakın arkadaşımla sevgili ve odamda oturmuş sevgilimle konuşurken kahkaha atıyor.
Yalnız kahkaha attığı kişi de öğrencisi. Olaya bak be." dedim gülerek demliğe su koyarken.
"E yani insan bile..." Devrim'in konuşması telefonunun çalmasıyla yarıda kaldı.
"Burak arıyor." dedi telefonu bana göstererek ve konuşmaya başlamasıyla hemen Devrim'in yanına geçip kulağımı telefona dayadım.
"Efendim kuzen?"
"Devrim biz şu an hastanedeyiz ama..."
"Ne? Nasıl? Biz derken? Sen iyi misin? Hangi hastane? Ya Burak niye susuyorsun konuşsana!!!"
"Bir bıraksan konuşacağım Devrim. Melisa bileğini kırdı. Ama asıl konu bu değil. Ya bu kız yarım saattir telefonunda ki mesaja bakıp bakıp ağlıyor. Mesaj da ne yazdığını da göstermiyor. Ben cidden hiçbir şey anlamadım sen bir gelip konuşmaya çalışsan."
"Tamam canım hemen geliyorum. Hangi hastane?"
"Değişim hastanesi hadi gel hemen."
Devrim telefonu kapatır kapatmaz hemen bana doğru döndü.
"Bizim acil çıkmamız lazım. Bıgünlük affedin bizi. Ama söz başka bi gün telafi edeceğiz."
"Tamam ama bizde geleceğiz. Hadi hemen bizimkilere de haber verelim."
•••••••••••••••••••••••••••••••

MELİSA'dan
Kapının çalınıp yanıma birinin oturmasıyla bir saattir baktığım telefonun ekranından kafamı kaldırdım.
"Devrim." dedim ona sarılıp ağlamaya başlayarak.
"Sarışın ne oldu sana böyle?" dedi suratıma endişeli bir şekilde.
Kafamı Burak'a çevirdim.
"Bize bir kaç dakika izin verir misin? Sidayı da çağırırsan çok iyi olur?"
Burak yavaşça kafasını sallayarak odadan çıktı.
"Melisa." dedi Sida odadan içeriye kaşları çatık bir şekilde girerken.
"Neyin var? Çok kötü görünüyorsun."
"Veysel... Veysel mesaj attı." dedim gözümden bir damla süzülürken.
"Eee? Hadi anlat Melisa ağlama lütfen." dedi Devrim yalvarır bir ses tonuyla.
Sida yavaşça ayak ucuma oturdu ve merakla yüzüme bakmaya devam etti.
"Veysel gitti. Benden vazgeçip gitti. Beni bıraktı. Onu kaybettim."
"Bir dakika bir dakika nereye gitti? Onu kaybettim de ne demek oluyor?" dedi Sida göz yaşlarımı silmeye çalışırken.
"Danimarka'ya gitmiş. Mesaja baksanıza."
Kimden : Veysel
Melisa sen kararını çoktan vermiştin ve ben bunu anlamıştım en başından beri. Sen Burak'a , Burak da sana ait. Bense sadece... Neyse uçağım kalkmak üzere ben gidiyorum. Bizden vazgeçiyorum. Kendimden vazgeçiyorum. En önemlisi de senden vazgeçiyorum. Özür dilerim...
Beni sevdiğini biliyorum. Kim bilir benden sonra acı çekersin. Belki de çekmezsin... Üzülsen bile çok takma beni. Danimarka da bir şirkete başvurdum. Gidip göreceğim başıma gelecekleri. Bir müddet telefonlara cevap vermeyeceğim. Kafamı toplamaya ihtiyacım var. Kendine iyi bak kedicik. Beni unutmamaya çalış.
Ya da unut gitsin hatırlaman neye yarar ki?
•••••••••
Mesajı okuduktan sonra Devrim ile Sida birbirine aval aval baktılar.
"İşte öğrendiniz. Veysel benden vazgeçti. Onu çok kırdım bugün. Onunla kırgın ayrıldık düşünebiliyor musunuz? Ben ona bağırdım onu tersledim. Kavga çıkartmak için bahane arıyorsun dedim. Ona ilk defa kötü davrandım. Bu gidişin tüm suçlusu benim." dedim hıçkırarak ağlamaya başlarken.
"Ben Veysel'in yanımda olmasını istiyorum. Burak'ı seçtim diye gitmek zorunda değildi ki. Niye? Niye? Yaaa...." dedim hıçkırıklarımın arasından.
"Sarışın ağlama artık lütfen." dedi Devrim titrek bir sesle.
"Kardeşim belki geri döner. Üzme kendini ne olur." dedi Sida bana doğru sokularak ve kafasını göğsüme yasladı.
Devrim ise başını omzuma koydu.
"Şimdi dinlen biraz ağlamayı da bırak. Çok kötü görünüyorsun sarışın."
"Tamam bileğimde ağrımaya başladı zaten. Biraz uyku iyi gelebilir sanırım." dedim kafamı yastığa yerleştirerek.
"Bu şekilde kalın sizinle uyumak istiyorum."
"Tamam kardeşim yeter ki sen iste."

BURAK'dan
Odadan çıktığım gibi Abim ile Görkemi aramaya başladım.
Son olarak kantine baktığımda buldum onları.
Sandalyeyi çekip yanlarına oturdum ve sinirle ellerimi saçlarımın arasından geçirdim.
"Çok bunaldım abi çok. Ya neyi var bu kızın. Anlamıyorum. Delirmek üzereyim."
"Tamam kardeşim sakin ol. Şimdi bizimkiler çözer olayı merak etme." dedi Serkan abim elini omzuma koyup sıkarak.
"Umarım umarım çözerler. Yoksa kafayı yiyeceğim."
"Nasıl kırdı bileğini?" dedi Görkem konuyu değiştirerek.
"Ev bakıyorduk. En son gezdiğimiz evi çok beğendi. Zıplarken bir anda yere düştü. Öyle bileğinde ki en küçük kemiği kırmayı başardı yani Limon çiçeği."
"Öğrencime bak ya becerikli becerikli." dedi abim sırıtarak.
Aradan bir kaç dakika geçtikten sonra Devrim ile Sida kantinin kapısından etrafa bakınmaya başladılar. Ben el sallayarak dikkatlerini çekmeye çalıştım ve başarılı olmuş olmalıyım ki bize doğru ilerlemeye başladılar.
Fakat yüzlerinde ki ifade pek de iç açıcı görünmüyordu.
Ağır adımlarla masaların arasından geçip iki sandalye çektiler.
"Ee neyi varmış Melisa'nın?"
"Şeeey... Sida sen söyle istersen."
"Iıııımmm... Yok ya bence senin söylemen daha doğru olur Devrim."
"Ya sen söylesen ne olacak allah allah. Hem sen daha iyi anlatırsın."
"Anlatın hadi sabrımı taşırıyorsunuz! Zaten bu gece yeterince gerildim."
Sida genzini temizleyerek masadakilere baktı sonra da bana odaklanarak konuşmaya başladı.
"Veysel Danimarka'ya gitmiş. Melisa'ya çok duygusal bir mesaj atmış. Sanırım bu sabah da ona bağırmış ve onu terslemiş. Veysel ile kırgın ayrıldık deyip duruyor. Şimdi zorlada olsa uyudu. Sabah uyandığında onu çok zorlama olur mu? Anlatmak isterse anlatır zaten."
"Tamam. Sağolun. Ben şimdi odaya çıkıyorum. İyi geceler size."
"Tamamdır kardeşim. Bizde kalkarız artık. Geç oldu."
Masadakilere sarıldıktan sonra soluğu Melisa'nın yanında aldım.
Ağlamaktan burnu , göz altları ve alnı kızarmıştı.
Baş ucunda durup yavaşça saçlarını okşadım. İpek gibiydi saçları ama karışmıştı biraz.
Uzun uzun yüzüne baktıktan sonra yatağın yanında ki koltuğa oturdum. Ve kollarımı kavuşturdum ve derin bir çektim.
Veysel yine durumu batırmayı başardı ama Melisa'yı iyileştirebilecek güce sahip olduğumu tüm kalbimle hissedebiliyordum.
Melisa Veysel'i unutacak!
UNUTMAK ZO-RUN-DA!!

LİMON ÇİÇEĞİ'M (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin